BURSA - (AA) - Bursa'nın Orhangazi ilçesinin turşusuyla ünlü Gedelek Mahallesi'nde bir esnaf, ürün çeşitliliğini muşmula, şeftali ve kızılcıkla genişletti.
Turşu üreticisi Kamil Açıkgöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eskiden köy olan, yaklaşık bin 800 kişinin yaşadığı mahallede, irili ufaklı 70 imalathanede titizlikle üretilen turşuların iç pazarın yanı sıra dünyanın dört bir yanına gönderildiğini söyledi.
Mahalle sakinlerinin büyük bir bölümünün turşu imalatıyla uğraştığını anlatan Açıkgöz, kendisinin de 29 yıl önce dayısının yanında başladığı bu işte üretici durumuna geldiğini anlattı.
Açıkgöz, turşu imalatçısı olarak her geçen gün yeni çeşitleri tüketiciye sunmaya çalıştıklarını ifade ederek, 'Benim kendi iş yerimde bu seneye kadar 32 çeşit turşu vardı. Son olarak muşmula, şeftali ve kızılcık turşusu da kurduk ve ürün çeşitliliğimizi 35'e yükselttik.' dedi.
Muşmula, şeftali ve kızılcık turşularını deneme yanılma yöntemiyle yaptığını ve lezzeti bu şekilde yakaladığını vurgulayarak, 'Şu an piyasa bu 3 çeşidi de kabul etti. 'Tatlı ürünlerden turşu olmaz' deniliyor ama bizim gibi ustalar olduğu sürece gayet güzel oluyor ve ilgi görüyor. Özellikle yabancı turistler tatlarına bayıldı. Piyasadan epey talep geliyor. Satışlardan son derece memnunuz.' diye konuştu.
'Limon veya sirke değil, işin sırrı suyumuz'Açıkgöz, Gedelek turşusunun lezzetinin dünyaca tanınmasında en büyük sırrın mahallelerindeki su olduğunu belirtti.
Öncelikle mahalle olarak 60 yıldır büyük bir emek sarf ettiklerini ve üretimlerini özenle yaptıklarını ifade eden Açıkgöz, 'Bu arada kendimizin yemediğimiz hiçbir şeyi piyasaya sunmuyoruz. Tüm üreticiler olarak bunlara dikkat ediyoruz.'
Neşeli Günler filminde Münir Özkul ile Adile Naşit arasında turşu suyu üzerine geçen tartışmayı hatırlatan Açıkgöz, şöyle devam etti:
'Bizim burada turşuya sirke veya limonla lezzet verilmiyor. Farklı şekilde yapıyoruz. Limon veya sirke değil, işin sırrı suyumuz. Suyumuzun kireç oranı çok yüksek. Bundan dolayı Gedelek turşusunun bir ayrıcalığı var. Muşmula gibi tatlı bir ürünün turşu olarak ertesi seneye durabilmesi imkansız. Bu bize Allah'ın bir lütfu diyebiliriz.'
Açıkgöz, mahallelerindeki irili ufaklı 70 işletmede rekabetin sadece ürün çeşidinde olduğunu, bunun dışında herkesin birbiriyle yardımlaştığını sözlerine ekledi.
