İlk gün heyecanı…. İlk yazı heyecanı ölüyorum sandım. Canlı TV yayınların da bile bu heyecanı yaşamıyorum oysa. Lay lay lom konuşup hoplayıp zıplayıp çekiliveriyorum ekrandan. Ama bu yazı olayı ne büyük adrenalinmiş meğer. Her yazıda daha da artıyor kalp atışlarım. O güzel gözleriniz dert görmesin emi… :)

Bir kaç gün önce bir Ankara yolculuğum oldu. Uçak da acil çıkış yeri aldığım için malum eliniz de minicik bir çantanın bile olmaması gerekiyor. Kol çantamı hetreğe yerleştirmek için elimde ki şalı koltuk numaramın üzerine atıverdim. Nazikçe ama ( di mi Reyhan ) kendinden emin. Elimde de girişte Hostes hanımdan kaptığım fındık ooooh yerleştim koltuğuma. Soluma döndüm nemrut duruşlu bir hatun ayyy! dedim.
'' Fındık alır mısınız? ''
Almadan önce tuhafça bana baktı, gülümsedi ve bir tane aldı.  Sağıma döndüm kulağında iddialı bir küpesi olan çok yakışıklı diyemeyeceğim ya da karizmatik olmayan ehh işte lerden bir bey. O almadı fındığımdan :( teşekkür etti sadece.

İstanbul Ankara uçusu süresince o nemrut dediğim hatunla kanka olduk neredeyse. Hayatını, hayatımı, aşkları, oynaşmaları, sevişmeleri, kavgaları, evlilikleri, boşanmaları  herşeyleri sığdırıverdik bir saate.  Kendimiz bitti yan koltuğa zıpladık hatta. Başladık erkekleri çekiştirmeye. Bu olay bana yabancı değildi aslında. Ama uçak arkadaşıma pek bir tuhaf gelmişti hiç tanımadığı bir kişiye bu kadar yakın olması. İçini dökmesi :) Sonra anladı ki bu benim işim ve ben bu rahatlığı veriyorum.

Eeee…diceksiniz demeyin bi dakika….Konular ya da asıl tema şuydu. Eşimizle, sevgilimizle, partnerimizle, ya da neyse adı özel hayatımızda ki insanla ne paylaşıyoruz…ne istiyoruz…nereye kadar oluyoruz…ne kadar mutluyuz ???

Sinema var mı işin için de dedim… :((
Ara sıra aşk tatilleri bir iki günlük… :((
Güzel süpriz yemekler… :((
Çİçek miçek de mi yok… :((
Yatak sohbetleri zaten yok… :((
Anacım hangi ara derede sevişiyorsunuz peki diyemedim…
aklıma eşim geldi… gözünü seveyim Pascal' ım meğer neymiş dedim bir kez daha.
Pascal benim koca :)

Bir gün dersten çıkmışım yorgun ama keyiflice Monaca sahil yolundan eve doğru sürüyorum düldülümü. Pascal'ı aradım açmadı. Çok yorucu bir gün geçirmişti sanırım uyudu kaldı dedim. Atıştırmalık kafama göre bi şiiler alıp eve geldim. Tam apartmanın önünde kapı şifresini giriyordum ki….baktım yerlerde kırmızı mumlar asansöre doğru şerit gibi sıralanmış. Anons panosuna baktım bir doğum günü uyarısı yok. (Genel de apartman da bir kutlama yapacakları zaman diğer oturanları bu konuda uyarırlar gürültü olabilir anlayış ve özür dileriz diye) Asansöre geldim aaa kapısında '' Ma femme Je t'aime '' yazısı. Bayılıyorum şu fransızların romantizmine, kimbilir hangi şanslı hatun dedim. Oturduğumuz kata çıktım eve doğru giden koridoru aldım. O da ne? Bizim koridor kırmızı mumlar ve güllerle dolu. Yürüyorum hala var…hala var…benim evim :))) şaka gibi. Zili çalıyorum şaşkınca. Kapıyı açan kim dersiniz. Deli Neron…Üzerinde beyaz çarşaf Roma imparatoru gibi yarı çıplak yarı kapalı….başına da uydurmuş bir taç. Evin içinde loş bir ışık, şarap,  mumlar, tütsüler, hafif bir müzik…orta yerde masaj yatağı halini almış yemek masamız…oracık da, kapı girişinde soydu beni deli neron….Bi güzel masaj yatağına alıp mis kokan yağlarla dünyanın en güzel SPA sını hediye etti.  Eeee sonra sonra demeyin devamı malum :))))

Şair burada ne demek istiyor şimdi…
İlişkiler şömine ateşi gibi deriz ya…. Odun bitse bile bir mum da yeter ateşi var kılmak için.
İlişkiler fedakarlık deriz ya… Ederi küçük süprizler de vardır mutlu etmek için.
İlişkiler emek deriz…
Niyet deriz…

Bekleme yapmayalım ne olur…  Karşılık beklemeyen adımlar öğretir ilişkinin, birlikteliğin anlamını.

Okuyan gözlerinize…
Anlayan yüreklerinize sağlık…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.