Prof. Dr. Ali Osman Özcan

 

Dağılmış çekirge kavramı, düşman çekirgelere işaret eder. Tarihte her zaman bu tür çekirgelere rastlanır. Plajlardaki kum tanecikleri kadar çok olabilirler. Plajlara gidenleri, oracıkta öldürebilirler. Bunların bazıları ciddi, bazıları talihli olarak görünebilir.
Ancak sonunda şaşkınlık ve talihsizlik şemsiyesinin altına girmek zorunda kalırlar. Dağılmış çekirgeler, gittikleri her yere içlerinde taşıdıkları düşmanlık tohumlarını ekmeye çalışırlar. Ancak düşman olduklarının ekmeklerini yiyerek düşmanlık yaparlar.

Yollarına çıkan her şeyi yakıp yıkıp geçen alev tufanı  veya çığ gibidirler. Her zaman son çare olan savaş yerine vur-kaç taktiği uygulayarak ganimet elde etmeye, medyada insanların gözünü korkutmaya önem verirler. Bu çekirgeler, son derece acımasız ve kan emicidirler.
Binlerce hayatı söndürmeye, yüz binlerce insanın hayatını mahvetmeye kendilerini adadıkları gibi, gelecek nesillerin emeklerini bile heba etmeye yemin etmiş gibi davranırlar.

Mevcut kültürün kutsal yerlerini çiğnemeye, kutsal değerlerini yok etmeye ahdetmişlerdir. Milletin kutsal saydığı büyüklere ve kahramanlara hakaret etmeyi, yiğitlik sanarak davranmışlardır. Bu çekirgelerden merhamet ve şefkat beklemek, Azrail'den af dilemek gibidir. Onlar bulundukları bölgede afet, felaket ve sefalet yaşatmadan medet umarlar. Bu melun çekirgeler, yakıp yıktıkları her yerde öldürdükleri insanları aşağılamayı insana saygı zannederler. Katlettikleri insanlarla övünen bu çekirgeler deccaldan daha acımasızdırlar. Hamile kadın ve çocuk demeden herkesi katleden bir ölüm makinesi olmayı yeğlerler. Bu ölüm makineleri savaş alevlerini söndürücü değil, alevlendiricidir. Yakıp yıktıkları yerlerde kalan küller; örneğin yakılan makineler, evler, insanlar, ormanlar vb. külleri tütmeye devam etmektedir.

Dağılmış çekirge sürüsü, yaşadıkları bölgelerin haritalarını kendi siyasetleri doğrultusunda değiştirmek isterler. Etnik haritalarda kendi kafalarına göre değişme yapar, sahte tarih yazımıyla uğraşıp dururlar. Gerçek tarihin üzerine yeni boyalar çekmek, en büyük zevkleridir. Bu dünyayı ihya etmeye değil, imha ve tahrip etmeye gelmiş gibidirler. Dağılmış çekirgelerin akıl hocaları, neler yiyecekleri konusunda onlara yol göstermiş ve insanlıktan nasıl uzaklaşılacağı konusunda gerekli bilgilerle onları donatmıştır. Hiçbir zaman zafer kazanmadıkları hâlde, zafer türküleri söyleyerek, muzaffer çekirge olduklarına kendilerini inandırmışlardır.

Dağılmış çekirgeler, paralı asker rolünde gezmeyi severler. Dağda, bayırda aldıkları paralarla zafer şarkılarının hayalleriyle vakit geçirme peşindedirler. Aslandan daha acımasız bir haydut oldukları hâlde, melek elbisesine bürünmüş biri gibi kendilerini takdim ederler. Onların tek görevi imha ve tahriptir. Fitnecilik, hainlik ve isyankârlıkla dolu bu çekirgelerin yaşam hikâyeleri de düşmanlıklarla doludur. Kendilerini tarihin başkahramanı zanneden bu köleler, ruhen esir olduklarını bile anlamaktan acizdirler. Bu çekirgelerin damgaları, acımasız kan emicilik damgasıdır.

Birer çekirge oldukları hâlde kendilerini mert, kahraman ve yiğit zanneden bu çekirgelerin beyinlerini yıkayanların peygamberdeveleri olduğu da unutulmamalıdır. Peygamberdeveleri gerçekte birer çekirge yiyicidirler. Dağılan çekirgeleri de, dağılmış bulduklarında yiyeceklerdir. Allah insanlığı bu düşmanlık anlayışından uzak tutsun. Çekirgelerin eline kimseyi düşürmesin. Tarih yazdıklarını  zanneden bu çekirgeler, gerçek insanlık tarihine de zarar vermektedirler.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.