Koruculardan tepki: Bizi isyan ettirmeye mecbur bırakmayın

ANADOLU Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, koruculuğun kaldırılmak istendiğini, devlet eliyle 30 yıldan bu yana kayıt dışı sigortasız çalıştırıldıklarını, haklarının 30 yıl sonra verilmesi gerektiğini...

20 Ocak 2015 Salı 17:13
Koruculardan tepki: Bizi isyan ettirmeye mecbur bırakmayın






ANADOLU Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, koruculuğun kaldırılmak istendiğini, devlet eliyle 30 yıldan bu yana kayıt dışı sigortasız çalıştırıldıklarını, haklarının 30 yıl sonra verilmesi gerektiğini söyledi. ‘Çözüm süreci’ni sekteye uğratmadıklarını anlatan Sözen, “Bizi sokaklara inmeye, baş kaldırmaya, isyan ettirmeye mecbur bırakmayın. Korucu bu bölgenin sigortası, şah damarıdır. Bu şah damar kesilirse, patlarsa bu ülkenin akıbetinin belirsizliğe sürüleceğini düşünüyoruz" dedi.
Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, Diyarbakır'da Şehit Aileleri Derneği, İnsan Hakları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile 22 ilde faaliyet gösteren korucu başkanları ve korucuların katıldığı basın toplantısı düzenlendi. Şırnak'ta görev yaparken bir hafta önce PKK'nın kaçırdığı korucubaşı Lezgin Sak'ın serbest bırakılmasını isteyen Ziya Sözen, 'Çözüm süreci' devam ederken PKK'nın Elazığ, Hakkari ve Şırnak'ta 3 korucuyu ellerinde tuttuğunu vurgulayarak şöyle dedi:
"Çözüm sürecini' destekleyen bir camia olarak bunu hak etmiyoruz. Korucularımızın sağ salim derhal ailelerine teslim edilmesini istiyor ve bekliyoruz. Bu en büyük arzu ve hakkımızdır. Korucularımız şehit edilirken, kaçırılırken, birilerinin özgürlük, insan hakları adı altında sokaklara dökülmelerini tasvip etmiyoruz. Korucularımızın yaşama hakkı elinden alınırken, hükümetimizin sessiz kalmamasını bekliyoruz. Uğruna öldüğümüz değerler için ‘Vatan sağ olsun' diyorduk. Bugün uğruna canlarımızı verdiğimiz değerler; Diyarbakır'da bayrağımız indiriliyor, milli ve manevi değerlerimiz ayaklar altına alınıyorsa tabiri caizse ‘pisi, pisine ölüme gittiğimizi’ düşünüyoruz. Bir ortamda 'Vatan sağ olsun' diyebilecek miyiz? Bunu düşünme noktasına gelmişiz."
"SEYİRCİ KALMAYIZ"
Sözen, korucu camiası olarak kendilerini terk edilmiş, yetim, üvey evlat gibi gördüklerini hiç kimsenin kendi üzerlerinden siyaset yapma hakkı ve haddinin bulunmadığını ifade ederken şöyle dedi:
"Bir astsubayımız kaçırıldığında, devletimizin bütün ilgili kurumları, kurtarma operasyonları düzenliyor. Bunları ailelerine sağ salim teslim ediyor; korucu kaçırıldığında 'Geçmiş olsun' deme zahmetin de bile bulunmuyorsa buna bu saatten sonra asla seyirci kalamayız. Korucu hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bizler buranın öz ve asıl unsurlarıyız. Ne gidecek başka bir memleketimiz, ne de memleketimizi çapulculara teslim etme niyetimiz yoktur. PKK'dan, DBP'den, onların siyasi uzantılarından, KCK'dan da medet ummuyoruz, sığınmıyoruz, medet ummayacağız."
Korcuların 'Çözüm sürecine' uyduğunu ifade eden Sözen, buna karşılık PKK, BDP ve siyasi uzantılarının uymaması ve yetkililerin onları muhatap kabul edip, onlarla görüşmesinin yanlış olduğunu öne sürdü. Sözen, Çözüm sürecinin başarı sonuçlanmaması halinde tekrar vatan savunmasında yer alamayacaklarını anlattı.
SOKAĞA DÖKÜLME
Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, koruculuğun kaldırılması yönündeki girişimler olduğunu bildirirken, soğuk demir parçası olarak nitelendirdiği silahla yaşamak zorunda bırakılmak istemediklerini söyledi. Sözen, şöyle konuştu:
“Devletimiz yarın 'Görev süreniz dolmuştur. Silahlarınızı getirin' dediği anda derhal devletimize teslim edeceğiz. Fakat bunu yaparken geçmişteki emeğimizin görmezden gelinmemesi, bizi toplum içinde küçük düşürecek yaklaşımlardan özellikle kaçınılmasını istiyoruz. Koruculuk sistemi devletimizin ihtiyacına cevap vermiyorsa yarın sabah bu sistemi lağvedelim. Korucular terör örgütünün varlığından dolayı, köylerimizde katliamlar yapıldığı için ortaya çıkmıştır. Bir sistem kalıcı ya da geçicidir. 30 yıldır ismimizin önünde bulunan 'geçici' sıfatından bıkmış, usanmış nefret etmiş durumdayız. Bu sistem kalıcıysa bütün özlük haklarımızla, çocuklarımıza karşı eziklik yaşamadan onların iadesini ve geçicilik sıfatının da kaldırılmasını istiyoruz. Her gün HDP ile 1-2 defa 'Çözüm süreci' toplantıları yapan hükümet yetkililerinin, izi görmezden gelmelerine artık seyirci kalamayız. Türkiye'ye sığınan Yezidiler’le bile görüşen Sayın Cumhurbaşkanımız 30 yıldır 1660 şehit vermiş korucu camiasından geçici köy korcuları temsilcileriyle görüşmeyi kabul etmemektedir. Bölgede 30 yıldır iki başlıklı siyaset vardır. Hükümet bizi sevmiyorsa bile siyasetin bile bizlerle görüşmeleri lazım. Arzu etmediğimiz halde artık konfederasyon, dernek başkanları, korucu camiasının sokağa dökülmesinin önünde set oluşturamıyoruz. Onları teskin edemiyoruz. Artık bizim sözümüzü de dinlemeyecek noktaya geldiler."
Korucuların aylık 950 lira maaşla açlık ve sefaletle karşı karşıya bulunduklarını anlatan Sözen, terör ve teröristle mücadele ederken, kendilerine kurşun sıkma gafletinde bulananların, devletin ekmeğiyle beslenenler, ticaret yapıp zengin olduklarını öne sürerken "Türkiye'de kayıt dışı sigortasız devlet tarafından çalıştırılarak, devlet eliyle suç işlenmektedir. Artık böyle yaşamak istemiyoruz. Buna da sessiz, seyirci kalamayız. Şimdiye kadar olduğu gibi devletimizin lehine, menfaatine olan her çalışmanın ön ve arkasında olacağız. Fakat korucunun görmezden gelindiği noktada oradan bir adım daha ileri gitmemek suretiyle duracağız. PKK'nın siyasi uzantılarının korucu camiasını zor durumda bırakmak için sokaklara çekme politikasına maalesef uymak, uydurulmak zorunda bırakıldık. Devlet büyüklerimize sesleniyorum; merhamet, şefkat dilenmiyoruz. Anamızın ak sütü gibi helal olduğunu düşündüğümüz 30 yıl sonradan iadesini talep ediyoruz. Bizi sokaklara inmeye, bizi baş kaldırmaya, bizi isyan ettirmeye mecbur bırakmayın. Bu ülkemizin lehine ve menfaatine olmayacaktır. Kendi elimizle PKK'nın DBP'nin ekmeğine yağ sürmüş olacağız. Korucu bu bölgenin sigortası, şah damarıdır. Bu şah damar kesilirse, patlarsa bu ülkenin akıbetinin belirsizliğe sürüleceğini düşünüyoruz."
Sözen, Ankara'ya giderek eylem yapmayı planladıklarını da belirtti.

FOTOĞRAFLI

 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.