Faktı gazetesine verdiği demecinde, aile geçimini sağlayabilmek için Türkiye'ye bavul ticaretine giden Rus kadınların mücadelesini anlatan Menşov, Bence erkeklerden ziyade kadınlara bakarak toplumumuzun bugünkü durumunu değerlendirmek lazım. Kadınlar daha fazla ayakta kalabiliyor. Bence ilk kadınlar yeni düzene adapte olabildi. Çünkü ortada mutlak bir gerçek var, çocuğun karnını doyurmak. Gerisi önemli değil. Çocuğun karnı tok olmalı ve bunun için kadın her mücadeleye hazır. Hatırlayalım, ilk bavul ticaretine gidenler kimlerdi? Kadınlar. Türkiye'ye bavul ticaretine gidiliyor diye duydular ve ellerine bavullarını alarak yola çıktılar. Ülkenin ayakta kalması böyle başladı dedi. 1981 yılında çevirdiği, 'Moskova Gözyaşlarına İnanmıyor' filmiyle Oscar ödülünü alan Menşov, Kadınlar değişti. Onlar ekonomik olarak daha bağımsız oldu. Erkekler olmadan da yapabilecek duruma geldiler. Bakınız, en fazla boşanmayı kadınlar istiyor. Bazen şunu da düşünüyorum, erkek kadına ancak çocuk doğurmak için lazım. Daha sonra ise kendisi çocuğuna terbiye verecek ve yetiştirecek durumda. Belki de bu yüzden şimdi 'nerede gerçek erkekler?' diye söylentiler duyuyoruz. Ve bunu Moskova Gözyaşlarına İnanmıyor filmindeki kahramanlar da söylüyordu diye konuştu. Söz konusu filmde, kız çocuğuyla tek başına mücadele veren genç annenin yıllar sonra çalıştığı kurumunun başına geçtiği hayat mücadelesi anlatılıyor. Menşov filminde, başarının sırrının ağlamak değil çalışmak, mücadele vermek olduğu mesajını veriyor. CİHAN