ELDA ELA

08.01.2012

Anne olmak, canından can getirmek dünyaya... O canı gözünden sakınmak, bir şey olmasın diye itina göstermek ve gösterdiğin çabaya rağmen hastalandığında, ateşlendiğinde ansızın, yaşamın durduğunu düşünmek... İnsan, gözünden sakındığı canının saçının tek teline zarar gelmesine kıyamaz bildiğim.

Oysa dün sinir bozucu haberlerin içine hapsolmuşken hepsinin üzerine tuz biber olan bir haberle sarsıldım. 11 yaşındaki kızın sancıları tutmuş, hastaneye kaldırılıp tahliller yapıldığında,  imam nikahlı olarak yaşadığı 25 yaşındaki adamdan 8 aylık hamile olduğu anlaşılmış.
Daha çocuk yaştaki kız, kanaması olmasına rağmen, kendisinin ve karnındaki canın hayatı tehlikede olduğu halde, eşi olduğunu iddia eden insan azmanının rıza göstermemesi sonucunda evine gönderilmiş. Adam izin vermiyor diye, göz göre göre evine gönderilen o küçücük yavrunun nasıl bir ruh haliyle baş başa bırakıldığını düşündükçe, bu duruma maruz kalmasına neden olan anne-babasını düşündükçe, hele o insan azmanı yanındaki yaratığı düşündükçe bu adaletsizliğe, sapkınlığa dayanamıyorum, dayananlara da tahammül edemiyorum.
Bu pervasız tutuma hastane polisinin nasıl engel olamadığını, niçin bir emniyet mensubunun çağrılmadığını düşünüp duruyorum, aklım almıyor bu acizliği. Evlenme yaşının 16 olarak karar verildiği yerel mahkemelerde bile kararın bozulduğu bir sistem olduğu halde 11 yaşındaki çocuğun imam nikahlı eşiyim diyen kimse nasıl olur da hemen emniyet kuvvetlerine teslim edilmez.
Haberden sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı duruma el koymuş, olayla ilgili inceleme başlatılıyormuş. İncelemenin sonunda çocuk yaştaki kız, güvenlik altına alınsa dahi ruhundaki yaraları kim saracak, onun gibi varlığı saklanan nice vakalara ne olacak, nasıl geçilecek bu sapkınlığın önüne? O vicdansız, çocuk yaşta bir canı "karım" diye koynuna alıp, o kızcağızın bebeklerle oyun oynama çağında olduğunu hiçe sayarak, ondan ana olma yükümlülüğüne girmesini isteyebiliyor kendi egosunu yüceltmek için. Kendisi daha çocukken nasıl bakabilir başka bir bedene, ne kadar sağlıklı büyütebilir ve ne kadar yararlı olabilir hem kendine, hem dünyaya ekleyeceği miniğe? Hiç mi vicdan kalmadı, hiç mi duyarlılık yok artık insanlarda? Berdel adı altında uygulanan; kız çocuklarının heba edildiği mantığın önüne geçilmesi için ne gibi önlemler alınacak?

Her ana-baba evladı için yaşar diye bilirim. Oysa son yıllarda gündeme gelen öz baba tecavüzleri, öz annesi tarafından erkeklere pazarlanan tazecik bedenlerle ilgili çıkan haberler, sevgilisiyle birlik olup evladını öldüren ebeveynler, anne-baba iftirasıyla hayatları kararan insanlara ilişkin olaylar dünyanın çivisinin çoktan çıktığını düşündürüyor artık bana. İnsan anne babasına bile güvenemeyecekse, ebeveynler olarak yaşama hakkını yüklediğimiz çocuklarımızın arkasında duramayacak ve onları kollayamayacaksak, niçin dünyaya getiriyoruz bu canları?


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.