Yine aynı savcı, yine aynı madde. Şarkıcı Gülşen'i cezaevine tıkan savcı, bu kez dünyaca ünlü bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör'ü yine aynı madde ile ifadeye çağırdı. Ancak ifade vermeye giden Şengör, eli boş geri döndü.
Öte yantan Şengör hoca hakkında dava açılmasının ardından bilim akademileri, davayı protesto eden bildiriler yayımladı. Amerikan Bilimler Akademisi ile Tıp Bilimleri Akademisi’nin, ortak insan hakları kurulu, protesto mektubu yazdı. İtalya Bilim Akademisi mektubunda “Galileo’nun yargılanması”nı anımsattı.
HaberTürk’te Fatih Altaylı ile yaptığı bilim programında “Hazreti Musa’nın yaşadığına ilişkin bir bilimsel kanıt yok” demesini, “halkın bir kısmının benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak suçu kapsamında” hakkında soruşturma açılan Prof. Dr. Celal Şengör, tatilini geçirdiği yerden apar topar geldi ama karşısında savcıyı bulamadı.
Savcı bey, Şengör’ün “10 gün içinde” gelmesini istemiş, mazeretsiz gelmediği taktirde polis zoruyla getirileceğini bildirmişti. Dün Celal Şengör ifade veremedi. Savcı beyin tatilde olduğu, pazartesi geleceği öğrenildi. Yerbilimleri konusunda uluslararası bir ünü olan Şengör hakkında dava açanın, Gülşen için de üç yıl hapsini isteyen Türkşad Kunthan Uçuk olduğu görüldü. Celal Şengör hakkında dava açılması dünya biliminde büyük yankı yarattı. Milli Eğitim Bakanlığı’na, Adalet Bakanlığı’na ve Cumhurbaşkanlığı’na acil mektuplar gönderdiler. Çünkü Şengör, jeolojide üstün bilimsel çalışmalarıyla haklı bir üne kavuşmuş ve dünyanın en saygın bilim akademilerine üye ve şeref üyesi yapılmıştı. Şengör’ün ayrıca onlarca bilim madalyası, İngilizce yayımlanmış kitapları bulunuyor ve jeolojide, bilim tarihinde önde gelen az sayıdaki bilim insanlarından biri sayılıyor.
Almanya, İtalya, Fransa, Danimarka, Avusturya ve İskandinav ülkeleri bilim akademileri, Şengör hakkında dava açılmasını protesto eden bildiriler yayımladı. Amerikan Bilimler Akademisi ile Tıp Bilimleri Akademisi’nin, başında Nobel ödüllü bir kimyacının bulunduğu ortak insan hakları kurulu da Ankara’daki yetkililere mektup gönderdi.
İtalya Bilim Akademisi’nin mektubunda özetle şöyle deniyor: “Profesör Celal Şengör’ün kullandığı için kelimenin neler olduğunu bildiğimiz, uluslararası bilim dünyasının, Prof. Dr. Şengör’ün söylediklerinin yüksek sesle tekrarlayacağından emin olunuz, açıklamalarını tamamen onaylıyoruz. Onun ifade ettiği şey, bu konuda kabul edilen ortak bilimsel kanaattir. Prof. Şengör araştırmacı ve öğretmen olarak dürüst ve saygın bir kişiliğe haizdir. Türkiye’de modern jeolojinin ilerlemesi için pek çok şey yapmıştır. Bilimsel başarılarıyla büyük beğeni toplayan Celal Şengör’ün ispatlanmış bilimsel araştırma ve liderlik geçmişi, Türkiye’deki bölgesel jeoloji araştırmalarını yerelden uluslararası sahneye taşıyan itici bir kuvvet olmuştur. Prof. Şengör’ün herhangi bir kesimin dini duygularını rencide etmek gibi bir niyetinin olmadığına eminiz.”
Bay savcı bunu neden yaptı? Uluslararası bir bilim şöhretini bilimsel bir saptamayı dile getirdiği için soruşturmaya konu etmesi, Türkiye’yi bilime düşman bir ülke olarak kötülemek için mi? Yoksa kamuoyunun dikkatlerini gerçek sorunlardan uzaklaştırmak için mi? Ama açtığı bu dava ile Türkiye’de bilimsel ifade özgürlüğünün olmadığını dünyaya ilan ettiğinin farkında mı? Yoksa bu umurunda mı değil...
Bildiride ayrıca şu görüşlere yer verildi: “Bilimsel görüşlerin sansürü, insanlık tarihinin hatalarıyla birlikte gömülmüş olduğunu umduğumuz son yüzyılların mirasıdır. Türkiye çok büyük bir millettir. Geçmişte cumhurbaşkanınız olan Atatürk’ün sunmuş olduğu kültür devrimi, politika ve dini konuların birbirinden ayrılması konusunda yaptıkları birçok ülke için muazzam bir örnek olmuştur. Umarız bu ileri görüşlülük Türkiye’de hep canlı kalır. İtalya, bilimi sınırlamanın olumsuz etkilerini yaşadı ve Galileo Galilei’nin yargılanması dünyanın neresinde olursa olsun (bilimsel alanda) tekrarından sakınılması için uyardığımız bir örnektir. Prof. Celal Şengör’ün çok üretken ve orijinal fikirlerini uluslararası alanda sergilemesi için her türlü desteği vermeye hazırız.
Amerikan Bilimler ve Tıp Akademileri İnsan Hakları Komitesi’nin ortak açıklamasında da özetle şu ifadeler kullanıldı: Seçkin Türk jeoloji mühendisliği profesörü ve ABD Ulusal Bilimler Akademisi’nin uluslararası üyesi Profesör Ali Mehmet Celal Şengör’ün yasal olarak tacize maruz kalmasından duyulan endişeyi ifade ediyoruz. Akademik özgürlüğü ve ifade özgürlüğünü güçlü bir şekilde destekliyoruz. Görüşümüze göre, bu unsurlar bilimi ilerletmek ve bilimin topluma getirdiği faydaları güvence altına almak için gereklidir.
Profesör Şengör’ün sadece ifade özgürlüğü hakkını barışçıl bir şekilde kullanması nedeniyle kovuşturma veya diğer yasal sonuçlarla karşılaşmamasını sağlamak için iyi niyetinizi göstermenizi rica ediyoruz.
