LEFKOŞA (CİHAN)- Güney Kıbrıs'taki Evangelos Florakis Deniz Üssü'nde önceki gün yaşanan patlamadan Rum lider Dimtiris Hristofyas'ın sorumlu olduğun öne sürüldü.Haravgi ve diğer gazeteler, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın dün Başsavcı ve yardımcısının da hazır bulundukları bir toplantı gerçekleştirerek durum değerlendirmesi yaptığını yazdı. Habere göre Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu toplantı sonrası yaptığı açıklamada, patlamanın sorumlularının belirlenmesi için Rum polisinin cezai kovuşturma başlatmasına karar verildiğini belirtti.Gazete, Yunanistan'dan uzmanların Güney Kıbrıs'ta olduklarını, Fransa'dan uzmanların da Güney'e gitmesinin beklendiğini belirtirken, uzmanların söz konusu konteynırların muhafaza edilme şartları ve içlerinde bulunan barut ile patlayıcıların hava koşullarına nasıl tepki verdikleri gibi bilimsel açıdan olayı inceleyeceklerini yazdı.
RUM HÜKÜMETİ İDDİALARI YALANLIYOR
Öte yandan Stefanu, Rum hükümetinin söz konusu patlayıcıları yok etme ya da başka ülkeye gönderme yönündeki önerileri reddettiği şeklindeki iddiaları yalanlarken, patlamanın olduğu Evangelos Florakis deniz üssü komutanının uyarılarından Hristofyas'ın haberi olmadığını iddia etti.Habere göre Stefanu, Rum hükümetinin görüşünün, patlayıcı maddenin Kıbrıs'ta kalmaması yönünde olduğunu, bu sebepten ötürü de BM Güvenlik Konseyi'ne belirli öneriler yaptıklarını söyledi.Patlayıcıların BM'nin Lübnan'daki birliği olan UNIFIL'e verilmesini önerdiklerini, ayrıca patlayıcıların Malta'ya götürülmesi önerisinde de bulunduklarını ancak Güvenlik Konseyi'nden yanıt alamadıklarını belirten Stefanu, Almanya'nın da Konsey'den talimat vermesini istemesine karşın Güvenlik Konseyi'nin yine yanıt vermediğini öne sürdü.Stefanu, Almanya'nın patlayıcıları alabileceğini bildirdiğini ancak Fransa ya da diğer başka bir ülkeden herhangi bir öneri gelmediğini belirterek, söz konusu patlayıcılardan ideolojik ya da siyasi nedenlerle kurtulmak istemedikleri yönündeki ifadelerin gerçekleri yansıtmadığını savundu.
HRİSTOFYAS'IN HABERİ YOK
Stefanu ayrıca, Deniz Üssü komutanının patlayıcıların muhafaza edilmesi konusundaki şikayet ve uyarılarından Hristofyas'ın haberi olmadığını da iddia etti. Konteynırların içeriği konusunda Hristofyas'ın bilgisi bulunduğunu ancak patlayıcıların tehlike durumu konusunda çeşitli şeylerin söylediğini belirten Stefanu, buna karşın olayın gelişiminden Hristofyas'ın haberi olmadığını ifade etti.Stefanu, patlayıcıların nasıl ve nerede korunacağına kimin karar verdiğinin araştırmada ortaya çıkacağını ancak her şeye devlet başkanının ya da bakanların karar vermediklerini belirterek, Hristofyas'ın Mari'ye giderek 'patlayıcıları burada muhafaza edelim' demediğinin aşikar olduğunu ifade etti.
SURİYE'YLE İLİŞKİLER BOZULMASIN DİYE...
Suriye'yle ilişkilerin bozulmaması için Hristofyas'ın patlayıcıların Güney Kıbrıs'ta kalması yönünde görüş belirttiğine dair 6 Ağustos 2009 tarihli bir toplantının tutanaklarının bulunduğu şeklindeki bir soruya karşılık ise Stefanu, Hristofyas'ın söz konusu toplantıda olmadığını, Başsavcının ise Hristofyas adına konteynırların, daha ileri eylemler yapılana kadar adada kalması görüşünü ifade ettiğini söyledi.Stefanu, Önümüzde Suriye'ye ziyaret vardı. Suriye'yle Kıbrıs sorunu çerçevesinde mevcut olan hassas ilişkiler ve BM Güvenlik Konseyi toplantısı ile hemen sonrasında konunun ele alınması amacıyla toplantıların gerçekleştirileceğini göz önüne aldık. Toplantılar oldu ancak bu konuda daha fazla açıklamada bulunmayacağım. şeklinde konuştu.Öte yandan Politis gazetesi, konteynırların Güney Kıbrıs'ta kalmaları konusunda siyasi karar olduğu ve istifa eden RMMO komutanının iki yıl önce uyarılarda bulunduğuna ilişkin belgeler yayımladı.
MARKOS KİPRİANU TOPU HRİSTOFYAS'A ATTI
Öte yandan gazete, Dışişleri Bakanı Markos Kiprianu'nun dün Rum radyosuna açıklama yaptığını ve konteynırların adada kalmasının kararının kendisi ya da bakanlığına değil Başkanlığa ait olduğu mesajını verdiğini yazdı.
Habere göre Kiprianu, kendisi ve bakanlığının sorumluluğunun konuları diplomatik yönden ele almak olduğunu belirterek, kendisinin ve bakanlığının diplomatik açıdan görüşlerini ortaya koyduğunu ancak karar almadığını ileri sürdü. CİHAN
