Sayısız fonksiyonu olan ellerimiz gün içinde tekrarlayan hareketlere maruz kalabiliyor. Karpal tünel sendromu ellerde, özellikle ilk üç parmakta meydana gelen karıncalanma, uyuşma, el ve kollarda ağrı ve yanmalarla kendini belli ediyor. Karpal tünel sendromu el ve bileklerin yanlış kullanması sonucu oluşuyor ve kalem tutmak gibi basit hareketler bile çok zor hale gelebiliyor. Memorial Wellness Manuel Tıp Bölümü'nden Dr. Metin Mutlu, karpal tünel sendromu ve manuel terapi ile tedavisi hakkında bilgi verdi.
El bileğinin fazla zorlanması ve yıpratılması sonucu bilekten geçen sinirin sıkışmasıyla oluşan bir sendromdur. El bileği toplam 8 küçük karpal kemikten oluşmaktadır. Bu kemikler parmak kemikleriyle bağlantı içerisindedir ve bunları kontrol eden median ve ulnar sinirler bulunmaktadır. Bu sinirlerin görevi parmakları ve kasları çalıştırmaktır. Median sinir, koldan el bileğine dar bir kanaldan yani tünelden geçerek ulaşmaktadır. Bu tünele karpal tünel denmektedir. El bileğinin fazla kullanılması sonucu bu bölgede, travmalara bağlı, baskılar ve bozulmalar meydana gelmektedir. Median sinirin karpal tünelde sıkışması ve ödemi ile ortaya çıkan rahatsızlık karpal tünel sendromu olarak adlandırılmaktadır. Bu sıkışma sinirin uyardığı bölgelerde uyuşma, keçelenme şikayetleri ve şiddetli ağrı ile kendini belli etmektedir.
Karpal tünel sendromunun kadınlarda, özellikle orta yaş grubunda görülme sıklığı fazladır. Oluşmasındaki en önemli sebepler arasında el ve bilek bölgesinde yer alan tendonların kalınlaşması, el bileğinin tekrarlayan hareketleri ve romatizmal hastalıklar yer almaktadır. Ayrıca şeker ve tiroit hastalığı, fazla kilo, gebelik, çok fazla bilgisayar kullanımı, yanlış ve yoğun bir şekilde yapılan sporlarda bu sendroma neden olabilmektedir. Karpal tünel sendromu olan bir kişi el bileğini istediği yöne rahat bir şekilde oynatamaz.
Parmakların kavrama, tutma, sıkma gibi fonksiyonlarını sağlayan sinirlerin sıkışması ve ödemi ağrıya, hareket kısıtlılığına neden olmaktadır. Bu ağrı kişinin giyindiği kıyafetin düğmelerini bile ilikleyemeyecek ya da bir elmayı soyamayacak kadar kuvvet kaybına sebep olmaktadır.
Genel olarak eklem problemleri o eklemi sağlıklı ve doğru bir şekilde kullanmamaktan kaynaklanmaktadır. Ön kol kasları zayıf bir kişinin ağrısının nedeni konusundaki kesin bilgiye EMG tetkiki ve Mr gibi görüntüleme teknikleri sonucu ulaşılmaktadır. Karpal tünel tanısı konulmuş bir hastaya ilk olarak bir atel verilerek bileğin aktif kullanımı durdurulmaya çalışılır. Bileğin istirahat ettirilmesi çok önemlidir. Soğuk uygulamalarda ağrının hafiflemesini sağlamaktadır. Çeşitli ağrı kesiciler verilerek hasta takip edilmektedir. İlerlemiş vakalarda cerrahi uygulamalar yapılabilmektedir fakat bu sendromun tekrarlama riski yüksektir.
Karpal tünel sendromunun manuel terapi ile tedavisinde bilek bölgesine germe, bastırma, döndürme gibi çeşitli manevralarla elle tedavi teknikleri uygulanır. El bileği ve oradaki yapılar elle mobilize edilerek, kanaldaki sinir sıkışmalarını açacak uygulamalar yapılmaktadır. El bileğine yapılan çeşitli manevralarla tedavi uygulanmaktadır. Manuel terapi ağrılı bölgeye yani sinirin üzerine hiç temas edilmeden kemik yapıları üzerinden mobilize edilmektedir. Böylece sıkışan o sinire bir bölge açılır ve sinir rahatlar. Hasta bileğini daha rahat kullanmaya başlamaktadır.
Manuel terapi seansları karpal tünel sendromunun seviyesine göre değişmektedir. Hafif şiddetli ağrılarda 3-5 seans, orta şiddetli ağrılarda 6-8 seans, ileri vakalarda ise 8-10 seans sürmektedir. Seanslar ilerledikçe hastalar el bileği ve parmaklarını rahatlıkla kullanmaya başlamaktadır. Sinir rahatlatıldıktan sonra ise kas kuvveti artırılmaktadır. Ön kol, bilek el ve parmakları çalıştıran kas grupları kuvvetlendirilmektedir. Böylece hareket kabiliyeti azalmış eklemler aktive edilerek fonksiyonel açılarına geri getirilmektedir. Manuel terapi, karpal tünel sendromunda başarılı sonuçlar vermektedir. Manyetik alan tedavisi de yine karpal tünel tedavisinde manuel terapiyle kullanılan bir yöntemdir.
