Coronavirus Disease 2019 (COVID-19), bir virüsün neden olduğu hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hastalığa bağlı en sık görülen şikayetler ateş, öksürük ve solunum sistemiyle ilgili sıkıntılardır. 2019 yılında ortaya çıkan ve 2020 yılında tüm dünyanın ortak sorunu haline gelen bu hastalık tüm yaşam pratiğimizi etkiledi.
Ülkemizde ilk vakanın bildirilmesi sonrasında acil olmayan elektif cerrahi işlemlerin Sağlık Bakanlığı’nın emriyle ertelendiğini anlatan Dr. Ercan Demirbağ, “Sonrasında estetik cerrahi işlemleri durduruldu ve belli süre yapılmadı. Aslında cerrahi bir hastalık olmamasına rağmen, cerrahi süreçte sağlık sisteminin meşgul edilmemesi, anestezi ve cerrahiye bağlı olarak bağışıklık sisteminde meydana gelen baskılanmanın olmaması ya da fark edilmeyen bir hastalık sürecinin anestezinin etkisiyle kötüleşmesi gibi nedenlerle, estetik cerrahi işlemler çok ciddi düzeyde etkilendi” dedi.
Hastalık hakkında bilgilerimiz arttıkça yeni şartlara adaptasyon ve yeni kurallar ile ameliyatların tekrardan başladığını söyleyen Dr. Ercan Demirbağ, “Özellikle estetik ameliyatların yapılamadığı ve eskiye oranla daha az yapıldığı erken dönemlerde cerrahi dışı işlemlerde bir artış oldu. İnsanların evden çıkmakta bile zorluk çektiği dönemlerde botoks, dolgu, mezoterapi, prp, gençlik aşısı gibi medikal estetik işlemlere olan ilgisi eskisinden daha yoğun bir şekilde devam etti. Buradaki artışın en büyük nedeni insanların kendilerini iyi hissetmek istemelerinden kaynaklanmaktaydı” şeklinde konuştu.
Karantina süreçlerinde sportif faaliyetlerin ve hareketin azalmasına bağlı olarak yağlanma artışı ve kilo alımının fazlaca arttığını belirten Dr. Ercan Demirbağ şöyle konuştu:
“Bölgesel ve genel yağlanma artışına bağlı olarak liposuction (yağ alma) ve karın germe ameliyatlarını pandemi öncesi döneme göre biraz daha yoğun olarak yaptık. Ancak COVID 19 ile ilgili bilgilerimiz arttıkça, her hastadan ameliyattan önce PCR testi isteyerek , detaylı sorgulama ve anamnez ile yeni normal sürece geçiş yaptık. Hastalığın artık hayatımızın bir parçası olduğunu kabullenmek ve ona göre yeni önlemler almak şartıyla şu an için tüm estetik müdahaleleri güvenle uyguluyoruz.
Estetik, insanların acil olmayan ve ertelenebilir bir istek olarak değerlendirebileceği durum olsa da psikososyal olarak yaşanabilecek olumsuzlukların da önüne zamanında geçmek önemlidir. Sonuçta herkes için zorlu ve sıkıntılı bir dönemden geçerken insanların bedensel güzelliğine bir parça da olsa faydalı olmak ve yüzlerinde tebessüm sağlamak psikososyal açıdan önemli ve gereklidir.”
