İkinci sürgünde 7 bin 909 ton alım yaptıklarını, birkaç gün içinde de fabrikalarının tam kapasite ile çalışmaya başlayacağını tahmin ettiklerini ifade eden Sütlüoğlu, şunları kaydetti: Birinci sürgünde haziran ayında aldığımız çayın bedelini bu ay sonuna kadar ödeyeceğiz. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. İnşallah Ramazan'dan önce çay üreticilerinin çay paralarını almalarını, rahatlık içerisinde Ramazan'a girmelerini arzu ediyoruz. Budama bedelleri ise ağustos ayında ödenecek. Normal ödeme ayı zaten ağustos ayıdır. Bazen bir ay erkene alındığı zamanlar oluyordu. Ama bu sene seçim olması, hükümetin kurulması gibi süreçlerden dolayı temmuz ayında ödenmesi mümkün olmadı. Ağustos ayı içerisinde 68 milyon liralık budama bedeli ödemesini de yapacağız. Sütlüoğlu, ikinci sürgünde kotanın daha önce açıklandığı gibi dönüm başına 375 kilo olduğunu kaydederek, birinci sürgünde kotanın düşürüldüğünün söylendiğini, ancak bunun doğru olmadığını ifade etti. Birinci sürgündeki kotanın normalde 350 kilo olduğunu fakat bu sene yaşanan olağanüstü şartlardan dolayı çayın sahilde, orta kesimde ve yüksek kesimde kademe oluşturmadan birden gelmesi nedeniyle üreticinin zor durumda olduğunu görerek fedakarlık yaptıklarını ifade etti. Sütlüoğlu şunları belirtti: ÇAYKUR olarak kotamızı 425 kiloya çıkartmıştık. Bu normal bir uygulama değildir. Bu olağanüstü dönemin getirdiği olağanüstü bir uygulamadır. Dolayısıyla bu seviyede bir kota uygulamasının sürekli yapılması mümkün değildir. Ancak kapasitelerimizi arttırmamız halinde ileri ki yıllarda kotayı da artırmayı planlıyoruz. Çünkü yüksek kotada aldığımız çay, kalitede ve piyasada çok ciddi problemler oluşturuyor. Bu sıkıntılar sonuçta müstahsilimize zarar verecek sıkıntılardır. Bu nedenle üreticilerimizden kaliteli çay toplamalarını, çaylarını iyi muhafaza ederek bozmadan alım yerine getirip teslim etmelerini rica ediyorum. Bizim verdiğimiz programa uymalarını, bu konuda zorlama yapmamalarını rica ediyorum. El birliği ile inşallah ikinci sürgünü en az sıkıntı ile atlatacağız. Sütlüoğlu, çayın hava ve mevsim şartlarından dolayı çok rahat hasat edilebilen bir ürün olmadığını, bunu herkesin kabul edip normal görmesi gerektiğini vurguladı.