Cumhuriyet tarihinin en uzun seçim sürecini Türk halkına yaşatan, AK Parti ve MHP'nin dayatmalarına boyun eğen Yüksek Seçim Kurulu, İstanbul seçimlerini iptal kararı vermesinin ardından suskunluğunu bozdu.
Seçimlere yönelik itirazlar sürecinde AK Partili yöneticilerin tehdit ve gözdağına tepki gösterme cesaretini göstermeyen YSK, önceki gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine CHP'yi kınadığını duyuran bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, MÜSİAD 25. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma sırasında YSK'ya çağrıda bulunarak, 'YSK'nın başkanı, CHP'nin kendilerine yaptığı tehdit karşısında bir yazılı açıklama yaparak, 'Siz nasıl olur da bizi tehdit edersiniz' demiyor.' ifadelerini kullandı. İstanbul seçimlerine ilişkin, 'Ortada bir şaibe var.' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Vatandaşım bana şunu söylüyor; Başkanım, bu seçim yenilenmeli' demişti.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşmaya yönelik yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, 'Hakimlerin verdikleri kararlar nedeniyle kişisel olarak hedef gösterilmesi ve itibarsızlaştırılması kabul edilemez. Bu tür nitelikte ve ağırlıkta olan söz ve davranışları kınıyoruz' denildi...
Yüksek Seçim Kurulu yaptığı açıklamada; 'CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kurul üyelerine tehdit ve hakaret içeren gerçek dışı ithamlarda bulunmuştur. Hakimlerin verdikleri kararlar nedeniyle kişisel olarak hedef gösterilmesi ve itibarsızlaştırılması kabul edilemez. Bu tür nitelikte ve ağırlıkta olan söz ve davranışları kınıyoruz' ifadelerini kullandı.
Yüksek Seçim Kurulu, CHP lideri Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 7 Mayıs'ta TBMM'de yaptığı konuşmayla ilgili olarak bir açıklamada bulundu.
YSK açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçiminin iptaline dair kararın açıklanmasından sonra 7 Mayıs 2019 Salı günü Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında yaptığı açıklamada; Kurul üyelerine tehdit, hakaret içeren beyanlarda ve gerçek dışı itham, isnat ve iftiralarda bulunmuş, bazı Kurul üyelerini, isimlerini okumak suretiyle yuhalatmış ve hedef göstermiştir.
YSK açıklamasında 'Anayasa ve Kanunlar, yasama organı üyesi olmanın sağladığı dokunulmazlığın hukuki korumasına sığınarak, bir kimseye suç işleme ve yargı organı mensuplarına hakaret etme serbestisi tanımaz' dendi.
Açıklama, 'Bu nitelik ve ağırlıkta olan söz ve davranışları reddediyor ve şiddetle kınıyoruz' ifadeleriyle tamamlandı.
AK Parti ve MHP, seçimlerin ardından yapılan itirazlar sırasında YSK üyelerini ve YSK'yı kurum olarak defalarca tehdit eden ifadeler kullanmış, kurumun binlerce FETÖ ve terör örgütü yandaşını sandıklara kasten yerleştirdiğini ima eden cümlerlerle kamuoyu önünde küçük düşürmüştü. Kurum bu dönemde AK Parti ve MHP temsilcilerinin tepkilerine sessiz kalmayı tercih etmişti.
