Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem sonrasında deprem anında hayat üçgeni oluşturmanın önemi bir kez daha anlaşıldı. İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda görev yapan Uzman Hemşire Başak Türkmen ‘’Hayat Üçgeni nasıl oluşturulmalı? Deprem sonrası hipotermi durumuna maruz kalan insanlar için ne yapılmalı? ‘’sorularını cevapladı.
Depremi yaşama ihtimali olan her insan için hayat üçgeni oluşturmak oldukça önemli diyen Başak Türkmen ‘’Hayat Üçgeni’’ni şöyle anlatıyor; Hayat üçgeni, bulunduğumuz ortamda içinde kalabilecek kadar büyük olan boşluklara verilen isimdir. Deprem olduğu anda evlerimizde veya diğer ortamlarda, mobilya ve eşyaların oluşturduğu hayat üçgeni sayesinde korunabilmemiz mümkündür. Depremlerin çok fazla yaşandığı ülkemizde her bireyin bilmesi gereken bir sistem olan hayat üçgeni, bina duvarlarının veya kolon gibi taşıyıcı sütunların, evdeki beyaz eşya ya da mobilyaların üzerine düşerek altında oluşan boşluğun meydana gelmesi ile oluşmaktadır. Mobilyalarınızı veya beyaz eşyalarınızı devrildiğinde hayat üçgeni oluşturacak şekilde yerleştirmeniz depremden korunmak için oldukça önemlidir.
İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Yüksekokulu’nda görev yapan Uzman Hemşire Başak Türkmen, hipotermi durumunda hastaya karşı yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor;’’ Hipotermi, genellikle kış aylarında ve geceleri -10 dereceyi bulan soğukta enkazdan kurtarılan hastalar için önemli bir risktir. Hastalar ıslak ve rüzgârlı ortamlarda hızlı sıcaklık kaybına uğrayarak hipotermiye girilebilir. Hipotermi durumunda, hastayı ılık ve kuru ortama alınız, soğuktan koruyunuz, ıslak elbiseleri var ise çıkartınız ve kuru kıyafetler giydiriniz. Hastanın, ellerini, kollarını, ayaklarını veya bacaklarını asla ovuşturmayınız. Aksi takdirde ekstremitelere kan toplanmakta, kalbe giden kan akımında azalmakta sonuçta kardiyak şoka neden olmaktadır. Hastayı ısıtmaya boyun ve göğüs bölgesinden başlayınız. Isıtma işlemini battaniye ile yapınız. Hastayı elektrikli ısıtıcı, soba, petek, klima vb. karşısına konumlandırmayınız. Hipotermi hayati fonksiyonların yanlış değerlendirilmesine yol açabilir, bu nedenle hayati fonksiyonları dikkatli bir şekilde değerlendiriniz.’’
İstanbul Rumeli Üniversitesi, 23 Nisan 2015 tarihinde İstanbul’da kurulan bir vakıf üniversitesidir. Çağdaş ve evrensel düşünce yapısına sahip olan, vatan sevgisi ve milli değerlerin kıymetini iyi bilen Rumeli Felsefesi doğrultusunda eğitim veren bir kurumdur. İstanbul Rumeli Üniversitesi, toplumun ihtiyacı olan bilim insanlarını ülkeye kazandırmak üzere bilgili, çağdaş, donanımlı, deneyimli, topluma yararlı, araştırmacı ve güçlü, ilkeli, yenilikçi bireyler yetiştirmeyi hedeflemektedir. İstanbul Rumeli Üniversitesi, Silivri, Haliç ve Bostancı Yerleşkelerinde 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılında 5 Fakültede 20 Lisans Programı, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokuluna bağlı 16 Program, Meslek Yüksekokuluna bağlı 10 Program, Lisansüstü Eğitim Enstitüsüne bağlı 27 Yüksek Lisans Programı ve 2 Doktora programı ile eğitim vermeye devam edecektir.
