Gelişimsel olarak uygun teknoloji kullanımı, özellikle aileler ve eğitimciler aktif bir rol oynadığında, çocukların bilişsel düşünme ve kendini ifade etme yeteneğinin artmasına yardımcı oluyor. Teknoloji sektörüne inovatif bir bakış açısı getirmeyi hedefleyen TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, çocuklar için teknoloji odaklı bir eğitim sistemi geliştirmenin önemini paylaşıyor.
Teknolojinin yaygın olmadığı dönemlerde çok az kaynağa sahip olan öğretmenler, yalnızca ders kitaplarına ve materyallere erişim sağlayabiliyordu. Artık teknoloji, eğitimcilere ve çocuklara daha fazlasını sunuyor. Teknoloji, çocuklar için aktif bir öğrenme ortamı yaratırken kaynağa, yenilikçi öğretim yöntemlerine ve çeşitliliğe erişimi mümkün kılıyor. Çocukları keşfetmeye teşvik eden teknoloji, uygun olarak kullanıldığında eğitime aktif olarak katılımı destekleyebiliyor. Ancak bu tür bir öğretim türünün, yalnızca teknolojik cihazların ön planda olduğu bir eğitim sistemine dönüşmemesi, çocuk gelişimi açısından kritik bir rol oynuyor. Teknolojinin, oyun sırasında bir araç olarak kullanılması da dahil olmak üzere, yalnızca öğrenme ve gelişimsel hedeflere ulaşmak için destekleyici bir unsur olarak kullanılması gerektiğini belirten TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, çocuklar için teknoloji odaklı bir eğitim sistemi geliştirmenin önemini paylaşıyor.
Çocukların eğitim sürecinde teknolojik cihazlardan faydalanmasının önemini aktaran Sarıalioğlu, “Teknolojinin sunduğu öğrenme fırsatları, ders kitabındaki kelimelerin ötesine geçer ve çocukları, sınıflarının ve topluluklarının ötesindeki bilgi ve kültürlerle tanıştırabilir. Teknoloji, erken öğrenme ortamlarında kullanılmalı ve öğrenme programına entegre edilmeli. Sanat, yazı, oyun materyalleri ve kitaplar gibi diğer öğrenme araçlarıyla dönüşümlü olarak kullanılmalı. Ancak eğitim esnasında teknolojinin kullanımına dair eğitimcilerin dikkate alması gereken noktalar bulunuyor. Belirli bir cihazın, öğretmenlerle veya akranlarla olan etkileşimin yerini almayacağı ve cihazın eğitimden dikkati uzaklaştıracak özelliklere sahip olup olmadığı başlıca tespit edilmesi gereken konular arasında yer alıyor. Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler, insan doğasındaki ihtiyaçlardan ve alışkanlıklarından besleniyor. Bu durum pek çok bilimsel düşünce ve buluşun, insan hayatının herhangi bir evresine uyarlanabilmesini mümkün kılıyor. Bu felsefeden yola çıkarak, bilim ve teknoloji ile iç içe büyüyen çocuklara hitaben yazdığım ‘Sırma’nın Arkadaşlık Manifestosu’ adlı kitabımın, dünyayı yaşanması çok daha güzel ve barış dolu bir yere dönüştürecek yeni nesillere ulaşması ise en büyük ümidim.” açıklamasında bulundu.
