Ahmet OKUMUŞ

            Bu köşeden hep esnaf ve sanatkârın sorunlarını dile getirmeye çalışırım. Ara sırada mail yolu ile sıkıntısı olan, öğretmenlerimizin, memurlarımızın, işçilerimizin bana gönderdikleri yazılarını yayınlamaya çalışıyorum. Ancak, bugün zaman zaman filmlerde sadece olduğuna inandığımız bir konuyu, yani Erzurum'un Horasan ilçesinden olan Adem Koşum isimli vatandaşımızın gönderdiği yazısını yayınlamayı uygun gördüm. 1986 yılında Erzurum'un Horasan ilçesinde doğan ve taşı toprağı altın dediğimiz İstanbul'da yaşamaya çalışan Adem Koşum isimli gencin Meksikalı bir bayanla internet üzerinden tanışıp ayrılış hikâyesini isterseniz yazdığı maili birlikte okuyalım.

ANNESİZLİĞİN BEDELİNİ AÇI ÇEKEREK YAŞADIM

"İyi günler ben Adem Koşum 10.01 1986 Erzurum Horasan doğumlu olup İstanbul'da yaşayan bir gencim. Yoksul ve annesiz bir hayatım oldu. Bugüne kadar asgari ücretle orda burada çalışıyorum. Sigortam doğru dürüst yok. Ben annesizliğin bedelini 26 sene hep acı çekerek yaşadım. Bundan 4 yıl önce internette şans eseri bir kızla tanıştım. Kız Meksika vatandaşı idi. Aşık oldum inandım ve isyanlarım azaldı. Çünkü artık bende seviyordum. Beni de seven biri vardı. Konuştuk, anlaştık ve belirli bir zaman sonra pasaport çıkartarak Meksika'ya gitmek istedim. Konsoloslukta sadece turist olarak gidebileceğimi söylediler. Benim şartlarım elverişli olmadığı için kızı buraya İstanbul'a çağırdım ve geldi."

-"ÜVEY ANNEM İSTEMEDİ"


 Birlikte memleketim olan Erzurum'a gittik. Horasan'da düğün yapmak için. Üvey annem, "Varsa paran yap düğününü. Misafir gibi kal ve sonra git." Öylede oldu sonra İstanbul'a dönüp burada resmi nikâhımızı yaptık. Kız Müslüman oldu. Çok mutluydum artık bende gülüyordum. Bir rüyaydı sanki sonra eşimin uçak bileti gidiş dönüş olduğu için gitmek zorunda kaldı. Çünkü onunda maddi durumu benim gibiydi. Eğer burada kalsaydı belki gidiş biletini alacak kadar param olmayabilirdi. Mecburen ağlaya ağlaya ayrıldık. Eşim gidip bana Meksika'dan oturum alacaktı ve ben artık sevdiğim insanla yaşayacaktım. Gideli uzun bir zaman oldu. Ekonomik durumu iyi olmadığı için oda oturum alamadı. Kendi imkânlarımla Meksika'ya gitmek için en az yüz defa Beşiktaş'taki konsolosluk binasındaki yetkilileri aradım. Ama hep aynı yanıt eğer gitmek istiyorsan üzerine ev, tapu, araba ruhsatı, bankada yüklü param olacakmış. Benim bunları asla yapamam mümkün değil. Çünkü kimsem yok. Dayım yok, param yok.

-"İNTİHAR EDECEĞİM"


Bunu size niye yazıyorum diye sorarsanız çünkü ben artık kararımı verdim canıma kıymak istiyorum. 26 sene gülmeyen yüzüm gene gülmedi. Hayat aynı acımasızdı ve bunun sebebini de söylüyorum. Bana evli olduğum halde hiçbir seçenek sunmayan ve dış görünüşüme bakıp vize yok alamazsın diyen abla yazıklar olsun sana ve senin gibilere. Eğer beni bir kardeşiniz bu vatanın bir Türk genci sayar da bu yazıyı yayınlarsanız teşekkür ederim. Yayınlamasanız da gene teşekkür ederim. Çünkü ben düzeni bozuk yapmacık insanların para ile adam gösterenlerin yaşadığı bu dünyada yaşamak istemiyorum. İyi günler. Bu yazıyı çok köşe yazarına yazdım tınlamadı. Kimse adam kim ne yemiş ne giymiş yazıyor bir insana yardım olsun diye şu yazıyı kaleme almıyor sende alma istersen. Usta yapacak şeyim var artık Beşiktaş taki Meksika konsolosluğunun önünde kafama bir kurşun sıkmak.

            Gelen mektup üzerinde hiçbir ilave yapmadan sizlerin görüşlerine ve takdirlerine sunuyorum. Sadece şunu söylüyorum. Üvey annen seni istemedi, peki baban olacak adam nerede? Sana evladım diyerek sahip çıkamadı mı? Yazıklar olsun böyle babalara. 
    


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.