Türkiye'yi sarsan büyük deprem felaketi sonrası Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'dan canlı yayında kahreden tahmin geldi; '90 bin -100 bin kişi daha enkaz altında'
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 2 deprem 10 ilde ağır yıkım yarattı. Deprem 10'uncu gününe girerken resmi verilere göre can kaybı, 27 Aralık 1939'da 7,9 büyüklüğünde meydana gelen büyük Erzincan depreminde yaşamını yitirenlerin sayısını geçti. Deprem bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, katıldığı bir canlı yayında dehşet verici tahminini açıkladı. Ercan, 'Aşağı yukarı 90 bin-100 bin kişi daha göçük altında. Bunların kaç tanesinin diri çıkacağını bilmiyoruz' dedi.
27 Aralık 1939'da 7,9 büyüklüğünde meydana gelen büyük Erzincan depreminde 32 bin 968 kişi ölmüştü. Kahramanmaraş merkezli depremlerdeki ölü sayısı, büyük Erzincan depremini geçti.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Halk TV'deki 'Kayda Geçsin' programında açıklamalarda bulunan Ercan, 'Halen kurtarılmayı bekleyen en az 120 bin kişi var göçük altında, diri olarak... Çünkü daha ilk gün burada da bir hesap yapmıştık, yaklaşık göçük altında kalan kişi sayısının 240 bin dolayında olduğunu söylemiştim. Şu anda zaten yaralılar 180 bin. Ölen kişi 35 bin. Şu anda 140 bin kişinin göçük altında olduğu kanıtlanmış oldu. Kurtarılanlar ve ölen kişiler tam 141 bin kişi tutuyor' dedi.
'Bütün verilerimizin kökeni AFAD' diyen Ercan, 'AFAD ne kadar veri sunarsa onun üzerinden hesap yapıyoruz. Aşağı yukarı benim hesabım en az 250 bin kişi göçük altında. 141 bini çıktığına göre aşağı yukarı 90 bin-100 bin kişi daha göçük altında. Bunların kaç tanesinin diri çıkacağını bilmiyoruz' diye konuştu.
Yurttaşlara deprem konusunda tavsiyelerde bulunan Övgün Ahmet Ercan, enkaz altında kalan yurttaşların ihtiyacı olan ürünleri anlattı.
Ercan, 'Aşağıdaki insanın yaşayabilmesi için önce su gerekir. Göçük altında herkes kalabilir. Göçük altında kaldınız, kurtulmak için umudunuz var; bir düdük 5 lira, bir pet şişe 5 lira... Bir telefon, bir de kask... Kaskın önünde de ışık olacak' diye konuştu.
'Hiç bağırmayacaksınız, bulunduğunuz yerde su olacak, yorganın altına bir şişe su koyacaksınız. Hâlâ uyuyamayan insanlar var. Bir telefon, konum belirlemek için, akşam yatarken şarjda olsun. Daha sonra da deprem oldu diyelim. Hemen yanınızda duran bareti kafanıza takacaksınız, bunun için insanın zamanı vardır. Daha sonra da düdüğü çalacaksınız. Bir düdük, bir pet şişe, bir baret ve bir telefon... Bir sürü eklenti yapılabilir ama dört olay aramacılar tarafından duyulmanızı ve kurtarılmanızı sağlar.'
