Elda ELA
Günlerdir suçu olmayan bir kadının, kocasıyla birlikte gittiği müzikholden,  polis zoruyla çıkarılıp karakola götürülmesi ve sürekli dayak atılması konuşuldu. Hiçbir açıklama yapılmasına izin verilmeden, eşinin dışarıya çıkması fırsat bilinerek bir kadın, kimliği olmadığı için karakola götürüldü ve psikolojileri bozuk polisler tarafından şiddete maruz kaldı. Yolda dövüp taciz eden polisler, işkenceye polis merkezinde de devam ettiler.

Hatta kendisini koruyamadığı için acılar içinde kıvranan kadını gören başka bir üniformalı polis de arkadaşları daha rahat dövsün diye hiç müdahale etmeden, hatta jaluzileri de kapatıp odadan dışarıya çıktı. Haberin sonunda kadına 1,5 yıl ile 6 yıl arasında ve polislere de basit yaralamadan 6 aydan 1,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılacağı anlatılıyordu. Televizyondaki haberi izlerken kanım dondu. Bir an babamla göz göze geldik. Eğer annemin başına böyle bir şey gelseydi ne yapardın dedim, "Allah göstermesin, bir anlık bir şey, insanın gözü dönüverir" diyerek karşılık verdi.  Daha sonraki birkaç gün kadın ve kocasının, olayın peşini bırakmayacaklarına dair röportajlarını gördüm.
Olayın ardından, iki polis memuru görevlerinden alındı. Acaba bu görevden alma, kadının acılarına ne kadar merhem olabilecek, ruhundaki yara bu yaklaşımla ne kadar kapanabilecek? Bu saatten sonra nasıl izler kalacak benliğinde, kim unutturacak uğradığı haksız davranışı ona?

Evet, kadınlar yapıları gereği zayıftır, ancak acılara en çok direnç gösteren yine onlar. Ondan olsa gerek uğradıkları haksızlıklar, acılar... Ama yıllanmış ağacı düşünün; dışarıdan ne kadar heybetli bir görünüm sergilese de kesildiğinde görülür nasıl da içinin çürümüş olduğu. Bazen çok güçlü gibi gözüken kişiler bir anda tükeniverir, çünkü içten içe bitirir yaşadıkları olaylar bazılarını. Dışarıdan bakıldığında, yüzlerinde görülen amatör gülümsemelere rağmen, yüreklerinde profesyonel acılar büyütürler bazıları...

Vatandaşın huzur ve refah içerisinde yaşayabilmesini sağlayan böyle önemli bir topluluğun bireyleri seçilirken, deneyimli bir psikolog tarafından da elemeden geçirilmeleri gerekmez mi? Eğer geçiriliyorlarsa bu olaylar nasıl meydana gelebiliyor;

Eşiyle eğlenceye giden kadın yaka paça, herkesin gözü önünde bir polis otosuna tıkılarak, hiçbir söz hakkı tanınmadan polis merkezine götürülebiliyorsa, orada şiddete maruz kalıyorsa ve kimse engel olmuyorsa, Tacize maruz kalan genç kız civarda gördüğü polislere sığınmaya çalışırken polisin tecavüzüne uğruyorsa,

Karısıyla yolda yürürken, kimliği yok diye bir erkek, karısının yanında öldüresiye dövülüyorsa  bir yerde önemli bir açık var demektir.

Anlıyorum, polislerin de işi çok zor. Kıt kanaat geçinmeye çalışıyor çoğu. İzinleri belli değil, geceleri gündüzleri belli değil. Kelle koltukta çalışıyorlar çoğu zaman. Nerede yürüyüş polisler orada, nerede abuk bir olay, polisler karşımızda. Ama kimse zorla bir mesleği sürdürmüyor. Her şey işini sevmekle başlarsa eğer, o zaman yaşı da kurudan ayırabilir insan.

Tüm değerlerin ayaklar altında kalmaya yüz tuttuğu bir dönemde insan hayatı, ruh sağlığı bu kadar kolay heba edilmemeli. İnsan insana destek olmaz ve anlamaya çalışmazsa, hele ki anlama yetisi olmayan kişi, şiddet mağdurlarının bile devlet eliyle emanet edildiği kuruma mensup olanlardan biriyse, insanlık tükeniyor demektir.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.