Son bir aydır, her hafta Manisa'daki askeri birliklerden gelen gıda zehirlenmesiyle ilgili haberler kamuoyununun sert tepkisine neden oluyor. Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde teröristlere karşı canı pahasına mücadele eden güvenlik güçleri, yurdun batısında hiç beklemedikleri bir pusuda yemek masasında ölümle burun buruna geliyor, hatta can veriyor. Acemi eğitim birliğine daha çok dar gelirli ailelerin çocukları vatani görevlerini yerine getirmek için törenlerle kışlaya teslim olurken, iki kuruşluk kâr'a tamah eden sırtı kalın kalantorların hazırladığı kumanyalar çocuklarımızı ölümle burun buruna getiriyor.
Son bir ay içerisinde gıda zehirlenmesi teşhisiyle hastanelerde tedavi gören askerlerin sayısı 2 bini geçti. İçlerinde hayati tehlike kaydıyla 10 gün süreyle Manisa'daki hastanelerde tedavi görenler de oldu. Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer olayın sıkı takipçisi de olsa, kışlada dağıtılan karavanayı üreten şirketin ısrarla yolladığı bozuk tavuk etleri gençlerimizi ölümle burun buruna getiriyor.
Büyük Birlik Partisi'nin basiretsiz Genel Başkanı Mustafa Destici'nin durduk yerde ortaya attığı 'Bedelli Askerlik' safsatası işte böyle bir ortamda halkın tepkisini çekti. Bir tarafta fakir fukara çocukları güle oynaya gittiği kışlada gıda zehirlenmesiyle hastane önlerinde perişan olurken, hangi birliğin hangi zihniyetin ürünü olduğu tam olarak bilinmeyen Destici efendi ortaya çıkıp cebinde parası olan kalantorların çocukları için 'Bedelli askerlik' yaygarası kopardı.
Eli kanlı teröristlerin karşısında bu ülkenin evlatları canlarını ortaya koyarken, diğer tarafta kışlada yedikleri yemeklerden kan kusarken, Destici'nin akıldan, vicdandan yoksun önerisini Allah'tan kimse dikkate bile almadı.
Manisa'da yüzlerce vatan evladının hastane önlerindeki isyankar görüntüleri yürek burkuyor.
Kışlalarda eskiden asker kendi karavanasını kendisi hazırlar, kendi aşçısı kendi imkanlarıyla satın aldığı malzemesi ile yemeğini yapar, bu tür haberler de hiç duyulmazdı.
Manisa ve çevresindeki askeri birliklere yemek veren şirket tüm bu rezaletlere rağmen korunup kollanıyorsa, kokusu çok kişinin başını yakar.
Manisa'da askeri birliklere yemek üreten şirket yeterince denetleniyor mu?
Bu şirket herhangi bir siyasi güç tarafınrdan korunup kollanıyor mu?
Askerlerimizi bir aydır hastanelik eden yemekleri üreten şirket bozuk ürünler mi kullanıyor? Bu konuda yapılan denetimler yeterli mi?
Bu ülkenin askerleri, bu ülkenin güvenlik personelinin yediği içtiği helaldir. Analarının ak sütü gibi helaldir. Bir şirketin çıkarları uğruna onca askeri hastane köşelerinde kimse süründüremez.
Bu yemek işinin içinde kimlerin olduğunu, hangi şirketin ya da şirketlerin bu ihaleden para kazandığını bilmiyorum, ama şimdiden 'zehir zıkkım olsun' demekten kendimi alamıyorum.
