Kitap | Ağaç Zamanı | Çevre bilincini aşılamanın tam zamanı

Ağaçların kesildiği, toprağın kirlendiği, suların zehirlendiği İklim krizinde hepimizin Ağaç Zamanı'ndaki küçük kahramanımız gibi ağaçlar, kuşlar, böceklerle başka türlü bir ilişki düzeyi kurmayı denememiz gerekiyor.

27 Mart 2023 Pazartesi 15:01
Kitap | Ağaç Zamanı | Çevre bilincini aşılamanın tam zamanı






Kitap | Ağaç Zamanı | Çevre bilincini aşılamanın tam zamanı


Bir çocuğun bahçesinde bulunan ağaçlarla yaşadığı macerayı bir olay örgüsü çerçevesinde anlatan gazeteci yazar Roger Norman’ın kitabı Yapı Kredi Yayınları'ndan 2009 yılında çevrilmiş.

Ağaçlar, ormanlar, göller, nehirler, kuşlar, böcekler hayatımızdan yavaş yavaş çekilip giderken kuruyan göllerimize, kesilen ağaçlarımıza ve zehirlenen topraklarımıza bir ağıt gibi yazılmış bir eser, AĞAÇ ZAMANI.  Çocuklar için yazılan bu eser, bahçesinde gümüş huş, geniş meşe, bay dişbudak, fısıldayan kayın ile sör akçaağaç ile küçük bir çocuğun ilişkisini  bir kurgu başarısı ile anlatıyor.

Çatı arasındaki odasına sarkan dişbudakla kurduğu ilişkiyle başlayan eserde kahramanımız ‘kökten köke fısıldayan, yapraktan yaprağa mırıldayan’ çeşitli ağaç türlerinin iletişimine uzun bacaklı turna sineği ile ortak oluyor. Bahçesinde yer alan sessiz ve sebatkar ağaçları özellikleriyle adlandırıp tanıtıyor, konuşuyor, insanların varlığını dahi dikkate almadıkları çevremizi oluşturan ağaçların Ağaç Zamanı mahkemesinde insanları yargılamalarına şahitlik ediyor.

Geniş meşe, Gümüş Huş, Fısıldayan kayın, bay dişbudak, sör Akçaağaç, At kestanesi, kuzu kestanesi, ağlayan söğütsedir, çam, küçük bodur mürver, yaşlı dost karaağaç… Bahçesini dolduran ve kuşlarla ve rüzgarla uzun zaman yaşamış bu ağaçların insanoğluna öfkesi bu Ağaç Zamanının konusu oluyor. Kurulan ağaç mahkemesinde insanların ağaçları nasıl zehirlediği havayı suyu kirlettiği anlatılıyor. Mahkemeye katılan ağaçların çoğu insanoğluna bu zalimliğinden dolayı bir ders vermenin gerektiğini düşünüyor. Alıç, Köknar, Kavak, Ladin, Çam, Karaçam…. Söz alan ağaçlar içtikleri suyun soludukları havanın zehirlenmesine dallarının budaklarının testerelerle yok edilmesine kızıyorlar. Fışkınlarını kesen insanoğlu ağaçlara verdiği eziyetin farkında olmadığından çevresini oluşturan ağaçları, böcekleri, nehirleri, çalıları görmüyor, insanoğlu sadece kendini akıllı sanıyor uzun bacaklı turna sineğinin söylediği gibi…Ağaçları mesken tutmuş karıncalar, kuşlar, böcekler, sincap ve yarasalar… Bunlar da ağaçları yuva yapmış canlılar… İnen her balta çalışan her testere yuvaları yıkıyor, ağaçları indiriyor, çevreyi tahrip ediyor, insana yer açmaya çalışken aslında insanoğlunun sonunu getiriyor.

Ağaçlar, şehirlerin atıkları çiftliklerin pislikleri yüzünden bu topraklardaki suların ağaçların fidelerini dallarını beslemeye yetmediğini ifade ediyorlar. Besin zinciri, yuva ihtiyacı her canlı için kutsaldır, insanoğlunun tahribatı bu zinciri bozuyor, yuvaları yıkıyor.

Ortaokul çocuğunun çevresindeki ağaçlara anlamlı bakmasını sağlayacak şekilde kurgusu yapılan eser aslında tüm insanlara çevresine anlam katmayı öğretiyor.

Çocuklar kadar büyüklerin dünyasına da ağaçları ve çeşitlerini tanıtıp farkındalık oluşturan bu eser ülkemizde daha çok ilgiyi hakkediyor.

Son Güncelleme: 28.03.2023 10:10
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.