Değerli okurlarım 2 Ağustos 2014 tarihinde Ankara Bayburt Kültür ve Yardımlaşma Derneği,  İstanbul’da bulunan Bayburt Dernekleri ile Bayburt Belediyesi'nden 3 ayrı telefonuma mesaj geldi. Mesajı aynen burada sizlerle paylaşıyorum; “Değerli Bayburtlular Bayburt’umu seviyorum ikametgahımı Bayburt’a alıyorum” kampanyasına katıl. Bayburt Valisi, Milletvekili, Belediye Başkanı, Üniversite rektörü, Bayburt Vakfı ve Dernekleri.

            Mesajın alt tarafından da anlaşılacağı gibi bu işin fikir babasının öncelikle siyasiler olduğu açık ve net olarak görülmektedir. Tabi burada mesajı okurken aklıma her türlü şey geldi. Hemen bu mesajı alıp köşemde anında yayınlamak ve okurlarımla paylaşmak istedim. Ancak, sonradan vaz geçtim. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçimleri var yine siyaset yapıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne engel çıkarmaya çalışıyor denilmesin diye yazıyı bugün yayınlamaya karar verdim. 2010 yılında ‘GEÇMİŞİ ARAMAK” başlığı ile yazdığım yazıyı gelen SMS üzerine sizlerle yeniden paylaşmak istiyorum. O günle bugün ne değişmiş kararı siz değerli okurlarıma bırakıyorum. .

                                   GEÇMİŞİ ARAMAK

                                                           Ahmet OKUMUŞ

            -Önceki akşam televizyon kanallarını izlerken çok eskilere gittim.

-Yani ilkokul yılarımı hatırladım.

-Köyde yaşadığım günler aklıma geldi.

-Ahırda meleyen kuzular ve koyunlar.

-Atlar, inekler, danalar ve öküzler geldi birden gözümün önüne.

-Tabi o yıllarda okulda bize verilen Hayat Bilgisi, Tarih ve Coğrafya derslerini de unutmak mümkün değil.

-Tarih dersleri verilirken, tarımda Türkiye’nin dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi olduğu anlatılırdı.

-Yine hayvancılıkta da aynı konular işlenirdi.

-Ancak, şimdi günlerdir, yazılı ve görsel basında et ve süt ithal edileceği konusu hiç gündemden düşmüyor.

-Size yukarıda bahsettiğim yıllar 1974- 75 yıllar.

-Yani bundan 35 yıl önce biz tarım ve hayvancılıktaki varlığımızla övünen bir ülke idik.

-Hatta at ve eşek etinin satıldığını o yıllarda duymazdık.

-Ancak son günlerde yurtlarda, lokantalarda ve bazı et satışı yapılan yerlerde at ve eşek etine artık sıkça rastlanır olmaya başlandı.

-Eskiden dünyaya, tarım ürünü ve hayvan ihraç ederken şimdi yurt dışından et ve süt ürünleri ithalatını konuşmaya başladık.

-Son aylarda et ve süt fiyatlarının önlenemez yükselişi tabi ki et ve sütü artık vitrinlerde seyirlik yapmaya başladı.

-Eskiden bu seyirliğin sadece filmlerde olduğunu sanırdık.

-Fakat, filimler artık gerçeğe dönmeye başladı.

-En önemlisi büyük alışveriş merkezlerinde satılan ne olduğu kıymaların denetimi de yok.

-Özellikle kıyma ve diğer et ürünlerine soya katıldığı ise çok yaygın.

-Tabi bunları yazarken, bir taraftan da geçmişi arıyorum.

-Nerde o kadar koyun, kuzu.

-Nerde o kadar büyük baş hayvan?

-Diye kendi kendime soruyorum.

-Ve şöyle bir dönüm geçmişle bugünü kıyaslıyorum.

-En az yüz tane koyun, bir o kadar kuzunun ve en az 15-20 tane büyük baş havyanın bulunduğu ahırlarda şimdi fareler cirit atıyor.

-Varlığı ile övündüğüm o yıllarda halk yoksuldu, ama evinde yiyecek ekmeği vardı.

-Ekmeğine katık yapacak peyniri ve tere yağı vardı.

-İçecek sütü vardı.

-Bu yıllar sözde yoksulluk yılları idi.

-O yıllarda Bayburt’ta fakir yok denecek kadar azdı.

-Hatta 1987 yılında belediye tarafından 11 aileye sadece ekmek yardımı yapılıyordu.

-Dikkatinizi çekerim sadece 11 aileye ekmek yardımı yapılıyordu.

-O yıllarda Bayburt’un nüfusu 154 binler civarında.

-Bayburt pazarına en az o yıllarda haftada 50 kamyonun üzerinde sebze ve meyve girerdi.

-Şimdi acaba 10 kamyon giriyor mu?

-O zaman Bayburt Gümüşhane’ye bağlı ilçe.

-Bugün Bayburt Türkiye’nin 69’uncu ve en az nüfusa sahip, en küçük ili.

-Ancak, nüfus il olmasına rağmen yarı yarıya yani 75 binler seviyesine düşmüş.

-1987 yılında sadece 11 aileye belediye tarafından ekmek yardımı yapılırken, bugün, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı tarafından yaklaşık nüfusun yüzde 60’ın yeşil kart verilmiş durumda.

-İşin en açı yönü nedir biliyor musunuz?

-600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu döneminde ilk Dilendirmezler Cemiyet’inin kurulduğu yer de yine Bayburt.

-İşte geçmişteki fakir Bayburt ile, günümüzdeki Bayburt’un hali.

-Niye bunu yazdığıma gelince.

-Önceki gün Başbakan Erdoğan’ı partisinin grup konuşmasını dinlerken üniversitelerden ve gelişmişlikten bahsetti.

-Şimdi buradan sayın Erdoğan’a sormak isterim.

-Şehrin nüfusu nerede ise göç etmiş gitmiş ve virane olmuş illerimiz. Bumu senin dediğin gelişmişlik?

-Halk yoksullaşmış ve bir ekmeğe muhtaç olmuş, bumu gelişmişlik ve zenginlik.

-Evinde 1 litre sütü dahi olmayan bu insanların ülkesi Türkiye’mi dünyanın 17’inci Avrupa’nın 7’inci büyük ekonomisi.

-Esnaf işyerini kapatmış içşi konumuna gelmiş, bumu gelişmiş ekonomi.

-Şimdi bakıyorum.

-Elektirik var, telefon var, televizyon var, bilgisayar var.

-Ancak bununla birlikte halk dilençi olmuş.

-Bir ekmeğe muhtaç hale gelmiş.

-Yani huzur ve mutluluk yok.

-Ne yapacağım böyle gelişmişliği, böyle büyük ekonomiyi?

-Halk aç ey Erdoğan, insanlar senden sadaka değil, iş istiyor iş.

-İktidarların görevidir halka iş temin etmek.

-Özelleştirip satıp paraları har vurup harman savurmak, ancak hayırsız evlatların babadan kalan mirası yemesi gibidir.

-Gelde şimdi geçmişi arama. 

            -Son genel seçimler öncesi milletvekili sayısı 2’den bire düşen Bayburt’tan seçim kampanyasını başlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Bayburt’u unutmuşa benziyor. Çünkü Bayburt’un milletvekili sayısının 1’e düşmesi nedeniyle kendisinin bundan sonra Bayburt’un ikinci milletvekili olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan’a bir Bayburtlu olarak buradan verdiği sözü hatırlatmak isterim. Ama kime neyi hatırlatıyorsun ki Cumhurbaşkanı olacağım diye ülkeyi ayrıştıran bir kişiden Bayburt’a ne menfaat gelir ki? Olsa olsa sadece yapacağı hizmet hayvan pazarı açmaktan başka bir şey olamaz. Ama şunu unutmamalı ki tarih asla affetmez. O kadar Discaunt marketin açılışına izin verip Bayburt’ta kendi yağı ile kavrulan esnafı yok eden belediye şimdi hangi yüzle bu mesajı atıyor? Ben o zaman başkan değildim demekle olmaz. Devlette devamlılık esastır. Hepiniz aynı siyasi partidesiniz. Kusura bakmayın ama Van Munit demekle ülke idare edilmiyor. Geçmişi arayacaksak doğru aramalıyız. Onun içinde proje üretin ve memlekete yatırım yapın.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.