Elda ELA

Eşkiyanın dağlarda olduğu dönemler bitti, eşkıyalar içimizde, şehrin tam göbeğinde. Spor dostluk, kardeşliktir. Ama bazılarına göre spor; küfür, saygısızlık, eşkıyalık sanki. Yenilenin yenilmeyi hazmedemediği bir toplumda yaşıyoruz. Futbol terörü, hangi takım olursa olsun varlığını sürdürmeye devam ediyor…

Çok güzel bir mücadele izledik dün akşam. Ligin başından beri şike iddiaları nedeniyle zor günler geçiren Fenerbahçe ile bu sezon başarılı bir şekilde mücadele eden Galatasaray, şampiyonluk mücadelesi verdi. Maç esnasında futbolcular ölümüne oynadılar, kıran kırana bir maç oldu ve müsabaka 0-0 sonuçlanınca beraberlik Galatasaray’ a yaradı ve Galatasaray bileğinin hakkıyla kazanan taraf oldu.

Başka ülkelerde şampiyon olamayan takım, şampiyon takım futbolcularıyla sarılıp, onları kutluyor. Bizde de rakip takım şampiyon olduğunda şampiyon olamayan takımın taraftarlarının tepkileri nedeniyle şampiyonluk seremonisi valilik tarafından iptal ediliyor. Kupa, soyunma odasında verilmeye kalkılıyor. Başbakanın talimatıyla stadın ışıklandırmaları çalıştırılmadan statta kupa alınmasına izin veriliyor! Sonuna kadar sevinmeyi hak edenler kendini bilmez şuursuzlar yüzünden gönüllerince yaşayamıyorlar sevinçlerini.

Hazımsız taraftar da şehrin göbeğinde dehşet saçıyor… Bu nasıl bir spor anlayışı, nasıl bir taraftarlık mantığıdır?  Benzin istasyonuna molotof atan, iki polis arabasını yan çevirip yakmaya çalışan, sonra da önlerine geçip fotoğraf çektirmeye kalkışanlarla doğu illerinde polislere saldırıp taşkınlık yapanların farkı ne? İkisi de devlete, devlet malına, canlara zarar vermeye kalkmıyorlar mı? Ne sevinmeyi biliyoruz millet olarak, ne üzülmeyi. Yazık bize, öğrenmemiz gereken çok şey var daha.

Bir takım yüzünden birbirine düşman olmak da ne, nasıl bir zihniyettir bu? Bu kadar mı cani, acımasız oldu insanlık, bu kadar mı tükettik merhametimizi?

Futbol, alkışlandığı sürece yaşar. Kavgalar, olaylar futbolu gölgede bırakır. Birlikte alkışlayabilmektir önemli olan. Büyüklük, hak edene hakkını verip dik bir şekilde yoluna devam edebilmektir. Önümüzdeki günlerde Bursaspor ile Türkiye Kupası için mücadele edecek olan takımlarına böyle mi destek oldu taşkınlık yapan şuursuzlar? Takımını sevip düşünenler aleyhte tavırlar sergiler mi? Avrupa takımı olduğunu söyleyenlerin duruşu bu olmamalıydı, hiç ama hiç yakışmadı bu çirkin tablo. Futbol terörünün önüne geçilebilmesi için bu taşkınlıkları yapanların tek tek tespit edilerek maçlara girmeleri yasaklanmalı ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı.

Maç bittiğinden beri sosyal paylaşım sitelerindeki paylaşımları takip ediyorum. Bazı gazeteciler çıkan olayları meşru kılabilmek adına “polis tahrik etti, vatandaş da çıldırdı” diyebiliyor. Suçu niçin hep karşı tarafa yükleme eğilimindesiniz? Böylece ortaya çıkan çirkin tabloyu hafifleteceğinizi mi düşünüyorsunuz?  Ortada şiddet varsa hiçbir açıklama suçu hafifletmez. Toplumun sesi olan basından, böyle yorumlar gelmesi demek şiddete eğilimin desteklenmesi anlamına gelir ki bu hiç hoş sonuçlar doğurmaz. Şiddete başvurmak, taşkınlıklar yapmak çok kolay ve son zamanlarda en çok gördüğümüz manzara. Aslolan; böyle zamanlarda tüm olumsuzluklara rağmen sakin duruş sergileyebilmektir aslında yani zor olanı başarabilmek doğru olan…
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.