Komşu Kapısı Can Kapısı Karma Fotoğraf Sergisi açıldı
Komşu komşunun külüne muhtaçtır, Komşusu açken, tok yatan bizden değildir, Komşunla kavga etme, misafir gider o kalır ve daha nice güzel sözler hep komşuluğu anlatır. 'Konu komşu ne der'den, komşumuzun adını bile bilmediğimiz günlere gelirken özellikle büyük şehirlerde, insanların hızla birbirine yabancılaşması ürkütücü boyutlara ulaştı. İşte böyle bir dönemde, İstanbul Bienali, bu yıl tema olarak Komşuluğu seçti.
Komşu Kapısı Can Kapısı temalı 15. İstanbul Bienali Komşu etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen karma fotoğraf sergisi bugün açıldı.
500. Yıl Türk Musevi Vakfı Sergi Salonu'nda açılan Komşu Kapısı Can Kapısı Sergisi'nde, yıllardır ellerinden düşürmedikleri makinalarıyla İstanbul sokaklarını arşınlayan fotoğraf sanatçılarının seçkin eserleri sergide yer alıyor.
SERGİDE KİMLERİN ESERLERİ VAR?
Abdülkadir Karataş, Nikolaos Manginas, Alberto Modiano, Jil Pardo, Emine Ülkerim, Kemal Eskenazi, Hakan Cırcır, Rubi Asa, Mıgırdıç Arzivyan, Berge Arabian ve Bilal Akar'ın en seçkin eserleri, İstanbul'da komşuluk ilişkileri üzerine çektiği fotoğraflar ziyaretçileriyle buluştu.
500. Yıl Türk Musevi Vakfı tarafından düzenlenen sergide, İstanbul'da halâ yaşayan komşuluk ilişkilerinin anlık görüntüleri, hafızalarda derin iz bırakan betimlemeleri dikkat çekiyor.
Silvyo Ovadya'nın Proje Danışmanı olarak görev aldığı sergide, Dalia Maya Proje Koordinatörü olarak yer aldı. Onur Caymaz'ın editörlüğünü yaptığı sergiyi anlatan kitapçığın tasarımını Hakan Cırcır üstlenirten, Etika projenin baskısını yaparak gelecek kuşaklara armağan olarak bıraktı.
Türk Musevileri Müzesi'nde 28 Eylül'e kadar açık kalacak olan serginin küratörlüğünü üstlenen Rubi Asa, sergi hakkında şunları söyledi:
Günümüzde komşuluk artık bir şekilde değerini yitirmek zorunda kalan bir kavram, bunun karşılığı olarak çeşitli görüşlerin farklı fikirlerin bir arada yaşayamama problemi, teknolojinin bu kadar üst noktaya çıkması, sosyal medya ile komşuluk bağlarını çözmeye kalkışılması gibi bildiğimiz alıştığımız geleneksel komşuluk kavramlarının içini boşalttı. Dayanışma, sevgi, görgü kucaklaşma kalmadı. Dolayısıyla insanlar birbirine gitgide yabancılaşıyor. Bu kavram aslında komşuluğun hayatımızda ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkartııyor. İstanbul Bienalinin ana teması olan komşuluk çerçevesinde bir proje üretmek istedik. 12 fotoğraf sanatçısı kardeşimizle birlikte alt temalara kültürel paylaşımdan tutun, nostaljiye, dayanışmaya kadar, umuta kadar komşuluğu besleyen komşuluğu besleyen kavramlara eğilmek istedik. Bize gelen fotoğraflar içinde seçkiler yaptık, bunları grupladık. Gelecek kuşaklara yaşadığımız şehirde, komşuluk ilişkilerine dair görsel birikim oluşturduk."
