Komşu'da kirli ittifak, HÖH, Bulgar istihbaratı ATAKA

Komşuda Jivkov dönemi zulmünü aratmayan baskıların içinde Bulgar istihbaratı, faşist ATAKA partisi ve HÖH var...

26 Haziran 2014 Perşembe 21:53
Komşu'da kirli ittifak, HÖH, Bulgar istihbaratı ATAKA






Komşu'da kirli ittifak, HÖH, Bulgar istihbaratı ATAKA

Bulgaristan'da yaşayan Türklere yönelik Todor Jivkov zulmü, doğu blokunun dağılmasıyla birlikte şekil değiştir. Yeni baskı sisteminin içinde Avrupa'nın en tehlikeli siyasal örgütleri arasında bulunan faşist ATAKA partisi ile Bulgar İstihbaratı ve Türk azınlığın sesi olarak bildiğimiz Halklar ve Özgürlükler Hareketi HÖH'ün olduğu ortaya çıktı.

25 YILLIK PERDENİN ÜSTÜ AÇILMIYOR MU?
 
1989 Göçü, Uluslararası Bulgaristan Sempozyumu’nda konuşan Bulgaristan Türkleri İnsan Hakları Savunucu Liderlerinden Sabri İskender, Bulgaristan’da 1989 Göç’ünün ardından bu güne kadar, Müslüman Türklerin hak, hukuk, insani, milli ve manevi taleplerinin yok sayıldığını söyledi.


 FOTO GALERİ  1989 Göçü, Uluslararası Bulgaristan Sempozyumu  FOTO GALERİ


İstanbul Üniversitesi, Bulgaristan Stratejik Araştırma Merkezi, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı ve Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği  ile birlikte düzenlenen  “1989 Göçü, Uluslar arası Bulgaristan Sempozyumu”  Bulgaristan, Avusturya ve Türkiye’den akademisyen, uluslar arası ilişkiler uzmanı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, yazar ve sanatçılardan oluşan otuz kişi konuştu.
İstanbul Üniversitesi Avrasya Araştırmaları Enstitüsü’nde iki gün süren sempozyumda, Bulgaristan eski Devlet Başkanı Todor Jivkov döneminde Müslüman Türklere uygulanan baskı, şiddet, suikast ve asimilasyon politikaları ve sonuçları uzmanlar ve o dönemi yaşayan kişiler tarafından dile getirildi.
Dr. Müjgan Deniz, son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’nin Bulgaristan’a ve Bulgaristan Türklerine çok yönlü ekonomik ve kültürel katkılarda bulunduğunu söyledi. Sempozyumda Bulgaristanlı Ressam Burhanettin Ardagil’in 1989 Göçü’nu anlatan resim sergisi açılışı yapıldı. Fatih Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Suver ile Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı adına Strateji Daire Başkanı ve BAL-TÜRK Genel Başkanı Bayram Çolakoğlu da, 1989 Göçü’nün Bulgaristan Türkleri üzerinde bıraktığı izler ile sempozyumun önemini vurgulayan birer konuşma yaptılar. Ayrıca TRT Sanatçısı Rüstem Avcı da, Göç ve Türkiye’de de sevilerek dinlenilen Bulgaristan Türklerine ait türküleri örnekler vererek. İBB Spor A.Ş yöneticilerinden Ahmet Tüzün de, Bulgaristan Türklerinin güreş, halter başta olmak üzere tarihten  bu yana Türk Milletinin guru olarak şampiyonluklar kazandığını ve ay yıldızlı bayrağını göndere çektirdiklerini anlattı.
 
Hak ve Özgürlük Hareketi (DPS), Jivkov’un görevini devam ettiriyor

Ancak, sempozyuma damga vuran en önemli konu ise, Bulgaristan’da Türklerin ‘Hak ve Özgürlükleri’nin korunması ve yaşatılması iddiası ile kurulan, ancak zaman içinde kuruluş amacının çok dışında ve Türklerin ‘Hak ve Özgürlükleri’nin, kazanılması ve yaşatılması bir yana, Jivkov döneminde Türkler üzerinde uygulanmak istenen asimilasyon ve yok etme politikalarının, ‘Hak ve Özgürlükler Partisi tarafından, sistematik olarak uygulandığı ve Türkler aleyhine faaliyetlerde bulunan HÖH’e Türkiye’de de bazı siyasilerin, yerel yöneticilerin ve sivil toplum kuruluşların da destek verdiği ifade edilirken, konuşmacılar bu baskı, sindirme ve asimilasyonun her geçen gün daha da artarak sürdürüldüğü iddia edildi.
 
Adları Türkçe olsa da, politikaları ve amaçları Türkleri ve Türkçeyi yok etmek

Bulgaristan’da Türkler üzerinde yok etme ve asimilasyon politikalarının oynandığı yıllarda, Komünist Dikta rejimine Pazarcikli Paşov ile birlikte isyan bayrağı açan ve kaleme aldıkları deklarasyon sonrasında, Komünist Diktatör Todor Jivkov’un şimşeklerini üzerlerine çeken, Belene hapishanelerinde arkadaşları ile işkence gören ve sınır dışı edilen Sabri İskender, 1989 sonrasında, Bulgaristan Türklerine çok sinsi ve korkunç oyunlar oynandığını ve halen oynanmakta olduğunu söyledi.
Bulgar Gizli Servisi (DC) tarafından yetiştirilmiş olan adı Türk ama beyin ve ruhları Türk düşmanlarına hizmet etmek vazifesinde olan Hak ve Özgürlük Partisi (DPS)‘nin, Todor Jivkof dönemindeki baskılardan ve asimilasyon politikalarından daha sinsi ve tehlikeli politikalar sürdürdüğünü söyledi.,

 

Bulgar ajanı olduklarını örtbas etmek için komünist ve faşist ittifakı

İskender, son olarak geçtiğimiz Cuma günü Bulgaristan Parlamentosu’nda GERB Partisi tarafından, parlamentoya sunulan 1984 yılında suç işleyenlerin cezaya çarptırılmasına zaman aşımını uzatılmasına karşı, güya Türklerin hak ve hukuklarının korunması adına kurulduğu iddia edilen Hak ve Özgürlük Hareketi (DPS), Müslüman Türk düşmanı ve Jivkov dönemi politikalarının devamcısı olan Bulgar Komünist Partisi (BSP) ve yine Türk düşmanı olan Bulgar faşist, ırkçı parti  olan ATAKA ile birlikte hareket ederek, Hak ve Özgürlük Hareketi partisi kurucu başkanı olan Ahmet Doğan ile şimdiki HÖH Genel Başkanı Lütfi Mestan’ın da aralarında bulunduğu ve Bulgaristan Parlamentosu’nda bulunan milletvekillerinin gizli servis elemanı oldukları iddialarının araştırma talepleri zaman aşımına uğratılmaması için, GERB partisi tarafından parlamentoya verilen BSP-ATAKA-DPS üçlüsü tarafından engellenmiştir.  


Bulgaristan’da göç sonrası da, ‘Hak ve Özgürlükler’ ihlal edildi

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği Genel Başkanı Rafet Ulutürk de yaptığı konuşmada, son 25 yıldır Türkler üzerindeki baskıların artarak sürdürüldüğünü söyledi.  Rafet Ulutürk, Todor Jıvkof döneminde Müslüman Türklere yapılmak istenen soykırım ve asimilasyonun, 1989’dan bu güne kadar Müslüman Türklerin ‘Hak ve Özgürlükleri’nin ellerinden baskı ile alındığını belirten Ulutürk, “Her geçen gün, Türklere karşı yaşatılan dini, milli ve sosyal sahalarda asimilasyon politikalarının artarak sürdürüldüğünü söyledi. Emsali olmayan bu zalimliklerin dün de, bu gün de bütün Bulgar halkına mal etmenin, doğru olmadığını vurgulayan Ulutürk, ‘Tüm bu olup bitenlerin baş mimarı ve uygulayıcısı Totaliter komünist rejim ve uzantılarıdır. Burada Bulgar halkına bir suç ve kabahat yüklemek bizim adalet anlayışımıza aykırıdır ve Bulgar halkına karşı haksızlık yapmış oluruz. Evet, bize karşı işlenen suçlarda 25 yıldır adalet yerini bulmadı, bu da bir gerçek. Daha da vahimi şu ki, bu vahşet sinsice ve bizden görünen, bizim adımızdan ama ruhu ve beyni bize yani Türk Milletine karşı yetiştirilmiş kişiler tarafından, Bulgaristan Türklerine en büyük kötülük yapılmaktadır’ dedi.
 
Baskı ve asimilasyon artarak sürmektedir

Rafet Ulutürk, Bulgaristan’da bu gün,  yaşanan göç sonrasında başlatılan farklı kişiler ve farklı metotlar ile Bulgaristan’da Türkler üzerindeki baskı, sindirme ve asimilasyon politikalarının artarak sürdürüldüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Ancak şunu da üzüntü ve net olarak ifade etmeliyim ki; komünist ve totaliter rejimde okumuş, eğitim almış, adının Türkçe kelime olmasının dışında, dini ve milli hiçbir özelliği kalmamış olan ve Türklerin ‘Hak ve Özgürlükleri’ni haklarını koruma iddiası ile ortaya çıkartılan kişiler ve partiler tarafından, Türklerin ellerinden hak ve özgürlükleri alınmıştır. Her geçen gün, Türklere karşı yaşatılan dini, milli ve sosyal sahalarda asimilasyon politikaları artarak sürdürülmektedir.’’
 
Dil, ibadet, tarihi mirasımız tehdit ve tehlike altında

Bursa’dan sempozyuma katılan Ayşe Hacıoğlu da yaptığı konuşmada, “Bulgaristan’da yaşayan Türk çocuklarının ana dil Türkçe eğitim ve öğrenme problemlerini dile getirdi. Bu gün Bulgaristan’da özellikle köylerde yaşayan çocukların,  Bulgarca eğitim almak noktasında sorun yaşadıklarını” belirten Hacıoğlu “Bu gün Bulgaristan’da Türk çocuklarına doğru dürüst Türkçe dil eğitimi de verilmediği için Türkçeleri de yeterli değil ne yazık ki. Bu elbette tek sorun değil; ibadet özgürlüğü, ibadethaneler, tarihi kültürel mirasımız ve pek çok unsur Avrupa Birliği kriterlerini hiçe sayılarak güvence altında değil” dedi.  İnsanların yaşadıklarını unutmasının mümkün olmadığını ve yıllarca yaşanılan acıların hafızalarda kaldığını ifade eden Hacıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık Bulgaristan’ın içinde bulunduğu durumu fark edip burada yaşayan tüm insanların daha iyi şartlarda yaşamaya hakkı olduğunu fark edip ona göre bir karar vermesi gerekiyor. Elbette Bulgaristan’da yaşayan Türklerin, Pomakların, Bulgarların kısacası tüm halkın haklarının korunması, eşit, adil ve şeffaf bir ülkede yaşamaları öncelikli. Bulgaristan’ın insan haklarına saygılı, rüşvetin, haksızlıkların olmadığı bir ülke olmasını istiyoruz. Biz Türkler yüzyıllar boyu bu topraklarda yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz, edeceğiz de. Bulgaristan kopamayacağımız bir yer, öyleyse artık silkinmeli ve bir karar vermeliyiz.”
Kırklareli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç da yaptığı konuşmada en önemli hususun eğitim olduğunu ve sadece bizler değil tüm yeni neslinin eğitmemiz gerektiğini ifade etti.

 FOTO GALERİ  1989 Göçü, Uluslararası Bulgaristan Sempozyumu  FOTO GALERİ


Sempozyuma kimler katıldı, kimler tebliğ sundu?

Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç (Kırklareli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı), Alptekin  Cevherli (Strateji Uzm. –Yazar – Kocaeli), Doç. Dr. Hasine Şen (İstanbul Üniversitesi), Prof. Dr. Cengiz Hakov (Bulgaristan – Sofya), Doç. Dr. Aleksey Kalyonski,  Dr. Erjada Porogonati (Gazi Üniversitesi – USGAM - Arnavutluk), Ayse Hacıoğlu, Aziz Şakir (Sabancı Üniversitesi – Sofya Üniversitesi), Rüstem Avcı (TRT Sanatçısı), Ahmet Tüzün (İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı Spor A.Ş.), Dr. Müjgan Denız (İstanbul Üniversitesi), Dr. İbrahim Karahasan Çınar (Sofya Universitesi),  Abidin Karasu, Efrem Mollov (Pomak Partisi Genel Başkanı Başkanı – Bulgaristan), Prof. Dr. Ramazan Biçer, Alpay Dinçer,  İsmail Cingöz, Sabri İskender (Bulgaristan Türkleri İnsan Hakları Savunucularından), Mehmet Alev, Emel Balıkçı, Dr. Sakin Öner-İstanbul Lisesi Müdüründen emekli, Şamil Kucur (Araştırmacı Yazar – İstanbul), Menderes Kungün-Bulgaristan Türk Partisi Başkanı, Osman Bülbül –Austriye-Viena;  Dr. Nejdet Özgür, Aliş Sait-Gazeteci yazar, Celal Öcal-Türk Dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneği.
 

 FOTO GALERİ  1989 Göçü, Uluslararası Bulgaristan Sempozyumu  FOTO GALERİ

 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.