Hz. Peygamber (s.av.) ve Hz. Ali (k.v)'den, İdarecilere tavsiyeler…

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki;
Okuduklarımız ve gördüklerimiz karşısında, insan hayrete düşüyor.
 ‘Neden?’, ‘Ne adına?’ ve  ‘Değer mi hiç?’  
Bizleri üzüntüye sevk eden ve yaşanan bu gerginlikler neden,  yanlış nerede yapılıyor?…
O halde, nedir bu hal? Her kademedeki idareciler, yöneticiler ne yi yapmıyorlar ya da neyi yanlış  yapıyorlar ki, bu haller başlarına ve başlarımıza geliyor?
Bu soru,  sadece devlet yönetimindeki zevat için değil, elbette.
Bu ülkede devlet kademesindeki en üstteki zevattan en alttaki kademesindeki zevata kadar, meclisinden, üniversitesine, eğitimine, adaletine, dahiliyesine, hariciyesine, askeriyesine, emniyetine, medyasına, iş dünyasına, sendikasına, sivil toplum kuruluşlarına, cemiyetinden cemaatine, sağlığına, sporuna ve hatta ders alabildiğimiz ölçüde, ailelere kadar uzanan  ve cevaplar bekleyen sorular yumağı adeta.
Şu taraf, bu taraf, iktidar  ya da muhalefet adına değil bu rahatsızlık ifade eden cümleler.
Sadece, bir süredir  yaşanan hadiselere binaen de sormuyorum,  bu soruları. Dün, bu gün ya da yarın adına.
Bu gün nasıl düzelebilir, yarınlara da nasıl daha güzel bir ülke bırakabiliriz, meselesi bu…  
Güzel bir ülke de, güzel düşünen, güzel inanan, güzel gören, güzel konuşan, güzel duyan ve güzellikleri paylaşan insanlar ile olur ancak.
Aslında, bu soruların cevapları, Hz. Peygamber (s.av.) ve Hz. Ali (k.v).’nin buyurdukları kelamı alilerde aşikar edilmiş.  
Bu nedenle belki defalarca yazılmış ve okunmuş olsa da, faidesi ümidi ile bir kez daha sizler ile paylaşmayı düşünüldü…  

HZ. PEYGAMBER (s.a.v)’İN, HADİS-İ ŞERİFLERİNDE, İDARECİLERE TAVSİYELER:  

* Düşmanlarınızın en kuvvetlisi içinizdedir.’  
* Güçlü kimse insanları güreşte yenen değil, belki hiddet anında kendini zapteden, iradesine sahip olan adamdır.’
*‘Hepiniz çoban ve muhafızsınız, maiyetinizde bulunanların hukukundan mesulsünüz. İş başındakilerde muhafızdır, memurlarından mesuldür. Erkek, ailesi efradının çobanıdır ve onlardan mesuldür. Kadın da kocasının evinde bir muhafızdır; O da ondan mesuldür. Hülasa hepiniz muhafızsınız ve maiyetinizdekilerden mesulsünüz.

İş, ehlinin gayrına verildiği zaman, kıyameti bekle

* Hükümdar, Allâh'ın adl ve emânının yerde gölgesidir.’
* İnsanların en hayırlısı, ahlakı en güzel olanıdır.
* İş, ehlinin gayrına verildiği zaman kıyameti bekle.
* Allah katında en sevgiliniz, ahlâkı güzel olan, halk ile geçinenler  ve kendisiyle geçinilen, yumuşak huylu olanlardır. Ve Allâh yanında buğz  edilenlerinizde, insanlar arasında biribirine lâf götürüp getirmekle uğraşan, onların kusurlarını arayarak din kardeşlerinin aralarına tefrika sokanlardır.

Siz ne haldeyseniz, başınıza o halde insanlar getirilir
* Siz ne haldeyseniz, başınıza o halde insanlar getirilir.
* Akıllı kimse, kendisini sorguya çeken ve ölümden sonrası için çalışandır. Aciz kimse, nefsini hevasına tabi kılar ve Allah (c.c)’tan, olmayacak şeyler bekler.
* Kim küçüklerimize merhamet etmez, büyüklerimizin hakkını tanımaz ise bizden değildir.
* Mazlumun bedduasından sakınınız. O dua ile Allah (CC) arasında perde yoktur.
* Rüşvet alan da veren de cehennemdedir.
* Kuvvetli insan, kendi kendini yenen insandır.

HZ. ALİ (k.v)’DEN İDARECİLERE TAVSİYE İÇEREN KELAM-I ALİLER

Sevgi ve nezaket duyguları besleyin. Taraf tutmayın

* Halka karşı daima, içinizde sevgi ve nezaket duyguları besleyin.
* Müslüman olsun-olmasın, adil davranın, Müslüman olanlar kardeşleriniz, olmayanlar ise, sizin gibi birer  insandır.
* Taraf tutmayın, bazı tarafları kayırmayın. Bu tür davranışlar, sizi zulme ve despotluğa çeker.
* Memurlarınızı seçerken, zalim yöneticilere hizmet etmemiş, devlete karşı suçlardan ve mazlumlara karşı zulümlerden sorumlu olmamış, bulunanlara dikkat edin.
* Doğru-dürüst ve nazik kişileri seçin. Çıkar ummadan-korkmadan acı gerçekleri söyleyebilenleri tercih edin.
* Haksız kazanç ve ahlaksızlıklara düşmemeleri için, memurlarınıza yeterince maaş ödeyin.
* Memurlarınızın hareketlerini devamlı kontrol edin. Bunun için güvendiğiniz samimi kişilerin istişaresine açık olun.

Öfkeni yen, kendine sahip ol, dilini tut

* Öfkeni yen, kendine sahip ol, dilini tut. Öfkeli iken ceza vermekten sakın, cezayı tehir et. Kızgınlığın yatışsın ki, müspet karalar verebilesin.
* Yaptığınızı, olduğundan çok gösterip, övünmeye kalkışmaktan sakının.
* Mektuplara ve müracaatlara, bizzat kendiniz cevap verin.
* Halkın güvenini kazanın ve onların iyiliğini istediğinize kendilerini inandırın. Yaptığınızla kişiyi minnet altında bırakmayın.

Sözünüz ve vaadinizden dönmeyin

*Hiçbir zaman sözünüzden ve vaadinizden dönmeyin. Yapmaya güç yetiremeyeceğiniz işleri de vaad etmeyiniz.
* Esnaf ve tüccarlara dikkat edin, onlara gereken önemi gösterin. Fakat ihtikar, karaborsa ve mal yığmalarına izin vermeyin.
* Tarımla uğraşanlar, devletin servet kaynağıdır ve bir servet gibi korunmalıdır. Onları titizlikle koruyun.

samilkucur@gmail.com

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.