Adana Kapalı Ceza Evi'nde üniversiteli Özgecan Aslan'ın katili Ahmet Suphi Altındöken'in infaz edilmesiyle başlayan soruşturma sürüyor. Cezaevi'nde 2 müdür ile 4 görevli açığa alındı.
Özgecan'ın katili yüzünden Cezaevi müdürü açığı alındı
Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda üniversiteli Özgecan Aslan'ın katili 27 yaşındaki Ahmet Suphi Altındöken'i tabancayla vurarak öldüren hükümlü 46 yaşındaki Gültekin Alan ile sona yardım ettiği öne sürülen aralarında bir infaz koruma memuru ve silahı cezaevine soktuğu iddia edilen bir kadının da bulunduğu gözaltındaki bazı kişiler de adliyeye sevk edildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da, tabancanın içeride görev yapan biri tarafından sokulduğuna dair bulgular olduğunu, ayrıca 2 cezaevi müdürü ile 3 görevlinin açığa alındığını açıkladı.
Tuvalette bulduğunu ileri sürdüğü tabancayı bir gardiyanın başına dayayarak ölüm tehdidiyle hücrelerindeki baba Necmittin Altındöken ve oğlunu koğuşlarında tabancayla vuran katil zanlısı Gültekin Alan, büyük gizlilik içinde Adana Adliyesi'ne getirildi. Alan'a yardım ettiği öne sürülen şüpheliler de sorgulanmak üzerine ayrı ayrı adliyeye getirildi. Şüphelilerin ifadesi olayı sorgulayan Cumhuriyet Savcısı tarafından alınırnken, adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi uygulandı.
CENAZENİN DEFİNİ SORUN
Adana Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından 2 gece önceeki gece annesi Naciye Tan'a teslim edilen Ahmet Suphi Altındöken'in cenazesi Tarsus'ta toprağa verilemeyince tekrar Adana Devlet Hastanesi morguna getirildiyse de, defin gerçekleşemedi. Tarsus ve Adana'da mezarlık yeri verilmediği ileri sürülen Ahmet Suphi'nin cenazesi hastane morgunda bekletiliyor. 'Çöpe mi atayım?' diyerek isyan eden anne Naciye Tan'ın dün morga girerek oğlunun cenazesini baktığı ardından da hastaneden ayrıldığı bildirildi. Altındöken'in cenazesinin nerede nasıl defnedileceği merak konusu haline geldi. Sosyal medyada ise 'Yatacak yeri yok denilen bu olsa gerek' şeklinde yorumlandı. Anne Naciye Tan'ın avukatı İbrahim Kaplan cenazeyi Tarsus veya Kocaköy'de toprağa vermek üzere müracaat ettiklerini, ancak belediyelerin yer göstermediğini, bunun skandal olduğunu başka bir yere gömerek suç işlemediklerini söyledi.
