"Mısır için direniş, insanlık için diriliş" sloganıyla düzenlenen mitinge çeşitli sivil toplum kuruluşları ve Ak parti Ankara il ve ilçe teşkilatları gençlik kollarıyla geniş katılım sağladı.  Yaklaşık 21 bin kişinin katıldığı mitingde dualar okundu.   Mazlum Mısır Halkı ile Dayanışma Platformu adına hazırlanan ortak bildiri Türkçe, Arapça ve İngilizce okundu. Ortak bildiriyi okuyan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaytan, Mısır'daki katliamın sadece Mısırlı cunta yönetiminin değil, buna destek veren bütün zalimlerin alnında bir kara bir leke olduğunu belirterek, "Mazlum ve masum insanların hukuki, meşru ve barışçıl taleplerine silahlarla, baskılarla, zindanlarla cevap veren bir yönetim, demokrasiyi ayaklar altına almasının da ötesinde büyük bir insanlık suçu işliyor. Firavun'lar çağının binlerce yıl önce kapandığını düşünenler yanılıyor. Mısır'da çağdaş firavunlar kendi insanına her türlü zulmü uyguluyor. Çocuk, kadın, yaşlı, masum demeden insanları katlediyor" dedi. "BU YAPISIYLA DA ANCAK, "KİRLEŞMİŞ MİLLETLER' OLARAK İŞ GÖRÜYOR" Bütün bu insanlık dışı felaketin sorumluları, Mısır'daki gayrimeşru cunta yönetimi olduğu kadar, buna sessiz kalan küresel güçler ve onların bölgedeki işbirlikçileri olduğunu dile getiren Kaytan, "Başta BM, ABD, Avrupa Birliği, İsrail ve diğer uluslararası kuruluşlar olmak üzere, bölge ülkelerin darbeye destek yönetimlerinin bu tutumunu nefretle kınıyoruz" diye konuştu. Ortak bildirinin okunmasının ardından, Mısır'da hayatını kaybedenler için Kur'an-ı Kerim okundu. Miting de ilk konuşmayı yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Mısır'da ve Suriye'de yaşanan vahşete, akıtılan kanlara, yitip giden canlara sırtını dönenler, gözlerini kapayanlar olduğunu kaydederek, "BM ya susuyor ya da konuştuğu işe yaramıyor. Bu yapısıyla da ancak, "kirleşmiş milletler' olarak iş görüyor. AB seyrediyor ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor. ABD darbe diyemiyor ve menfaatim nerede diye bakıyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi kimi Körfez ülkeleri vahşete para desteği veriyor. Kimi Körfez ülkeleri de demokrasi kabusu görmemek için darbecileri kutsuyor. Siyonist İsrail, Müslüman kanının akmasından zevk duyuyor, darbecilere askeri istihbarat dahil her türlü desteği sağlıyor, bütün bu ülkeler, 21. yüzyılın Firavunu Sisi'yi destekliyor" şeklinde konuştu. Gündoğdu, çözümün İslam ülkelerinin bilimde, eğitimde, ekonomide, siyasette, kültürde, dış politikada ortaklaşması ile mümkün olacağını söyledi. "TÜRKİYE 'RABİA İŞARETİ' YAPTI DÜNYAYI KALDIRDI" Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Bizim ne işimiz var Mısır'la, Mısır'da öldürülenlerle?" diyenlere buradan cevap verdiğini belirterek, "98 yıl önce Beyrut'ta, Rakka'lı, Hama'lı Müslümanlar neden Çanakkale'de şehit oldu? Hiç düşündünüz mü? Onlar bu coğrafya'da ne için canlarını feda etmişlerse biz de bugün onlara bu meydandan, Sıhhiye Meydanı'ndan cevap veriyoruz" dedi. Türkiye İhvan Temsilcisi Ahmet Yusuf ise Sıhhiye Meydanı'nın Mısır'daki direnişin bir parçası olduğunu söyleyerek, "Çünkü biz hep bir bütünüz, tek bir ümmetiz. Türkiye Rabia işareti yaptı dünyayı kaldırdı. Rabia işareti özgürlüğün, direnişin sembolü oldu. Bu darbe sadece Mısır için yapılmadı, bu darbe bütün İslam alemine yapıldı. Mursi, Amerika'ya ve İsrail'e evet demedi. Mursi ve bütün Mısır halkı dik durdu. Mısır halkı ve Müslüman Kardeşler mücadeleden vazgeçmeyecek" açıklamasında bulundu. Mazlumder Genel Başkan'ı Ahmet Faruk Ünsal da "Mısır'da yaşanan darbe sürecine dünyanın verdiği tepki bakımından çok ibret verici bir süreç olduğunun altını çizerek, "Başta Amerika ve Avrupa olmak üzere demokratik değerleri pazarlayanlar bunlar üzerinden dünya'da itibar sağlayan devletler ve kurumlar maalesef darbeye sesiz kaldılar. Bu mesele sadece Mısır değil. Mısır'daki siyesi değişiklik, Filistin'deki direnişi de etkileyecek" şeklinde konuştu. Konuşmalar sonrası Maltepe Camii İmamı ölenler için dua etti. Dua sonrası mitinge katılan vatandaşlar olaysız bir şekilde dağıldı. Haber: Beril Çuhadaroğlu