Ahmet OKUMUŞ


Son günlerin modası dershanelerin kapatılıp kapatılmayacağına ait çıkan haberler ne kadar gerçek hep birlikte göreceğiz. Tabi bu arada unutmadan belirtmek isterim dershaneler bu ülkenin bir gerçeğidir vazgeçilmesi söz konusu değildir. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın açıkladığı gibi dershane hizmeti veren yerlerin çoğu özel okul hizmeti vermeye ne uygun ne de hazır. Zaten uygun olan kurumların çoğunluğu özel okul hizmeti veriyor. İşin en önemli kısmı ise dershanelerin kapatılamayacağıdır. Bizde öyle bir vergi mükellefi olma kanunu var ki evlere şenlik. Kim vergi dairesine giderse hemen kişinin ne iş yaptığını sormadan vergi numarası veriliyor.  Yani kimin ne iş yaptığına bakılmıyor.  
Bu nokta da dershaneler konusunda bağlı oldukları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile ilgili Ticaret Odalarına büyük görevler düşüyor. Çünkü tüm dershaneler TOBB’a bağlı ticaret odalarına kayıtlı. Bugüne kadar bu kurumların bu üyelerinin gelecekleri konusunda bir açıklama yapmamaları ve girişimde bulunmamaları dikkati çekiyor. Birde dershanelerin Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim müdürlüklerinden her yıl vize almak gibi bir zorunlulukları olduğunu sanmıyorum. Çünkü bu tür kuruluşlarda izin sadece ilk açılışta alınmaktadır. Bu tür kuruluşlar ticari kuruluş oldukları için her yıl sürekli olarak Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden vize yaptırmak gibi zorunlulukları yoktur. Yani mevcut kanunlar Milli Eğitim Bakanlığının dershaneleri kapatılması yönünde bir yetkiye sahip değil. Dershanelerin kapatılması ticarete engel koymaktır. Bu da Anayasaya aykırıdır.
Biran dershanelerin kapatıldığını düşünelim. Peki, bundan sonra nasıl bir yol izlenecek? Her okulda aynı eğitim verilebiliyor mu? Tabi ki hayır. Bugün Anadolu’nun birçok okulunda öğretmen sıkıntısı çekiliyor. Dersi boş geçen öğrencilerin üniversite sınavlarında nasıl başarılı olması planlanıyor. Halk Eğitim merkezleri nasıl bir kurs verecekler ve bu kursları verebilecekleri fiziki bir alan var mı? Bu kadar öğrenciye nerede ve nasıl ders verilecek? Tabi ki merdiven altı eğitim görev başına geçecek. Bunların hepsi büyük bir soru işareti.
Aslında yapılması gereken dershanelerden çok bugün ülkemizde kanayan yara haline gelen AVM yasa tasarısı taslağının biran önce TBMM’den geçirilmesidir. Bugüne kadar gelip gider bütün bakanların gündeminde AVM yasası var iken, o bakanların yerine kimler geldi kimler geçti. Ama yasa bir türlü çıkarılamadı. Bakın Türkiye Esnaf ve sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, gecen hafta önemli bir konuya parmak bastı. Yeni yılda kimlik belgelerinin nüfus müdürlükleri tarafından değiştirilecek olması sebebiyle tüm nüfus müdürlükleri dışarda yani fotoğrafçıda çekilmiş fotoğraf istemiyorlar. Verilecek olan kimliğin fotoğrafını kendileri çekeceklermiş. Yani bu ne demek geçen yıl 6 bin 300 ler seviyesinde olan ve bugün 5 bin 200 ler seviyesine düşen fotoğrafçıların yok olmasından başka bir şey değil. İşte biz ülke olarak hep böyleyiz. Kamunun özel sektörün yapacağı işleri yapması sebebiyle esnaflık artık adeta piyasadan siliniyor. Zamanla yok olan meslekler nostalji oluyor. Sonra da bu meslekleri mutlaka ayakta tutmalıyız diyerek bazı avantajlar getirmeye çalışıyoruz. Sırasıyla mesleği ve mesleği icra eden esnafları ayakta tutabilmek için önce sosyal güvenlik primini kaldırıyoruz. Ardından vergi muafiyeti getiriyoruz. Neymiş efendim yok olmayan meslekleri ayakta tutacakmışız. Önce el birliği ile bu mesleği yapanları yok ediyoruz. Sonra ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Kusura bakmayın da ölüyü ölmeden önce ağlamalıyız. Öldükten sonra en fazla üç gün ağlarız. Sonra hepsi unutulur. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.