Darbeci amiral İmren'den 'Sakın durmayın, ezin geçin' emri

Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin FETÖ davasında sanık Şevik, İstanbul'a cezaevi aracıyla Tümamiral Payal'ı naklederken karşılarına halkın çıktığını ilettikleri Tuğamiral İmren'in 'Sakın durmayın ezin geçin' emrini verdiğini söyledi.

27 Eylül 2017 Çarşamba 17:02
Darbeci amiral İmren'den 'Sakın durmayın, ezin geçin' emri






KOCAELİ (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 13'ü firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde özel olarak yapılan 250 kişi kapasiteli salondaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve bazı yakınları katıldı. Duruşmayı, bazı STK temsilcileri ve vatandaşlar da takip etti.

Duruşmada, Donanma Komutanlığı'nda tutuklu sanık eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ile birlikte hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, İmren'in talimatlarıyla Merkez Komutanlığı'nda diğer askerlerin gözaltına alınmaları ve etkisiz hale getirilmelerini sağladığı, Donanma Komutanlığı'nda gözaltına alınarak etkisiz hale getirilen Harp Filo Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım ve Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ın cezaevi aracına konularak İstanbul'a gönderilmesinde aktif olarak bulunarak bu araçlara komutanlık yaptığı, örgütün iletişim sistemi olan "ByLock"u kulandığı öne sürülen Güvenlik Tabur Komutanlığı Fiziki Güvenlik Subayı tutuklu sanık Üsteğmen Ahmet Aykut Şevik savunma yaptı.

Şevik, 15 Temmuz 2016 akşamı, Albay Muharrem Aslan'ın, Donanma Komutanlığı'nda tatbikat yapılacağını söylediğini ve acil olarak silahlanıp üsse gelmesini istediğini savundu.

Üsse geldiğinde, İmren'in askerlere konuşma yaptığını belirten Şevik, "İmren, 'Arkadaşlar, darbe teşebbüsü var. Genelkurmay Başkanlığı'ndan amirallerin tutuklanması için emir geldi. SAS komandoları gelecek. Emir komuta bende. İçeri kimseyi almayın.' dedi. Cep telefonumun internetinden baktığımda darbe girişimi olduğunu gördüm. Ben darbecileri engellediğimizi sandım. O nedenle İmren'in emirlerini uyguladım." iddialarında bulundu.

İmren'in, subay, astsubay ve erbaşlara talimatlar verdiğini, "Bakın arkadaşlar, durum ciddi. İşinizi düzgün yapın. Yoksa sizi vururum." dediğini öne süren Şevik, "Daha sonra Merkez Komutanlığı'na gittik. İmren, Tümamiral Yıldırım'a, 'İskender, senin sınıf arkadaşınım. Bana güven. Genelkurmay'dan emir var. Seni bir süre misafir edeceğiz. Bak, zaten gemiler seyre çıktı.' dedi. Yıldırım, gelen emri görmek istedi. Sonra yazıyı getirdiler. Yıldırım yazıyı okudu, 'Bunu bana neden daha önce göstermediniz.' diye kızdı." diye konuştu.

"İmren, Yıldırım'a, 'Çocukların aklını bulandırma' diye çıkıştı"

Tuğamiral Payal'ın, İmren tarafından gözaltına alınıp, nezarete konduğunu sonradan öğrendiğini, amirallerin İstanbul'a götürülmesi için cezaevi aracının hazırlanmasından haberinin olmadığını ileri süren Şevik, savunmasına şöyle devam etti:

"Tümamiral Payal, nakil aracına bindirilirken, İmren'e, 'Kanunsuz iş yapıyorsunuz.' dedi. Ben de ne olduğunu anlamak için, 'Komutanım nasıl kanunsuz iş yapıyoruz.' diye sordum. Bu arada İmren araya girdi ve Yıldırım'a, 'Çocukların aklını bulandırma.' diye çıkıştı. O sırada İmren bana, nakil aracına eskortluk yapan araca binmemi ve amirallerin sağ salim İstanbul'a götürülmeleri emrini verdi. Nereye gideceğimizi yolda öğrendim. Amiralleri, Maltepe Kenan Evren Kışlası'na götürecektik. Osmangazi Köprüsü'nün çıkışı bariyerlerle kapatılmıştı. Oradaki görevlilere yolun açılmasını istedim. Onlara silah çekip tehdit etmedim. Sonra bariyeri kendim açarak yola devam ettik. Gebze'de sivil çakarlı bir otomobil, bize selektör yakarak durmamızı işaret etti. Ben de nakil aracında bulunan Yüzbaşı Harun İlaslan'ı arayıp, durumu anlattım. Bana durmamamızı söyledi."

Bir süre sonra bir polis aracının geldiğini ve durmalarını istediğini anlatan Şevik, "Polisler 'aracı durdurun, konuşalım' dediler, ileri de kalabalık bir halk grubu vardı. Ben de İmren'i telefonla arayarak, durumu aktardım. Bana, 'Sakın durmayın, ezin geçin.' diye emir verdi. Ben polisi ve vatandaşları ezemezdim. Hemen durdum. Halk etrafımızı sarmış, araçlarımızı sallıyor, yumruk ve tekme atıyordu. Benim bulunduğum araca polis memuru bindi. 'Sizi buradan çıkaracağım.' dedi. Nakil aracına da emniyet müdürü bindi. Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gidecektik ama orada vatandaşların toplandığı bilgisi gelince, Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'ne gittik." ifadelerini kullandı.

Emniyete girerken, silahını teslim ettiğini, iki polisin kollarına girerek, içeri aldığını belirten Şevik, "Sivil polisler üzerimdeki üniformayı falçata ile parçaladı. Ben çok şaşırmıştım. Şoktaydım. Darbeye karşı çıktığımı, engellediğimi sanıyordum. Ben darbe girişimine katılmadım, destek vermedim. Bana darbeye katılmayan komutanlarım, 'FETÖ darbe yapıyor.' demedi. Ben vatanıma ihanet etmedim. Benim bu eli kanlı FETÖ denen ihanet şebekesiyle işim olmaz. Vatanıma, milletime bağlı bir subayım. Üstlerim bana söyleseydi, İmren'in emirlerini dinlemezdim. Cezaevi aracını geri getirirdim, çünkü İmren bana darbecilere karşı mücadele ettiğimizi söyledi." diye konuştu.

FETÖ'nün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı yönündeki iddiaları da reddeden Şevik, suçsuz olduğunu öne sürerek, tahliyesini talep etti.

Sanık avukatı, müvekkilinin tüm yaşadıklarını samimi bir şekilde anlattığını iddia ederek, "Müvekkilim görev bilinciyle hareket etmiştir. Darbenin başarılı olması için uğraşmamıştır. İfadeleri tutarlıdır. 'ByLock' kayıtları geldiğinde savunma yapacağız. 14 aydır tutuklu olan müvekilimin tahliyesini, aksi karar olduğu taktirde adli kontrol şartıyla bırakılmasını talep ediyoruz." dedi.

İddianameden

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 92 şüpheli bulunuyor.

İddianamede, Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.

Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl altışar aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Muhabir: Metin Girgin

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.