Çağlayan Topaloğlu'ndan ortalık karıştıran iddialar
Son dönemde magazin gündeminde sıkça yer alan Özcan Deniz'in ailesiyle olan bağlarına gönderme yapan Çağlayan Topaloğlu, 'Kalbi taşlaşmış, ailesine faydası yok ki bize olsun. O zat'ta sular bulanmış' sözleriyle sert çıkıştı. Açıklamalarına devam eden Topaloğlu, “Bunların kara kutusu benim, konuşursam ortalık karışır” diyerek perde arkasındaki bilinmeyenlere de göz kırptı.
Türk müziğinde 1990 ile 2002 yılları arasında damga vuran, bir çok ünlü isme ilk albümlerini yapan Prestij Müzik aradan yıllar geçse de halen daha konuşuluyor. Topaloğlu ailesinde kardeşler arasında da sorun yaşanmasına neden olan plak şirketinin filmi de geçen sene vizyona girmiş, yeni tartışmalara neden olmuştu. Türkmedya Dijital Magazin Müdürü Yasemin İlan, Topaloğlu ailesinin ikinci kuşak fertlerinden Çağlayan Topaloğlu ile biraraya geldi. Çağlayan Topaloğlu ile müzikteki kariyer yolculuğunu, sektörün karanlık yüzünü, babasıyla olan ilişkisini ve yıllardır konuşulmayanları tüm samimiyetiyle konuştu. İşte haberin detayları...
BABAMIN KASETLERİNİ KIRDILAR
"Uzaylı kelimesi sende travma mı yarattı? 'Uzaylı Mustafa Topaloğlu'nun oğlu 'uzaylı' kelimesinden nefret ediyordu' diyebilir miyiz?" şeklindeki soruya karşılık Çağlayan Topaloğlu "Düşünsenize babanın yaptığı bir şeyden mütevellit sen de aynı zorluğu yaşıyorsun. Babam zor zamanlar geçirdi. Albümlerini kırdılar, hayranları kasetleri attılar, onu dinlemediler. O çıkış babama büyük zarar verdi. Yıllar sonra olay sempatik hale geldi. Fakat babam hala sahne alamamaktan şikayetçi, uzaylı sıfatı onun sanatının önüne geçti. Babam diye söylemiyorum ama Mustafa Topaloğlu çok iyi bir ses, çok iyi bir sanatçı fakat konuştukları ve aldığı tepkiler sanatını gölgede bıraktı. Oysaki kasetleri 5 milyon satışa ulaşmış, Türkiye rekoru kırmış bir isim kendisi" diye konuştu.
'EVLATLARIMIN YÜZÜNE BAKAMIYORUM' DEMİŞTİ
"Baban Akşam Gazetesi'ne verdiği röportajda "Hiçbir önemli etkinliğe çağırılmıyorum. Evlatlarım bana "Baba niçin sen bu kadar iyi bir sanatçıyken buralarda yoksun?" diye sorduklarında ben çok utanıyorum. Onların yüzüne bakamıyorum" demişti. Bu konuda sorun mu yaşadınız?" denilince Çağlayan Topaloğlu "Bizim sektörümüz böyle. Sen neyi verirsen onu alıyorlar. Ben çıktığım günden beri sahne alıyorum, konserlere gidiyorum. Baktığın zaman babam benden daha çok biliniyor, çok daha meşhur. Ailevi meselelere girmek istemiyorum, çünkü girdiğim zaman benim enerjim çekiliyor, yüzüm bile hemen asılıyor. Pozitif bir insanım. O hikayeye girdiğim zaman suratımın şekli, bakışım bile değişiyor. Yaşanan hikâyede annemi haklı gördüğüm, kendimi yalnız hissettiğim bir dönemdi. 17-18 yaşında tek başına bir mücadeleye girdim. Bunlar hayata karşı güçlü olmamı, her halükarda hayatı mutlu bir şekilde yaşayabilme tecrübesi edinmemi sağladı" dedi.
ÖZCAN DENİZ'İ HAYATIMDAN SİLDİM
"Hepimizin kafasında şu soru işareti var. Prestij müziğin filmi yapıldı, film gerçekleri yansıtıyor muydu?" sorusuna karşılık Çağlayan Topaloğlu, "Sinema filmi adı üzerinde film, öyle birebir tam hikayeyi yansıtamazsın. Gerçek olan çok şey var tabii ki. İçine katılmış fazla espriler de var. Ama baktığın zaman ben zarar verici bir unsur görmedim. Benim içime sindi. Zaten filmde de rol aldım. Prestij Müzik olarak müzik dünyasına kattığımız 150-200'e yakın sanatçı vardı. Bunların çoğu ile aramız iyi, zaten konuşuyoruz. Ben birisini hayatımdan sildim" dedi.
"Hayatından sildiğin isim Özcan Deniz mi?" denilince Çağlayan Topaloğlu "O zatın ismini anmak istemiyorum. Allah kalbine göre versin. Yaşadığı hikayeleri görüyorsunuz. Onunla yaşadığım sıkıntıdan sonra ne hikmetse art arda 50 tane olay yaşadı. Hep de ailesinden. Ailesini bu kadar üzen kişi bize neler etmez? Annesine, kardeşine, yeğenine faydası olmayanın bize ne faydası olabilir ki? Kaldı ki bizim ondan bir beklentimiz yoktu. Yani bir şarkısının parasını verecektik, alıp okuyacaktık. Aradım telefonumu açmadı. Konuyu bilmiyor bile, belki hayati bir mesele vardı. Belki birisinin hayatını kurtaracaktık. Mesaj attım mesaja da dönüş olmadı. O zat benim için yok hükmündedir gerçek sanatçı naiftir, hassastır, duygusaldır, kırılgandır. Kalpleri taşlaşmış. Ne diyeyim" şeklinde konuştu.
KONUŞURSAM GELECEKLERİ VE ÇEVRESİNDEKİLER BİLE ZARAR GÖRÜR
"Sosyal medyadan sitemini dile getirdin. Özcan Deniz'le sonrasında bir konuşmanız oldu mu?" sorusuna karşılık Çağlayan Topaloğlu, "Yok, arasa ne diyebilir ki? Özür diler mi sizce? Bence dilemez. Bana çıkışıp 'Sen ne diyorsun?' da diyemez. Çünkü konuşursam çok başka şeyler çıkar ortaya. Hepsinin kara kutusu benim. Gerçekten kara kutuyum konuşursam ortalık karışır. Ama biz böyle büyümedik. İki üç gün haber olacağız diye insanların hayatlarına, geçmişlerine, geleceklerine ya da çevresindekilere zarar verecek insanlar değiliz. Bu bizim yapımız. Ne kadar sinirlenmişim ki bu kadar konuşuyorum. Hepsinin içinde büyümüşüm, hepsiyle yaşanmışlığım var ama hepsi bende kalacak benimle mezara gidecek. Aldığım örf ve adetten konuşmuyorum. Sektörde kendini kaybetmiş şekilde gezen çok isim var" dedi.
MEZARINA GİDİP FATİHA OKUYAN YOK
"Hilmi Topaloğlu'nun mezarına gidip dua eden kaç kişi kaldı? O günlerde abim diyenlerden bugün kaçı bir Fatiha okuyor" sorusu üzerine kahkaha atan Çağlayan Topaloğlu "Vefa diyorsun yani. Vallahi evinden okuyorlarsa bilmiyorum. Ama mezarına gelen giden kimse yok. En azından halamlarla konuşuyorum. İnşallah evlerinden dua gönderiyorlardır. Maalesef acı gerçekler" diye konuştu.
YUSUF GÜNEY'İN MANTIĞI VAR, BABAMIN YOK
"Yıllar önce babanın tepki çektiği Uzaylı açıklamasının benzerini Yusuf Güney de yapıyor, ne düşünüyorsun?" sorusu üzerine Çağlayan Topaloğlu, "O uzaylım demiyor. Ben ikisini aynı kefeye koymam. Astral seyahat konularını araştırmış bir insanım. Ruhu bedenden ayırma gibi olayların var olduğuna inanıyorum. Yusuf bunu yapıyor mu bilmiyorum. Yapıyorum diyorsa yapıyordur. Zor bir olay astral seyahat, haftalarca belki aylarca onun bir diyeti var. Emek isteyen ve yapılabilen bir olay. "Şimdi demezler mi babanın uzaylı olduğuna inanmıyorsun da Yusuf Güney'e niye inanıyorsun?" diye şeklindeki soru üzerine kahkaha atan Topaloğlu, "Hayır bu bilimsel bir şey. Ötekinin felsefesi var bunun bilimi... Aradaki farkı lütfen ayırın" dedi.
'YAKIŞIKLIYIM' DİYE KÖSTEK OLANLAR OLMUŞTUR
"Beyaz perdede seni görür müyüz? Ekrandaki aktörleri görünce 'ben daha yakışıklıyım' dediğin oluyor mu?" diye sorulunca Çağlayan Topaloğlu da, "Sahnede görsellik önemli, film ve dizi teklifleri geliyor ama bana oturan bir rol şimdiye kadar olmadı. Karakterime uygun bir rol olursa ancak oynayabilirim. Çünkü bu işin eğitimini almadım. Benden bir mafya karakteri çıkmaz. Görsel açıdan şanslıyım ama bu yüzden kıskançlıkların olduğu, işlerimin kesildiğini biliyorum. Güzel kadın, yakışıklı erkek bunu çok iyi anlar. İnsanlar sizi kıskanırlar, önünüzü kesmeye çalışırlar. Bir işini çözecekse çözmez. Antipati duyar. Rakiplerin ego yapabiliyor. O anlamda eksilerini yaşadım. Arkamızdan dönen olayları biz görmesek de duyuyoruz. "Kara kutunun bir parçası da bu olabilir mi?" denilince Topaloğlu "Ama her şeyi de bana söyletmeyin siz anlayın" dedi.
