Mevcut zayıflığın ise; Çinli emlak devi Evergrande’nin yüksek borçluluğunun yarattığı riskler, para politikalarına ilişkin belirsizlikler, büyüme endişeleri, korona virüs vaka sayıları, tedarik zincirindeki sıkıntılar ve enflasyonun görünümü gibi birden fazla sebebi olduğunu söyleyebiliriz. Sık sık dikkat çektiğimiz gibi satış baskısı yurt dışı kaynaklı olduğu için yurt dışı piyasalar denge bulmadan içeride fiyatların ılımlı bir görünüm sergilemesini beklemiyoruz.
Bu noktada, para politikalarına ilişkin soru işaretleri devam ederken iki gün sürecek kritik Fed toplantısı ise bugün başlıyor. Her ne kadar Fed’in tahvil alımlarında azaltıma ilişkin bir takvim açıklaması beklenmese de merkez bankasının ekonominin görünümüne ilişkin yorumları ve özellikle de açıklayacağı projeksiyonlar para politikasında değişimin ne derece yakın olduğuna yönelik beklentilerin biraz daha şekillenmesine katkı sağlayacaktır.
TL’de kırılganlık sürüyor. Piyasalardaki bozulmanın sürmesi gelişmekte olan ülke para birimlerini genel hatlarıyla negatif etkilerken TL’nin ise gerek haftalık gerekse aylık bazda bakıldığında negatif ayrışma sürecinde olduğunu görüyoruz. Bunda yaklaşan PPK toplantısı öncesinde TCMB’nin nasıl bir adım atabileceğine ilişkin belirsizliklerin de önemli paya sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Teknik açıdan baktığımızda ise 8,68’in üzerinde rakamlar görülmesi durumunda bunun doların küresel olarak güç kazandığı bir dönemde 8,80’e doğru bir baskı yaratabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir. Aşağıda ise sırasıyla 8,62 ve 8,58 ve 8,54 olası destekler olarak izlenebilir.
Borsa İstanbul 1400 puanın da altına sarkmaya başladı. Yurtdışı piyasalardaki bozulmanın Fed toplantısı öncesinde de devam etmesi kaçınılmaz olarak BIST-100 endeksine de negatif yansıyor. Hareketli ortalamaların yukarı yönlü hareket ettiği bir dönemde geri çekilmenin sürmesi ise endeks ile göstergeler arasında negatif ayrışma yaratıyor. 1400 desteğinin kırılması ile 1388 puan öne çıkarken bu seviyenin de altında kalınması durumunda 1370 seviyesine doğru bir geri çekilme görebiliriz. Yukarıda ise 1400 ve 1415 seviyelerini direnç olarak izliyoruz.
Mart 2020’den bu yana devam eden trendin destek noktası olduğu için 1515 puanın oldukça kritik bir seviye olduğunu söyleyebiliriz. Bu seviyenin altında kalınması baskının artmasına yol açarak daha negatif sonuçlar doğurabilir. Böyle bir senaryoda sırasıyla 1492 ve 1485 seviyelerini sonraki destek noktaları olarak takip ederiz. Zayıflığın en azından hafiflemesi için yeniden 1515’in üzerine çıkılması önemli olmakla birlikte böyle bir senaryoda 1532 puanın aşılıp aşılamayacağını izlemek gerekir.
Temmuz ayından bu yana devam eden aşağı yönlü trendin kırılması anlamına geldiği için 8,6700 seviyesinin üzerinde olunmasının TL açısından risk yarattığını söyleyebiliriz. Bu noktada yukarıda 8,7700 ve 8,8500 seviyelerini takip ediyoruz. Aşağıda ise 8,6700, 8,6100 ve 8,4800 seviyeleri öne çıkıyor.
