Martılar, kubbeler, minareler, Kız Kulesi. boğazın küçük dalaları, balıkçı tekneleri ve gelin gibi süzülen İstanbul Vapurları. Yakında bunlar tarih oluyor. Zevksiz bir tasarımcının lanettayın çizgilerinden çıkıp gelen yüzen düdüklü tencere görünümlü, balkonsuz plaza tipi deniz ulaşım araçları geliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne göre bunlar vapur. Ne zaman hangi ara ve kimlere yaptırıldı belli değil. Bilinen tek şey deniz kültüründen, İstanbul ruhundan uzak ve vapur diyemediği garip deniz araçları.
Ucubeliğin, görgüsüzlüğün, kültürsüzlüğün İstanbul Boğazı'nda gezinmeye başlayan 3 numunesi için İBB'den henüz bir açıklama yok.
Çok değil daha 2 yıl önce İETT otübüslerinin rengini bile halka seçtiren Başkan Topbaş neden bu 3 gemi için suskun.
Muhtemelen Başkan Kadir Topbaş'ın da hoşuna gitmedi bu üç ucube deniz taşıtı. Yoksa seçim arefesinde ne güzel reklamı yapılırdı gümbür gümbür...
Ucebe araçların içerisinde ne martılara simit atacak balkonu var, ne de boğaz havasını sabah sabah insanın içine doldurabilecek bir mecrası yok
Tasarımcı arkadaş her kimse galiba son 10 yılda İstanbul'un ruhunu karartan gökdelenlere özenmiş.
Kaptan köşkü pek bir havalı, kaptanımız boğazın tamamına hakim bir camekan içinde seyire çıkacak. Seferde yolcuların canı sıkılmasın diye içeriye bol miktarda TV ekranı kıstırılmış. Oysa İstanbul Manzarası varken, her anı bir daha asla görülmeyecek olan eşsiz Boğaz havası solumak varken kimin umrunda TV'ler.
Hakkını yememek lazım, muazzam bir yeme içme kültürü için mekanlar unutulmamış.
İstanbul martılarını unutan gemi tasarımcısı genç insan, muhtemelen hamburger kültürü içinde AVM şartlarında hayal etmiş İstanbul'u.
Öyle.
Ye, iç, fatura öde.
Bakalım bu 3 ucubenin maliyeti İstanbul halkı için ne oldu?
Muhtemelen çerez parasıdır.
Kıyıları İstanbul halkına hızla kapatan, sahil şeridini zengin yavrulara, eşe dosta peşkeş çeken yerel yönetimler, deniz ulaşımı için halka bundan daha iyi bir ucube veremezdi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bu gemileri görse eminim "Tükürür"dü. Denizle haşır-neşir olmamış birinin bile deveye gemiye benzetmekte zorlanacağı deniz bu ucubeleri, lütfen daha fazla rezil olmadan iade edin.
Şehir Hatları'nın tarihi hatırası, mirası bu kadar zevksizliği kaldıracak kadar naif değil.
i̇yi ki denizi yakından görecek bir yerde oturmuyorum. göz zevkim bozulur, ruhum daralırdı ucube dediğiniz şeyi görünce. içinde olmayı ise hiç mi hiç düşünemiyorum...sanırım deniz otobüslerinden esinlenmiş sevgili tasarımcımız ama deniz otobüslerinin amacının farklı olduğunu kavrayamamış...i̇stanbul'u doya doya yaşamak isteyen herkesin sizin görüşlerinize katılacağına eminim. konuyu gündeminize aldığınız için teşekkürler. ellerinize ve yüreğinize sağlık