Türkiye'de Covid-19 salgını süresince, aşı karşıtlığı yüzünden binlerce kişinin ölümüne neden olan çevreler, yeni doğan çocukların hayatını karartacak takıntısına uzmanlar tepki gösterdi.
COVID-19 pandemisiyle artan aşı karşıtlığı ve komplo teorisi etkisi, yenidoğan taramalarında da ortaya çıktı. Aileler; fenilketonüri, hipotirodi, biotidinaz eksikliği ve kistik fibrozis hastalıklarında erken tanıya olanak sağlayan topuk kanı taramasını yaptırmıyor. Taramanın reddi sağlıkçıların tepkisini çekerken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da bebeklerinden topuk kanı alınmasını reddeden ve çocukluk çağı aşılarını da yaptırmayan bir aile hakkında şikâyetçi oldu. Bebek için “sağlık tedbiri” alınması istendi, yargı süreci başladı.
Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB AHEK) Başkanı Emrah Kırımlı, “Aileler söz konusu taramanın niye topuktan alınan kanla yapıldığını sorguluyor. Kanların Amerika’ya gönderildiğine ilişkin komplo teorilerine inanıyor. Şeker hastalarının nasıl parmak ucundan şeker değerine bakılıyorsa onun gibi bu tarama da topuktan alınan kanla yapılıyor. Bunun nedeni geniş yüzey olması ve bebeğin canını yakmaması” dedi.
Taramada kanın doğar doğmaz alındığını belirten Kırımlı, “Doğar doğmaz alındığında SMA’ya bakılıyor. Bir de 10 günlük olduktan sonra diğer hastalıklara bakılıyor. Bu test, bebeğin ileriki yaşamı için hayati önem taşıyor” diye konuştu.
Kırımlı, çocukluk dönemi aşılarının ve topuk kanı taramasının çocuğun üstün hakkı olduğunu kaydederek “Ailenin inisiyatifine bırakılamaz. Aile Bakanlığı’nın yaptığı çok doğru bir uygulama. Umarım Sağlık Bakanlığı da yapar” diye konuştu.
