İngiltere Başbakanı David Cameron, Türk vatandaşlarının ülkesine çalışmak için gelmesine karşı olduğunu açık açık söyledi, Paşa gönlü bilir. Bu onların en doğal hakkı, hiç bir işçi, bir başka ülkeye macera olsun diye gitmez zaten.
Avrupalı politikacıların yakasına yapışan bu hastalık sonunda David Cameron'a bulaştı. İç politikada sıkışan her Avrupalı siyasetçinin sarıldığı Türkiye silahı artık herkesi bayıyor. İngiliz Başbakanı David Cameron, bu konuda oldukça geç kaldı. Fransa, Almanya, Hollanda gibi ülkelerin ırkçı liderleri bu yöntemle defalarca iktidara geldi. Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan, Danimarka, Finlandiya'da bu geçtiğimiz 10 yılda oldukça popüler bir hastalıktı. Siyasetçilere iyi oy kazandırdı.
Geleneksel Haçlı Ruhu'nu uyandıran, damardan giren uyanık siyasetçiler sokağın dilini çağdaş sorunlarla harmanladı, medya, TV ve son dönemde sosyal medya mecralarını iyi kullandılar. Dini motiflere ağırlık vererek İslam-Türk fobisiyle oy topladılar.
Ama artık baydı.
Bu tür haberleri okuyan her Türk aydını içinden alenen 'Hsttr' çekiyor Bay Cameron. Londranın üre kokan köprülerini al başına çal. Hiç bir Türk vatandaşı beden işçisi istenmediği ülkeye girmek için fellik fellik kapı aramaz.
Bu arada İngiltere'de Türk düşmanlığı veya Türkiye karşıtlığı tutar mı bilinmez, krallık - imparatorluk geleneği içinden gelmiş bir toplumlarda farklı ülke vatandaşlarına yönelik ayrımcılıklar ters tepebilir. Türkiye'de de böyle, İngiltere de böyle.
Türkiye'den İngiltere'ye gelip çalışmak isteyenlerin sayısı eminiz Fethiye'de yaşamak isteyenlerin yüzde 10'u kadar bile değildir. Ki Fethiye ve çevresinde 2008 rakamlarına göre 38 bin İngiliz vatandaşı aile yaşıyor.
Irkçılığa sığınmak yerine 'İçeride sıkıştık, işsizlikle mücadelede yeni politakalar üretelim, beceremedik' de kurtul. En azından Demir Lady gibi Türkiye'de takdir edilirsin...
Sayın Cameron, yabancı işçi karşıtlığını Türk vatandaşlarıyla süslemeniz düpe düz küstahlıktır.
Avrupalı dandik politikacıların üslüpları yüzünden Türkiye'ye gelen vatandaşlarınıza pek de misafirperver davranmak istemiyoruz.
Aç gözlü emlakçılarımız, her şey dahilci turizmcilerimiz ve beleşçi İngilizler olduğu sürece size katlanmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Yine de sizlere olan derin hislerimiz eminiz kulaklarınızı uzun uzun çınlatıyordur.
Bir Türk sokak sözü.. Sen anladın onu
