RAFAEL SADİ

İsrail Seçimlerinin sonuçlarının nasıl bir hükümet oluşturacağı veya oluşturamayıp 5. Seçimlere mi gidileceğini en fazla 5 hafta içinde anlayacağız. Belki daha da erken.

Ancak anlatmak istediğim ve bu seçimler ile en önemli kırılma noktasının İslami bir İsrailli Arap partisi liderinin hem anahtar parti olarak bu seçimlerin gerçek galibi olmasını ve Parti Lideri Mansur Abbas’ın İsrail siyasetine kattığı çok özel rengidir.


 
Mansour Abbas … RAAM PARTİSİ LİDERİ…

MANSOUR ABBAS KİMDİR VEYA İSRAİL SİYASETİNDEKİÜKÜMET KURULABİLME ERBAKAN’MIDIR?

Hükümet kurulabilmesi için uhtesindeki 4 Millet Vekili ile anahtar partyisi konumundadır.
Yahudi devletinde Müslüman bir partinin Anahtar partisi olmak ne demektir….

Abbas, 17 yaşında Barış Camii'nde vaaz vermeye başladığı Maghar kasabasında doğdu. Arap Öğrenci Komitesi başkanlığına seçildiği Kudüs İbrani Üniversitesi'nde diş hekimliği okumak için gitti. Üniversitede iken İslami Hareketin kurucusu Abdullah Nimar Darwish ile tanıştı. Ayrıca Hayfa Üniversitesi'nde siyaset bilimi okudu .

Abbas, 2007'de Birleşik Arap Listesi'nin Genel Sekreteri oldu ve 2010'da İslami Hareket Güney Şubesi Başkan Yardımcısı seçildi.

Birleşik Arap Listesi ve Balad, Abbas'ın en iyi aday olduğu Nisan 2019 Knesset seçimleri için ortak bir liste hazırladı. 

İttifak dört sandalye kazandığı için daha sonra Knesset'e seçildi.

Abbas, Walla News ile yaptığı röportajda LGBT gençlerine dönüşüm terapisini desteklemek için konuştuğunda tartışma yarattı. Diğer Birleşik Liste politikacıları tarafından kınandı.

Daha fazla bölünme, Abbas'ın İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve sağcı Likud ile bağlarını geliştirme çabasından kaynaklanıyordu. Sağcı Netanyahu yanlısı Kanal 20 ile bir röportaj verdi ve burada Arap İsrail toplumunun yararına gerekli fon ve reformları güvence altına almak için Siyonist partilerle çalışmayı savundu.

Abbas, İbrahim Anlaşmalarına karşı oy kullanmak için Ortak Listenin geri kalanına katıldı. Oyunu, Filistinli Araplarla barış antlaşmasının olmamasına karşı bir protesto olarak nitelendirdi ve ekledi: "Filistinlilerle gerçek bir anlaşma olursa, 55 Müslüman ülkeyle gerçek anlaşmalar olacak. Ama asıl önemli olan biz İsrailliler ve eylemlerimizin Bahreyn ile barış olup olmadığından etkilenmemesi gerekiyor." 

28 Ocak 2021'de Knesset, 23 Mart İsrail seçimlerinden önce Abbas'ın Ra'am'ın Ortak Arap Listesinden ayrılmasını resmileştirdi. Bölünme anında, Abbas'ın partisinin, aday olmak için gerekli oyların yüzde 3,25'i olan seçim barajını tek başına geçip geçemeyeceği belli değildi. 

Abbas evli ve üç çocuk babası ve Maghar'da yaşıyor. Nitelikli bir diş hekimidir.

1948 yılında İsrail Devleti'nin kurulmasından bu yana İsrail demokrasisinin bir parçası olarak Arap toplumu kendi milletvekillerini İsrail parlamentosu Knesset’e sokmuş ve kararların alınmasında  oy kullanabilmiştir.

Ancak geçmiş olan 73 yıl boyunca Arap partileri gerçek anlamda İsrail Devletinin bir parçası olamamış ve sürekli kendilerini İsrail Devletinin karşısında saymışlar ve bir türlü İsrailleşememişlerdir.

Dikkatinizi çekerim Yahudileşmekten söz etmiyorum. İsraillileşmekten yani bu devletin eşit bir vatandaşı olmayı adeta ret etmişlerdir. Hoş Yahudi toplumunuun da bu itirazın karşısında  benzer  tepkiler ile  Arap toplumunu yeterince İsrailli sayamamışlardır.

Benzer durumları Türkiye ve Kürt Toplumu arasında da gözlemliyoruz.

Varlığının  Türk varlığına armağan edilmesi nasıl Türklük olgusunun ne dini ne de milli bir olgu olmadığını anlayamayan azınlıkların veya Kürtlerin rahatsız olduğu gibi bir türlü İsraillileşemeyen İsrailli Araplar da  İsrailliliğin ne milli ne de dini bir olgu olmadığını vatandaşlık olduğunu  çok kolay anlayamamışlardır. Dediğim gibi tersi de doğrudur. Yani İsrailli Yahudiler de Arapları pek kabullenememişlerdir.

Her ne kadar yasalar çerçevesinde Azınlıklar ile toplum diğer üyeleri eşit gibi  yazılı olsa da fiili olarak durum pek öyle olmuyor. Ne yazık ki olmuyor. İsrail’de de  Türkiye‘de de..Basit bir örnek Yahudiler Ordu’da subay olamazlar ben de Polis okuluna müracaat etmiştim ama Yahudileri polis yapmıyoruz diye almamışlardır. Kürtler bu sınıfta değiller. Yahudiler ve Müslüman olmayanlar ise her yerde  GM (General Motor) veya Gayri Müslim ibaresi ile işaretlendiklerinden
Bu görevlere alınamazlar. Milli değil de Dini sebepler ile. 

Neyse  benzer durum İsrail’de de Arap vatandaşlar için geçerlidir ve uzun yıllar  Müslüman Araplar  güvenlik sebebi ile  Askerlik görevlerinden muaf tutuldular. Son 15 yıldır Bir çok Müslüman Arap vatandaşı askerlik görevini daha az hassas birliklerde ve en azından sivil savunma görevlerinde ifa edebilmektedirler. BU onlarında  bu vatanın bir parçası olduğunu ve vatan savunmasında payları olduğunu  hissetmelerine yararlı olmaktadır.

Sanırım uuygulanan politikaların ve hatta Arap Dünyası ile uzlaşma kararlarının bir parçası olarak Bütün Dünya Arapları ve Müslümanları ile İBRAHİM anlaşmaları çerçevesinde barışırken İsrailli Müslüman Araplar ile barışmanında zamanı geldi de geçiyor galiba.
Anlaşılan o ki  İsrail’in şimdiye kadar gördüğü Arap siyasetçi modeli Ahmet Tibi ve Ayman Uda hatta Mavi Marmara yolcusu Hanin Zouabi’den kendisine İsrailli diyebilen Mansour Abbas modeli bir Arap siyasi’ye ulaşılabilmiştirb

Mansour Abbas’ın 4. Seçimlerin anahtar partisi olmasının ötesinde  söylemleri bu konumundan çok daha önemlidir.

Mansour Abbas İsrail toplumu geneline hitap ettiği konuşmasında şöyle diyordu: Saygıdeğer İsrailliler Ben Mansour Abbas İsrail İslami Parti lideri ve gururulu bir Müslüman ve İsrail Devleti vatandaşı.Hamursuz bayramının kutlandığı bu günleri ile Paskalya Bayarmının ve yaklaşan Ramazan orucunun kutsiyeti içinde 3 din için de kutsal olan bu ülkeden bana oy veren Arap toplumuna da seslenmek isterim. Biz bu ülkede eşit vatandaşlar olarak yerimizi almak ve eşit haklarımızı savunmak istiyoruz. Tabiidir ki her konuda anlaşamayacağız ama her konuda  tartışabilecegiz ve haklarımızı arayabileceğiz. Karşılıklı saygı ve tolerans ile birlikte bir yaşamın temellerini atmak durumundayız gerçek bir eşitlik ile birlikte.Hepimizin ortak cephesi bizi ayıran cepheden çok daha büyüktür. Kur’an bizi bu şekilde  yönelendirmektedir: İnsanoğlu biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Ve sizleri halklara ve kabilelere böldük ki insanlar birbirini tanıyabilsin.Ben ve arkadaşlarıma oy veren Arap toplumu olarak müşterek bir yaşam’a fırsat tanımak için el uzatıyoruz.

Kısaca izah etmek gerekirse Mansour Abbas Arap ve Müslüman olduğunu unutmadan hatta hatırlatarak iki toplumun bir arada yaşaması gerektiğini ve birlikte eşit vatandaşlar olarak yol katetmek gerektiğini samimiyetle ifade ediyor.

Ne kadar samimi olduğunu tabii ki sadece kendisi ve Allah biliyor ancak Abbas şimdiye kadar İsrail Devletinin karşısında  olan Arap milletvekillerinden çok farklı bir uslup ve yaklaşımla  İsrail siyasetine damgasını vurmaktadır.
Yakında kendisi ile görüşüp aşağıdaki soruları da sormaya çalışacağım.

1-    İsrail Devletini tanıyor mu ? Sınırlarını  kabulleniyor mu?
2-    İsrail Milli Marşı HATİKVA’yı gönül rahatlığı ile söyleyebiliyor mu?
3-    Hamas’ı bir terör örgütü olarak ifade edebiliyor mu?
4-    Filistin Devletini ve Filistin topraklarının  işgal edildiğini düşünüyor mu? Aslında İsrail Ürdün topraklarını  el’e geçirmişti O zamanlarda Filistin devleti diye bir devlet yoktu. Şimdi de yok . İlerde olabilir tabii ki.
5-    Kendisini Filistinli olarak mı kabul ediyor yoksa İsrailli Arap olarak mı?
Umarım  seçim olaylarından sonra bizimle görüşebilmek için vakit bulabilir.
İsrail  sağının da  bu fırsatı iyi değerlendirmesi ve  Arap dünyası ile barışırken İsrailli Araplar ile de bir sulh yapma fırsatını kaçırmaz.
Bu arada İsrail Laik bir ülke değil ve DİN motifli siyasi partilere  yasak yoktur. Yahudi veya İslam dinine ait siyasi partiler İsrail’de  mümkündür. İmkan varsa Hristyan partisi de kurulabilir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.