Suriye'de son durum, Bebek katili terör örgütlerine yönelik operasyonlar, Suriye sınırları içerisinde 6. gününe girdi. TSK'nın harekatı sırasında 550 terörist öldürülürken, ele geçirilen yerleşim yerlerinde beton koruganlar, kilometrelerce uzunluğundaki tünellerde Amerikan güçlerinin teröristlere verdiği silahlar bulundu. Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, harekatın 6'ncı günü devam ederken çok önemli uyarılarda bulundu. Rasulayn'da 70 kilometre uzunluğunda dev bir tünel bulunduğunu belirten Ağar, 'El Bab örneğini unutmayalım. DEAŞ'ı El Bab'da yok eden güç TSK'ydı. Ancak parsayı Fırat'ın batısında Rejim güçleri, Rusya ve İran; doğusunda ise YPG/PKK ile ABD topladı. PKK, Münbiç ve Ayn-el Arap için Rejim ile masaya oturabilir' uyarısında bulundu.
Abdullah Ağar, operasyondaki son durumu anlatırken, sahada ortaya çıkan yeni gelişmelerin iyi tahlil edilmesi gerektiğini ifade etti. Ağar'ın Habertürk'te yayınlanan uyarıları şöyle:
Terör örgütü unsurlarının hâlâ Tel Abyad ve Rasulyan'da olduğu belirtmek gerekir. Bu iki merkezin 5 günde alınması elbette büyük başarı ancak terör örgütü YPG/PKK'nın ideolojik merkezi Ayn-el Arap ve Kamışlıdır. Bölgede hibrit bir savaş yaşanıyor. Bunun anlamı çok eksenli, çok katmanlı, çok etkenli ve çok devletli bir savaş olmasıdır. Yani bugün aldığını düşündüğün yeri aslında daha almadığın gibi tablolar ortaya çıkabilir.
ABD, Vietnam'da edindiği 3 bin kilometrelik tünel tecrübesini PKK'ya çok iyi aktarmış durumda. Sahada, fare deliklerinin iş makineleriyle tünellere çevrildiği fark ediliyor. Arkadaşlardan edindiğim bilgiyi aktarıyorum: 70 kilometrelik yekpare bir tünel bulunmuş. Onun dışında 20 kilometrelik tünellerin olduğu ifade edildi. Tedbirli ve temkinli olmak gerekir.
Önümüzde çok önemli bir örnek var. O da unutmamamız gereken El-Bab. Suriye'de terör örgütü DEAŞ'ı bitiren devlet Türkiye'dir. Ordu da TSK'dır. DEAŞ'ın El Bab'da aldığı mağlubiyet, örgütün inanç eşiğini, moral eşiğini yok etmiştir. Ondan sonra da ne Deyrizor'da ne Rakka'da tutunabilmiştir. Şu an Bağoz'da ölüm kalım savaşı vermektedir.
Ancak parsayı, Fırat’ın batısında İran-Rusya-Rejim, doğusunda ise YPG/PKK-ABD topladı. Burada da benzer durumlar, 'olası tuzaklar eşliğinde' var. Münbiç ve Ayn-el Arap, Rusya destekli Rejim güçlerine geçebilir. PKK, ABD'nin çekildiği ve çekileceği bölgeler için Rejim ile masaya oturabilir. Bölgede canını ortaya koyan askerimiz caydırma, yıldırma, blokaj, etki odaklı harekat ve zamanla yarışı hat safhadadır.
M4 Karayolu, son derece hassas bir demarkasyon hattı. ABD askerleri kendi ikmal ve lojistiklerini bu yoldan sağlıyor. Bu yolu kullanamazlarsa, Rakka-Deyr ez Zur-Haseke (Has İçi) hattına maruz kalır ki, bu hat onlar için güvenli değil. Havaya muhtaç kalır ve zorlanır.
Bu konjonktürde Türkiye ile ABD’yi karşıtlaştırmak isteyenlerin aradığı fırsatları onlara sunmamak, sorunu faydaya dönüştürmek gerektiğini düşünüyorum. M4 hattında senkronize ve koordineli hareketler son derece önemli. Benzer denklemler Menbiç, Ayn el Arap ve Kamışlı içinde geçerli. ABD şu an sürecin ürettiği jeopolitik karşılaştırmalar ve tercihler üzerinden yürüyor. Bu yürüyüşü çok dalgalı, gelgitli ve agresif.
Terör örgütünden dün 24 kişinin kaçıp teslim olması da ayrı bir önem taşımaktadır. Bunu 24 kişi olarak görmeyin. YPG/PKK'nın zorla kaçırdığı insanlar var. Hayata tutunamamış ve Batı tarafından maaş verildiği için terör örgütüne katılanlar var. TSK'nın 6 günde 550 teröristi etkisiz hale getirmesi örgütte ciddi bir çözülme de getirecektir. Harekat başladıktan sonra kendi içlerinde firar edip aşiretine, ailesine, Suriye'nin başka yerlerine kaçanların olduğunu da unutmamak gerekir.
PKK Ayn-el İsa, Haseke, El Hol ve Kamışlı'daki DEAŞ'lıların kaldığı 7-8 hapishaneden firarlar olabileceğini güçlerinin kuzeye geçmek zorunda kaldığını ABD ve Batı'ya ifade ederek tehdit ediyor. Yabancı haber ajansları bu hapishanelerden teröristlerin salındığını da yazıyor. PKK, öyle bir örgüt ki Batı'ya ve ABD'ye karşı da oyun oynuyor.
Birleşmiş Milletler (BM),harekatı durdurmak için 400 bin mültecinin oluşabileceğini söylüyor. Burada bir operasyon gerçekleştiriliyor. TSK, uçaklardan attığı bildirilerle, aşiret ve bölgenin kanaat önderleriyle, öğretmenlerle iletişime geçerek 'bölgeyi güvenliğiniz için terk edin' mesajları veriyor. PKK ise sivilleri kalkan yapmak için bölgeden çıkmalarına izin vermiyor. 3.6 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'yi mülteci hassasiyetiyle uyarıyor!
