Esnaflığa soyunmayan kalmadı. Eskiden her önüne gelen taksici, bakkal, manav oluyor derlerdi. Şimdi de her önüne gelen kamu kurumu esnafın işine el atıyor. Bu nasıl özelleştirme mantığıdır. Anlamış değilim. Ülkeyi yönetenlerden bir Allah'ın kulu da çıkıp TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken'in söylediği gibi 'Herkes kendi işini yapsın' demiyor. Kuyumculuğa soyunan bankalara ve PTT'ye Bankalar Birliği ve Ulaştırma Bakanlığı acaba ne diyor? Neden bu konuda suskunluklarını bozmuyorlar? Birçok sektörde olduğu gibi kuyumcu esnafı haklı olarak bu konuda yetkililerden bir açıklama bekliyor. Buna da sanırım hakları var.
HERKES ESNAFLĞA SOYUNUYOR
Hafta içerisinde bankaların ve PTT şubelerinin kuyumcuların işine soyunarak altın satışı yaptıklarına ilişkin haberler yazılı ve görsel medyada yer aldı. Ancak, yıllardır bunu söylüyoruz. Bakın Sivas Kapalı Ceza evinde ekmek üretilerek halka satılıyor. Yine birçok ceza evinde ayakkabı başta olmak üzere birçok ürünün üretimi yapılarak satılıyor. Ankara Adliyesi önüne Adalet vakfı yazan araçları görmüşsünüzdür. Herkes bu minibüslerin devlet işinde kullanıldığını bilir. Aslına bakarsanız bunlar bir yere keşfe gittikleri zaman bu araçlarla gidip ücret alıyorlar. Belediyeler ekmek satıyor. Sözde ucuz ekmek üretiyorlar. Ucuz ekmek üreten belediye bunu kendi yandaşlarına verip büfe kurduracağına bakkal esnafına vererek bu satışı da yaptırabilirdi. Ama böyle bir şey yok. Şimdi İstanbul'da kuyumcular altın satışı yaptıkları için bankaların post makinalarını kullanmayacaklarını söylüyorlar. Peki PTT şubeleri için acaba hangi yaptırımı kullanacaklar doğrusu merak ediyorum. Anlayacağınız bir taraftan özelleşiyoruz diyoruz fakat buna özelleşiyoruz diyenler hem inanmıyorlar, hem de esnaflığa soyunuyorlar.
ANLAKATA ZORLANIYORUM
Belediyelerin görevleri arasında ucuz ekmek üretmenin yanında bayi oluşturma görevi var da biz mi bilmiyoruz? Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretmen evlerinin otelcilik yapma görevi mi var? Bankalar ne zaman kuyumcu oldu? PTT'nin ismine veya görevleri arasına ne zaman kuyumculuk veya altın tüccarlığı ilave edildi de bizim haberimiz olmadı? Üzerine görev düşen herkese soruyorum. Neden esnaf ve sanatkarın hep işine el atıyorsunuz? Bunu hadi ben anlatmakta zorlanıyorum. Peki, sizler hiç mi düşünmüyorsunuz? Bu ülkenin çimentosu olan esnaf ve sanatkarı bitirerek nereye varacaksınız?
GAZİ ÜNİVERSİTESİ SRC BELGESİ VERİRSE
Üniversitelerin görevi bilim adamı mı yetiştirmek yoksa şirket kurup çalıştırmak mıdır? YÖK ve ülkeyi yönetenler niçin esnafı hiç düşünmüyor? Denizcilik ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın başında bulunduğu bakanlık daha önce Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu tarafından verilen 'Ticari Taşıt ' belgesini iptal ederek SRC adında bir belge çıkardılar. Bundan sonra ticari araç kullanan her sürücü bu belgeyi almak zorunda denildi. Her 5 yılda bir de değiştirilecek bildiğim kadarıyla. K1,K2,K3,Belgeleri ile daha burada adını sayamadığım birçok belge TOBB'a bağlı ticaret odaları tarafından veriliyor. Peki, sayın Bakan Binali Yıldırım'a soruyorum Gazi Üniversitesinin uzaktan veya yakından şoförlük mesleği ile nasıl bir ilişkisini kurdunuzda bu belgelerin TŞOF tarafından değil de Gazi Üniversitesi tarafından verilmesine karar verdiniz? Yeni PTT'nin kuyumculukla ilgili olarak nasıl bir ilişkisini keşfettiniz altın sattırmasına göz yumuyorsunuz? Şoför esnafını da mı tüccar yaptınız ki belgelerini Ticaret Odalarına verdiriyorsunuz? Anlayacağınız her bakanlığa bağlı hemen hemen özel sektörün işine el atan bir kurum var. Bir taraftan özelleşiyoruz. Diğer taraftan yeni şirketler kurup esnafın ekmeğine göz dikiyoruz. Bu yapılanları bir anlayan var mı?
