Erken doğum nedenleri ve risk faktörleri, daha çok kadının sağlıksız ve dikkatsiz yaşam biçimine bağlı olarak değişmekte ve artmaktadır. Ortadan basit bir şekilde kaldırılabilecek nedenlerin yanı sıra, kişinin doğrudan müdahale etmesi mümkün olmayan neden ve risk faktörleri de bulunmaktadır.
Erken doğum risk faktörleri arasında bulunan çoğul gebelikler, erken doğum olasılığını fazlasıyla artıran etkenler arasında yer almaktadır. Bu nedenle uzmanlar özellikle tüp bebek tedavisi gören çiftleri, çoğul gebelik hedeflememeleri konusunda uyarmaktadır.
Hamilelik öncesinde dahi sigara kullanımı anne karnındaki bebeğe etki ettiği gibi özellikle hamilelik esnasında sigara kullanmaya devam etmek, erken doğum için önemli bir risk oluşturmaktadır.
Aynı zamanda anne karnındaki bebeği doğrudan etkileyen sigaradaki zehirli maddeler, bebeğin doğumundan sonraki hayatında da birçok sağlık problemine yol açabilmektedir. Bu yüzden planlı bir hamilelik düşünülüyorsa, öncelikle gebelikten bir ay önce sigara kullanımı terk edilmeli, daha sonra gebelik planlanmalıdır.
Aşırı kilolu olan kişilerde erken doğum riski fazla olduğu gibi, ideal kilonun çok fazla altında olan kişilerde de erken doğum riski fazladır. Özellikle aşırı kilolu veya obezite kişilerin, fazla kilolara bağlı olarak birçok önemli sağlık sorunu ile karşılaşması muhtemeldir.
Bunların başında gelen diyabet ve hipertansiyon gibi rahatsızlıklar, erken doğum riskini artırmaktadır. Erken doğum yaşamamak için planlı bir hamilelik düşünüyorsanız, öncelikle ideal kilonuza yakın olduktan sonra hamile kalmanız faydalı olacaktır.
Erken doğum nedenleri arasında, son doğum ile yeni hamileliğin arasındaki süre önemlidir. Bu sürenin 6 aydan daha kısa olması, yeni gebeliğin erken doğum ile sonuçlanma riskini 2 kata yakın artırmaktadır. Doğum ile yeni hamilelik arasında, en az 1 yıllık bir sürenin bulunması ideal olarak görülmektedir.
Şeker hastalığı, genellikle aşırı kilolu kişilerde daha fazla görülmektedir. Gebelikte kan şekeri düzeyinin normal olmaması durumunda, erken doğum ve düşük görülme riski fazladır. Gebelik şekerinin tanı konularak kontrol altına alınamaması halinde erken doğum ile birlikte ölü doğum riski de görülmektedir.
Erken doğumu önlemek için dikkate alınması gerekenlerden biri de, tiroid hormonunun dengelenmesidir. Hatta uzmanlar planlı gebeliklerde, tiroid hormonunun dengelendikten sonra hamile kalınması tavsiyesinde bulunmaktadır.
Erken doğum risk faktörleri arasında daha önce erken doğum yapmış olmak, listenin önemli maddelerinden biridir. Geçmişinde erken doğum hikâyesi bulunan kadınların yeniden erken doğum yapma ihtimalleri, diğer kadınlara göre daha fazladır. Uzmanlar önceki hamileliklerinde erken doğum yapan kadınların yüzde 30'dan fazlasının, yeniden erken doğum yaptıklarını belirtmektedirler.
Başta dişeti iltihapları olmak üzere diş çürükleri, ağız içi yaraları ve benzeri rahatsızlıklar erken doğum için risk oluşturur. Buna bağlı olarak oluşabilecek erken doğumu önlemek için gebe kalmadan önce diş ve diş eti tedavisi yapılmalı veya hamilelik ile birlikte hızlı bir şekilde, bu tedavilerin tamamlanması sağlanmalıdır.
Rahmin fazla gerilemesi veya rahimdeki şekil bozuklukları, risk oluşturan sorunlardan bazılarıdır. Bu sorunların önüne geçebilmek için jinekolog muayenesi yaptırarak, tıbbi anlamda neler yapılabileceğini öğrenmek faydalı olacaktır.
İdrar yolu enfeksiyonu, mantar veya vajinada görülebilecek çeşidi enfeksiyonların erken doğuma yol açma ihtimali fazladır. Gebeliğin durumuna göre bu enfeksiyonlar için antibiyotik tedavisi veya farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Ancak hamilelikte doktorun izni olmadan, herhangi bir antibiyotik kullanılmaması gerekir.
