Artvin'de derelerin beton kanala alınmasına tepki: '1800’lü yıllardan kalma tekniklerle bu çalışma olamaz'
Artvin’in Arhavi ilçesinde, Pilarget Vadisi’nde yaşayan halk; derelerin beton kanallar içerisinden akıtılması çalışmasına tepki gösterdi.
Geçen ay, Pilarget Doğa ve Yaşam Derneği’nin düzenlediği Pilarget Vadisi Doğa Festivali’ne katılan AKP Artvin Milletvekili Erkan Balta, “Pilarget halkının isteğinin tersine hiçbir şey yapılmasına biz müsaade etmeyiz. Bu vadinin buradaki bu yerleşimin güzelliğini gördükten sonra burada bir HES yapılması benim içime sinmez, dedim.”
Pilarget Doğa ve Yaşam Derneği Onursal Başkanı Hazım Kurdoğlu, AKP milletvekili Balta’nın bir ay önce yaptığı “Pilarget halkının isteğinin tersine hiçbir şey yapılmasına biz müsaade etmeyiz” açıklamasını anımsattı ve şunları söyledi:
“Şurada derenin içinden çıkan taşlar, şu kırıcıyla kırılıyor ve duvar yapılacağı söyleniyor. Burası mevcut derenin içerisi, tabana atılan genişlik iki buçuk metre bir beton var. Aşağı yukarı dört metreye düşüyor derenin yatağı. Burada bazı yollarda kayma vardı, doğrudur ama bu tarz bir çalışma buraya uygun değil. Biz bunu iddia ettik. Ve bunu devamlı dile getirdik yetkililere DSİ’nin yaptığı bu çalışma vahşi bir çalışmadır.”
Yapılan çalışmanın ardından burada ne bir doğa ne bir alabalık ne de bir böcek kalacağını, tabiatla ilgili hiçbir şey kalmayacağını söyleyen Kurdoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz bunu iddia ediyoruz. Bu hizmet değil vahşi bir çalışmadır. Doğayı yok etme çalışmasıdır. Doğa ile böyle mücadele edilmez. 1800’lü yıllardan kalma tekniklerle bu çalışma olamaz. Bunu iddia ediyoruz. Bu şekilde olamaz. Biz lokal taş duvar dedik, bu lokal değil tamamen vahşice doğayı katletmektir. Bunu hukuka taşıyacaktık. Fakat burada gerçekten bazı yerlerde üç beş noktada mağdur olan köylülerimiz var. Bunların önüne geçmemek için yargıya gitmedik. Fakat bunu fırsat bilen uygulamacılar, DSİ’nin Bölge Müdürlüğü’ndeki teknik elemanlar buyursunlar. Ve siyasilerimiz tekrar buradan sesleniyorum. Diyecek bir şey yok söylenecek bir şey kalmadı.”
