Meme Kanseri: Erken Tanı Hayat Kurtarır
Batıgöz Sağlık Grubu Balçova Cerrahi Tıp Merkezi Tanısal Radyoloji Uzm. Dr. Aresh Soudmand, meme kanserinin her yıl milyonlarca kadını etkileyen, çoğu zaman sessizce ilerleyen ancak erken tanıyla büyük ölçüde tedavi edilebilen ciddi bir hastalık olduğunu vurguluyor. Artan sağlık farkındalığına rağmen pek çok kadının bu hastalıkla karşılaşana kadar yeterli bilgiye sahip olmadığını belirten Uzm. Dr. Aresh Soudmand, “Bilgi, farkındalık ve düzenli kontroller, meme kanserine karşı en güçlü silahlarımızdır,” diyor.
Meme Kanseri Nedir?
Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşur. Her yaştan kadını etkileyebilmek ile birlikte, özellikle 40 yaş üzerindeki bireylerde daha sık görülür. Erkeklerde nadiren rastlansa da genellikle kadınlara özgü bir hastalık olarak bilinir.
“Her 8 kadından biri yaşamı boyunca meme kanseri riski taşımaktadır. Ancak erken evrede tanı konulan vakaların %90’dan fazlası başarıyla tedavi edilebilmektedir,” diyerek erken tanının önemine de dikkat çekiyor.
Meme Kanseri Neden Oluşur?
Meme kanserine tam olarak neyin sebep olduğu bilinmemekle birlikte bazı risk faktörleri belirlenmiştir:
Bu risk faktörlerinin varlığı, kişide mutlaka kanser gelişeceği anlamına gelmez.
Dikkat Edilmesi Gereken Belirtiler
Meme kanseri, bazı durumlarda belirti vermeden ilerleyebilir. Ancak aşağıdaki değişimlere karşı dikkatli olunması gerekir:
Bu belirtilerden herhangi biri fark edildiğinde, zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Mamografi ile Erken Tanı Mümkün
Meme kanserinde en etkili tedavi, erken tanı ile mümkündür. Mamografi, meme dokusunda milimetrik değişiklikleri dahi gösterebilen hassas bir görüntüleme yöntemidir. Uzm. Dr. Aresh Soudmand, 40 yaş üstü kadınların düzenli olarak mamografi çektirmesinin önemine değinerek şunları aktarıyor:
“Sağlık Bakanlığı’nın Ulusal Kanser Tarama Programı kapsamında, 40-69 yaş aralığındaki kadınlara her iki yılda bir ücretsiz mamografi hizmeti sunulmaktadır. Bu hizmetten faydalanmak için tek yapılması gereken en yakın KETEM’e başvurmaktır.”
Kendi Kendine Meme Muayenesi: Bedeninizi Tanıyın
Her kadın, ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Bu uygulama, meme yapısındaki anormalliklerin erken fark edilmesini sağlar. Uygun zaman, adet döngüsünün bitiminden sonraki 5–7. günlerdir. Menopozdaki kadınlar ise her ay belirledikleri sabit bir günde bu muayeneyi gerçekleştirebilir.
Tedavi Süreci: Kişiye Özel Yaklaşım
Meme kanseri tanısı konulduğunda tedavi süreci kişinin yaşına, hastalığın evresine ve genel sağlık durumuna göre planlanır. Tedavi genellikle cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve hormon tedavilerinden biri ya da birkaçının kombinasyonundan oluşur. Erken tanı sayesinde bazı hastalarda sadece cerrahi tedavi yeterli olabilir.
Bugün artık birçok kadın meme kanserinden tamamen kurtulmakta ve sağlıklı bir yaşam sürmektedir. Son yıllarda gelişen teknolojiler ve kişiye özel tedavi yaklaşımları sayesinde tedavi başarısı oldukça artmıştır.
Psikolojik Destek Göz Ardı Edilmemeli
Meme kanseri yalnızca fiziksel değil, duygusal yönü de ağır olan bir hastalıktır. Tanı sonrasında kadınların kaygı, korku ve duygusal yıpranma yaşadıklarını belirten Uzm. Dr. Aresh Soudmand, “Aile desteği, bireysel terapi ve hasta destek grupları, tedavi sürecinde çok kıymetli bir rol oynar,” diyerek psikolojik desteğin önemine vurgu yapıyor.
Kendinize Zaman Ayırın
Meme kanseri, korkulacak değil; ciddiye alınacak bir hastalıktır. Her kadın, sağlığı için zaman ayırmalı, kontrollerini ihmal etmemeli ve bedeninde olan değişikliklere kulak vermelidir. Unutmayın, erken tanı hayat kurtarır. Kendinize göstereceğiniz küçük bir ilgi, hayatınızı kurtarabilir.
