Devletin zirvesinden operasyonlar hakkında önemli açıklama

Terörle mücadelede kararlılık mesajları veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla yaptığı 11. toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından önemli satırbaşları...

30 Eylül 2015 Çarşamba 04:44
Devletin zirvesinden operasyonlar hakkında önemli açıklama






Devletin zirvesinden operasyonlar hakkında önemli açıklama


Terörle mücadelede kararlılık mesajları veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla yaptığı 11. toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan 'Depolarını, cephaneliklerini yerle yeksan ediyoruz. Örgüt ayrımcılığı da bölücülüğü de kendisi yapıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin kendisine karşı silah kullananlarla sonuna kadar mücadele etme kararlığında ve gücünde olduğunu belirterek "Hiçbir kutsalları olmayan, Müslümanların kutsallarına da saygıları bulunmayan bu teröristlerle mücadeleyi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Şehitlerimizin ve sivil kayıplarımızın acıları şüphesiz ki yüreklerimizi yakıyor, ama aynı zamanda onların aziz hatıraları bize daha kararlı, daha kapsamlı mücadele etmemiz için güç veriyor" ifadesini kullandı.

HERKES BİLSİN, BUNLAR SON ÇIRPINIŞLARI

Taziye evleri adı altında depoları var, mühimmat depoları var ve o mühimmat depolarını da biz aynen onları da yerleyeksan ediyoruz. Oralar bir taraftan bombalanıyor, bir taraftan oralar da temizleniyor. Çünkü buralarda esnafımızı oraya çağırıp orada onları haraca bağlayan, onlardan tehditle paraların alındığı herhalde birçoğunuzun malumudur. Biz buna fırsat veremeyiz, buna göz yumamayız. Şu anda bunlar bir süre böyle belki devam edecekler ama biliniz ki bunlar son çırpınışlardır. İnşallah bunun da sonuna kadar giderek hesabını milletimiz adına sormaya devam edeceğiz. Şehitlerimiz adına sormaya devam edeceğiz.
Bunlar sadece benim Kürt kardeşlerimin istismarını yapıyor. Terör örgütünü arkasına alanlar hendek kazmaktan başka ne yaptı? Cizre, Silopi, Nusaybin'deki kardeşim kaçıyor mu, kaçıyor. Bunlar kaçırıyor.
Terör örgütü ayrımcılığın ta kendisini yapmak suretiyle Türk'ü Kürt'e, Kürt'ü Türk'e düşman etmenin gayreti içerisinde. Biz ise kardeş etmenin gayreti içerisindeyiz, farkımız bu.

YERLİ VE MİLLİ YANITI

İstanbul’daki mitingimizde yerli olmanın, milli olmanın üzerinde durmuştum. Bunun üzerine birileri yerli kimdir, millilik nedir gibi tartışmalar başlattı. Bundan rahatsız olanlar oldu. Benim bölgede ve ülkemizin dört bir yanında yaşayan her vatandaşım gibi Kürt kardeşlerimde Zaza kardeşlerimde yerlidir, millidir, bu ülkenin bu vatanın öz evladıdır. Tıpkı Türk, Türkmen kardeşlerim gibi. Arap, Laz, Boşnak, Abhaz, Roman kardeşlerim gibi. Terör örgütü ile bir defa burada çok büyük farklılıklar var. O vatandaşlarım benim bu ülkenin değerleri ile hemhal oluyorlar.
Diyorlar ki; Ben her ne kadar Kürtsem vatanımı, bayrağımı seviyorum, milletimi seviyorum, devletimi seviyorum diyorlar. Ama terör örgütü kendilerini nasıl gösterirlerse göstersinler yerli değildir, bu ülkenin ve bu milletin bir parçası asla değildir. Hangi adla hangi kisve ile olursa olsun, ülkemizin kazanımlarına saldıranlar, birliğine bütünlüğüne kastedenler bu vatana ait değildir, isterse parlamentonun içinde olsun.

KÜRT VE ZAZA KARDEŞLERİM DE YERLİ VE MİLLİDİR

Benim bölgede ve ülkemizin dört bir yanında yaşayan her vatandaşım gibi Kürt kardeşlerim de Zaza kardeşlerim de yerlidir, millidir, bu ülkenin, bu vatanın öz evladıdır.
Ambulansları, itfaiye araçlarını, camileri, okulları, iş yerlerini, evleri kurşunlayan, yakan, tahrip eden bir örgütün, o bölge için, o bölgenin insanı için mücadele ediyor olabilmesi mümkün müdür  Terör örgütü sadece insanlığın, sadece ülkenin değil aynı zamanda milletimizin tüm fertleriyle birlikte Kürt kardeşlerimizin de düşmanıdır.
Terör örgütü kendilerini nasıl gösterirlerse göstersinler yerli değildir, bu ülkenin ve bu milletin bir parçası asla değildir. Hangi adla, hangi kisveyle olursa olsun ülkemizin kazanımlarına saldıranlar, birliğine, bütünlüğüne kastedenler bu vatana ait değildir, isterse parlamentonun içinde olsun.
Terör örgütüne dolaylı ve doğrudan destek veren yayın organlarının sahipleri de bu tavırlarıyla yerli olmadıklarını gösteriyorlar. İstanbul'un en mutena köşelerinde yaşıyor olmak, holdinglerin, kıymetli mülklerin sahipleri olmak, yerli ve milli dairesinde bulunmanızı sağlamaz.

BAYRAK TEPKİSİ

Hamburg’da toplantı yapıyorlar. Trinidad’ın bayrağı asılı o toplantıda ama Türk bayrağı yok. Japonya’nın bayrağı asılı ama Türk bayrağı yok. Hani sizin bayrakla sorununuz yoktu? Kimi aldatıyorsunuz? Sizin milletle de sorununuz var, bayrakla da sorununuz var, vatanla da sorununuz var, devletle de sorununuz var.
İkinci bir bayrak tanımıyoruz. Dedim ya adamların afedersiniz o teröristlerin cesetlerine sardıkları paçavra belli. O işte özlemini duydukları kendilerine ait bayraklarıdır. Bir de diyor ki utanmadan, sıkılmadan 'bizim bayrakla sorunumuz yok.' Peki yaptığınız bu ne Hamburg'da yaptığınız ne  İşte ispatları ortada. Siz, bu milleti aldatırız diye birkaç tane Türk bayrağı sallamakla bu milleti aldatamayacaksınız. 7 Haziran'da bunu başardınız ama 1 Kasım'da inanıyorum ki benim milletim buna prim vermeyecek.
Hani onların şu anda belli yerleri güya operasyonlarla ele geçirme gayretleri var ya oralar, bedelini çok ağır ödeyecekleri operasyon merkezleridir, bunu bilsinler. Üzerine üzerine gideceğiz, kesinlikle durmak yok. Bu vatan toprağında ameliyat yapılmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

"NE ZAMAN MİLLET TAMAM DERSE..."

Ne zaman ki milletim bana 'tamam' der, işte o vakit bu bayrağı yine milletimin takdir ettiği vazife verdiği kişiye, ekibe teslim eder kenara çekilirim. O zamana kadar hiç kimse kusura bakmasın durmayacağım, susmayacağım, çalışacağım, koşturacağım, mücadele edeceğim.
Türkiye, kendi vatandaşlarının bir kısmıyla değil teröristle, terör örgütüyle mücadele ediyor. En başından beri bu hassasiyeti gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz. Dikkat ederseniz, terör örgütünün sınırlarımız dışındaki unsurlarına karşı çok daha etkili darbeler indiriyoruz. Şu ana kadar 2 binin üzerinde teröristi içeride ve dışarıda öldürmüş bulunuyoruz.

Yaşanan çatışmalarla terör örgütünün eylemleriyle şahsım ve hükümetimiz arasında ilişki kuran, terör örgütünün amacına hizmet ettiğini bilmelidir. Bu tür yaklaşımların, bu tür ifadelerin, bu tür propagandaların ne ülkeye ne millete ne de sorunun çözümüne bir faydası yoktur.

Yanlış teşhis yanlış tepkiye, yanlış tepki de vahim sonuçlara yol açar. Madem ki terör örgütü demokrasinin ve hukukun çizgisine gelmek istemiyor, öyleyse ona anladığı dilden konuşacak gücümüz de imkanımız da kararlılığımız da vardır.

Terör örgütüne dolaylı ve doğrudan destek veren yayın organlarının sahipleri de bu tavırlarıyla yerli olmadıklarını gösteriyorlar. İstanbul'un en mutena köşelerinde yaşıyor olmak, holdinglerin, kıymetli mülklerin sahipleri olmak, yerli ve milli dairesinde bulunmanızı sağlamaz.
Son Güncelleme: 30.09.2015 04:48
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.