Türk halkı yokluk yıllarında bile gıda konusunda ele güne muhtaç olmadı. Yiyecek – içecek konusunda dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriyken, Anadolu’nun bereketli topraklarına buğday, nohut, mercimek, patates, domates, soğan, patlıcan, biber çoktan küstü. Yedi düvelden vatandaşına ithal gıda yediren hükümetin ekonomi yetkilileri ‘Paramız var satın alıyoruz’ diye caka satarken, Merkez Bankası’nın demir sandıklarla Tahtakale esnafından döviz topladığı ortaya çıktı. Meğer zurnanın zırt dediği yere çoktan gelmişiz. İthal Peyniri 200, kıymayı 340, soğanı 27 liradan almak zorunda olanların seçimi bu. Açlık sınırının altındaki asgari ücretlinin başkanlık mı/parlamenter sistem mi gibi soru sormasına dahi gerek yok… Tenceresini kaynatmak, çocuklarını doyurmak istiyor; Çünkü; Çarşı Pazar el yakıyor, vatandaş kredi kartlarıyla döndürüyor, yoksunluk ve yoksullukla acı çekiyor.
Kurduğunuz bütün sistemler hani insan içindi? Yoksa halk için değil miydi onlar? Gitmediğimiz havayollarımız geçmediğimiz köprülerimiz var bizim derken çocuklarımızın beslenme çantasını dolduramaz olduk. Çalışmamıza rağmen yoksullaştık. Bankalara borçlandık, enflasyon elimize geçen üç kuruşunda değerini alıp götürdü. Ülke uzun zamandır hiperenflasyon yaşıyor. Maaşlara yapılan zamlar buna çare olmuyor, başka yerlerde adını bilmediğimiz olaylar dönüyor, Emekçi kesimin milli gelirden aldığı pay azalıyor, çoğunluk ezildiğini hayallerinin çalındığını düşünüyor. Bütün karartmalara rağmen rakamlar da bunu söylüyor.
14 Mayıs günü YSK kararına göre yurt içinde 190 bin 736 sandıkta 60 milyon 904 bin 499 kişi oy kullanacak. Yurtdışında ise 4969 sandıkta 3 milyon 286 bin 786 kişi oy verecek.
-İstanbul’da yaşamın maliyeti bu yıl 31.788 TL oldu.
- Türkiye’de 2023 yılının ilk 3 ayında 700 hekim yurtdışına gitmek için iyi hal kağıdı istedi.(TTB)
-Türkiye’de dış ticaret açığı (TÜİK’e göre) Mart ayında yüzde 50,51 oldu
-Türkiye’de dış ticaret açığı Mart ayında 8,6 milyar dolara çıktı.
-Türkiye’de Yıllık enflasyon Mart ayında ENAG’a göre yüzde 112,51 oldu.
-Merkez bankası rezervleri en güncel rakamlarla eksi 60 milyar dolar olarak gerçekleşti.
-2009 yılında ülkemizin en değerli parası 200 TL 139 USD ederken şu an aynı para 10 dolar ediyor.
-2013 yılında milli gelir 12,615 olarak kayıtlara geçmişti. Şu an kişi başı milli gelir 10 bin dolar civarında bulunuyor.
-Türkiye IMF raporlarına göre Gayri Safi Milli Hasıla kriterinde dünya sıralamasında 23. Sırada yer almaktadır. Daha önceki yıllarda yerimiz 16. büyük ekonomik olarak dünya sıralamasında bulunuyordu.
-dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı(açlık sınırı) 9,591,13 tl olarak belirlendi.
-Gıda harcaması ile giyim, konut, kira, elektrik su yakıt ulaşım eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu aylık harcamaların toplam tutarı(yoksulluk sınırı) 31,241,48 TL olarak gerçekleşti.
-Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 12,469,98 TL’ye yükseldi.
-Türkiye’nin 2022 yılı 4. Çeyrekte net dış borç stoğu 235 milyar dolar olarak açıklandı.
-Hazine nakit dengesi mart ayında 32 milyar 46 milyon TL açık verdi.
-Ülkede artık beyaz yakalılara bile asgari ücretle iş teklifleri yapılıyor. Emeği ile geçinen kesim artık sadece vasıfsız işçiler değil. Geniş bir kesim asgari ücrete talip ediyor. Çalışanların içinde asgari ücret alanların oranı ülkemizde yüzde 57, Fransa’da yüzde 8, Almanya’da yüzde 5, İspanya’da ise yüzde 1. Ülkemizde herkesin hayali sırf daha iyi maaş almak için bile olsa emeğin değerinin yüksek olduğu ülkelere gidebilmek. Bunun için başlayan beyaz yakalı göçü devam ediyor. İnsan için kurulmayan sistemlerden kaçan insanlar değerinin bilineceği, hayal kurabilecekleri, özgür olabilecekleri coğrafyalarda kendilerine yer edinmeye çalışıyorlar. Bu ülkede emeğin ve insanın değeri bilinmiyor.
Besiciler yem ve diğer girdi fiyatlarının artmasından dolayı sektörden çıkmaya başlayınca ülkede hayvan sayısı azaldı. Bu rakamlara yansıdı. Son bir yılda küçükbaş hayvan sayısı 1253454 adet azaldı. Son bir yılda büyükbaş hayvan sayısı 1012326 adet azaldı.
-TÜİK’in bütün gölgelemesine rağmen yem fiyatları yüzde 60 yükselmiş bulunuyor.
-Ülkenin borç stoğu son bir yılda 1 trilyon 263 milyar tl arttı.
-Kur Korumalı Mevduat dedikleri sistemde halkın zararı hazinenin 92,5 milyar TL, TCMB nin 88,9 milyar TL, toplam 181,4 milyar TL olarak gerçekleşti.
-İleriye dönük devlet kasasından verilen vaadlerde planlanan otoyol ve şehir hastaneleri için şirketlere 5 yılda 438,4 milyar TL ödeyeceğiz.
Yoksulluğun daha ne kadar dibini görebiliriz?
2020’de asgari ücret 2324 TL iken 30’lu yumurta 12,95 liraya alınıyordu. Bugün asgari ücret 8500 TL aynı yumurta kolisini 76,50 liraya almak zorundayız.
Ette, sütte, peynirde, sebzede meyvede ve artık kronik hale gelen kira ve ev fiyatlarında düşüş beklemeyin açıklaması yapılıyor. Ülke yoksulluktan çıkış yolu arıyor, insanı insanca yaşatacak sistemler olmadıktan sonra üretim teşvik edilmeden ve rantiyeye kaynak aktarımı kesilip emek değerli kılınmadan bu ülkede bir şeylerin düzelmesi zor görünüyor.
NOT; Bu haberde yer alan veriler, Mesut Algül'den alınmıştır.
