Ahmet OKUMUŞ
         
Suriyeli mülteci sayısı 1,6 milyona ulaştı. Temmuz ayından bu yana ise mülteci sayısı 215 bin artış gösterdi. Türkiye’nin 76 milyon 903 bin olan yıl ortası nüfusuna
göre kişi başına yurtiçi geliri 10 bin 537 dolar. Buna 1,6 milyon Suriyeliyi mülteciyi katarsak, nüfus 78 milyon 503 bine ulaşıyor. Buda kişi başına yurtiçi 215 dolarlık azalma anlamına geliyor. Tabu sadece kişi başına gelir değil bütün harcama ve gelirler yüzde 2,04 azalıyor. Sınırlarınıza dayanmış milyonlarca insanı geri çevirmeniz söz konusu olamaz.
Türkiye’nin de yükü paylaşma açısından yalnız kaldığını belirtmekte fayda var. Ama niçin sınırda bunları saklamadık şehirlere kadar yaydık onunda mantığı farklı. Bunu ben değil devletin kendi verileri söyletiyor.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Fuat Oktay’ın, 20 Ekim 2014 tarihinde basına verdiği demece göre, Kobani bölgesinden gelen 180 bin dolaylarındaki Suriyeli mülteci sayısı, 1 milyon 600 bine ulaştı. Yine İçişler Bakanlığı’nın 2 Temmuz 2014 tarihinde Suriyeli mülteci sayısını 1 milyon 385 bin olarak açıklamıştı. Buna göre, aradan geçen 3,5 aylık sürede Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısı 215 bin kişi arttı. Bunun yaklaşık 180 bini Kobani’den geldi. Birleşmiş Milletler, Temmuz 2014’de Türkiye’deki Suriyeli sayısının 1,5 milyonu bulacağını tahmin ediyordu ki bu rakam çoktan aşıldı.

Bakın Birleşmiş Milletler, Türkiye’nin Suriyeli mülteciler için 2014 Temmuz ayı itibarıyla 3,5 milyar dolara ulaştığını vurguluyor. Türkiye’nin yaptığı bu masrafa rağmen, çok sayıda Suriyelinin çok zor şartlarda yaşadığı bilinen bir gerçek. Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere binlerce Suriyeli dilenciyi görmek mümkün. En önemlisi büyükşehirlerdeki olayların baş kahramanları da yine bu Suriyeli mültecilerden başkaları değil.
TÜRKİYE ÇOK ZENGİN ÜLKE DEĞİL
Bütün bunları bir de Türkiye’nin şartları açısından değerlendirmek gerekiyor. Türkiye zengin bir ülke değil. Dünya Bankası sınıflandırmasına göre orta üst gelir grubunda yer alıyor. Almanya, Fransa gibi ülkeler 45 bin dolarlık, İskandinav ülkeleri 70-80 bin dolarlık kişi başına yurt içi gelire ulaşmışken, Türkiye hala 10 bin-10 bin 500 dolarlarda seyrediyor. Kişi başına gelir 215 dolar düştü. Orta Vadeli Programa göre, 2014 yılında Türkiye’nin gayri safi yurtiçi hasılası 810,3 milyar dolara inecek.
Bu rakam 2013 yılında 821,9 milyar dolardı. 2013 yıl ortası nüfusu 76 milyon 55 bin idi, bu rakam 2014 yıl ortasında 76 milyon 903 bine ulaştı. 848 binlik bir artış. Yalnız bundan Türkiye’de yaşayan 1,6 milyon Suriyeli mülteci yok. Vatandaşları ve oturma hakkı olanları kapsıyor. Suriyeli mültecileri oturma izni olsa bile kapsamadığını nüfus artış rakamlarından görüyoruz.
Eğer bırakın 1,6 milyon Suriyeli mülteciyi 100 bin mülteciyi bile kapsasa yıllık nüfus artışı 848 binin en az 100 bin üzerinde olurdu. Türkiye’nin 76 milyon 903 bin olan yıl ortası nüfusuna göre kişi başına yurtiçi geliri 10 bin 537 dolar.

Buna 1,6 milyon Suriyeli mülteciyi katarsak, nüfus 78 milyon 503 bine ulaşıyor. Böyle olunca kişi başına yurtiçi gelir 215 dolarlık azalmayla 10 bin 322 dolara iniyor. Rakam aslında bu seviyeye indi ama kabullenmekten kaçınıyoruz. Suriyeli mülteci sayısı katılınca, hemen her veri şaşıyor.
Örneğin kişi başına olmak üzere eğitim, sağlık, bütçe harcamaları düşüyor. Kişi başına hesaplandığında bütün harcama ve gelirler yüzde 2,04 azalıyor. Yine de Suriyeli mültecileri kabul etmenin insani bir tavır olduğunu üzerine basa basa vurgulamak gerekir. Sınırlarınıza dayanmış milyonlarca insanı geri çevirmeniz söz konusu olmaz.
Burada Türkiye’nin de yükü paylaşma açısından yalnız kaldığını belirtmemiz gerekiyor. Türkiye’den çok daha zengin Batılı ülkelerden mülteciler konusunda yeterince yardım aldığını söylemek çok da mümkün değil. Tabii bu sürece nasıl gelindi konusunu da ayrıntılarıyla tartışmak gerekir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.