18 milyondan fazla oy pusulası basılmış

Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu YSK'nın 18 milyon oy pusulası fazla basmasını manidar buldu.

05 Ağustos 2014 Salı 13:26
18 milyondan fazla oy pusulası basılmış






18 milyondan fazla oy pusulası basılmış


Türkiye cumhurbaşkanı seçimleri için son dönemece girdi. Adaylar seçim meydanlarında ilginç iddialarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu YSK'nın 18 milyon oy pusulası fazla basmasını manidar buldu.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu Eskişehir’de konuştu: “18 milyon fazla pusula basımını hangi kanuna dayandırıyorlar? Bunun yanıtını veremeyenler görevlerini suiistimal edenlerdir”

Türkiye siyasi tarihinin en büyük mutabakatının Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu seçim çalışmaları kapsamında Eskişehir’e geldi.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i makamında ziyaret eden İhsanoğlu, Hamamyolu Caddesi’nde vatandaşlarla bir araya geldi.

İhsanoğlu daha sonra Eskişehir Dedepark Otel’de basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın seçime ilişkin yayımladığı rapora değinen İhsanoğlu fazladan basılan 18 milyon seçim pusulasının manidar olduğunu belirtti. İhsanoğlu, “18 milyon seçim pusulası fazla basılmış. Elbette şartlara göre zarar görecek pusulaları yedekleyen pusulalar basılabilir ancak 50 milyon seçmen varken 18 milyon gibi bir miktar neye işaret etmektedir? Bunun kanunda belirlenmiş bir oranı yok mudur? AGİT’in sorusunu tekrarlıyorum; bu basım hangi kanuni gerekçeye göre yapılmıştır? Vatandaşlarımızın bunu bilme hakkı vardır. Bunun yanıtını veremeyenler görevlerini suiistimal etmiş olurlar. Millet böyle bir şeyi kabul etmez” diye konuştu.

Milletin kendi cumhurbaşkanını seçtiği süreçte her şeyin şeffaf olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, “Seçim programı zaten biçilmiş kaftan. 76 milyon nüfuslu ülke, cumhurbaşkanını 1 ay içerisinde seçecek ve bağışlar 9 bin TL’yi geçmeyecek. Böyle saçma kanun olur mu? 7 yıl önce birileri bugünleri düşünerek bu kanunu hazırlamış, kendi ölçülerine göre kaftan biçmiş. Bu uygulamalar üçüncü dünya ülkelerinde olur. Türkiye bir üçüncü dünya ülkesi değildir” dedi.

Eskişehir’deki temaslarından duyduğu memnuniyeti dile getiren İhsanoğlu, “Burada aydın, siyasi meselelere vakıf, sorumlu ve bilinçli insanlarla karşılaştım. Eminim ki, Eskişehir her seçimde olduğu gibi bu seçimde de aydın yüzünü ve siyasi kararlılığını gösterecektir” dedi.

Halkın genel geçer polemiklerle değil, ciddi meselelerle ilgili söylemler duymak istediğini söyleyen İhsanoğlu, toplumda bölünme ve fikrini rahatça açıklayamama korkusu olduğunun altını çizdi.

Gittiği her yerde desteklerini ve fikirlerini korkuyla, sessize açıklayan insanlarla karşılaştığını belirten İhsanoğlu, “Türkiye bu noktaya nasıl geldi? Biz hür ve demokrat bir ülkeyiz. Sessiz yığınların büyük kararlılığını görüyorum. Türkiye 10 Ağustos’ta rahat bir nefes alacak. Huzura doğru büyük bir adım atmış olacak” ifadelerini kullandı.

İhsanoğlu konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir TV programında Yaşar Nuri Öztürk’ün kendisine yönelttiği intihal suçlamalarına ilişkin görüşü sorulan İhsanoğlu, “Yaşar Nuri bey İslam kültürünü iyi bilir. Ona Mecelle’den bir hükümle yanıt vereyim; iddia eden, delilini de ortaya koysun. Türkiye’de Bilim Tarihi kürsüsünü ben kurdum. Yaptığım çalışmaları YÖK Kanunu’nun ilk çıktığı, terfilerin zor olduğu dönemlerde yaptım ve 1984’te profesör oldum. O tarihlerde yurtdışında yayınlanmış kitaplarım vardır Bilim Tarihine ilişkin. Çok sayıda çalışma yürüttüm. 20 ciltlik Osmanlı Bilim Literatürü bunlardan biri. Bu çalışmayı benimle yürüten arkadaşlarım ve öğrencilerim oldu. Hepsinin ismini çalışmanın kapağına ve önsözüne koydum. Bu, insanı küçültmez büyütür” diye konuştu.

Okullarda okunan And’ın kaldırılması ile ilgili düşünceleri sorulan İhsanoğlu “Andımızın kaldırılmasından çok rahatsız oldum. Bu bizim milli şuurumuzdur. Bu milletin evladı olarak bu şuuru yaşatmalıyız” dedi.

İhsanoğlu, fuzuli meselelerin vatandaşın vaktini çalmaktan başka bir amaca hizmet etmediğini vurgularken “Biz baki işlerle uğraşalım. Şiir okunmasını dillerine dolamışlar. Yaptığım nükteyi bile çarpıttılar. Başbakan sürçü lisanın en büyüğünü yapmış. Ben bunu gündeme getiriyor muyum? Sürçü lisan insanlık halidir. Bu tür söylemler iflasın delilidir. ‘Vesayetin adayı’ dediler çürüttüm. Halk bunları anlıyor ama bazıları anlamak istemiyor. ‘Monşer’, ‘saksı’, ‘çarkçı’ gibi ifadeler hem dinimizce hem de kültürümüzce ayıptır. Türk siyasi tarihinde böyle bir üslup yoktur. Ecevit, Demirel, Türkeş, Erbakan, Özal, Menderes gibi liderler üslup açısından örnek alınmalı. Hepsi birer beyefendidir ” dedi.

Bir kadın gazetecinin kadınların siyasi ve toplumsal yaşamdaki yerine yönelik sorusunu yanıtlayan İhsanoğlu, “Sizden ricam sakın burada kahkaha atmayınız” diyerek Başbakan Yardımcısı Bülen Arınç’a göndermede bulundu.

“Cumhurbaşkanlığı konusunda iki önceliğim var. Bunlardan ilki kadınlar ikincisi ise engelli vatandaşlarımız” diyen İhsanoğlu, seçilir seçilmez bu konulara eğilen bir danışma kurulu kuracağını açıkladı.

“Kadınlara yapılan haksızlıklar konusunda hem Türkiye’de hem de tüm İslam coğrafyasında mücadele verdim” diyen İhsanoğlu İslam dünyasında kadınlara yapılan yanlış muamelelerin İslam’a dayandırılmasını yanlış bulduğunu vurguladı.

İhsanoğlu, “Hepsinden öte, kadınların toplumda ve siyasi mekanizmalarda daha çok söz sahibi kılmalıyız. Bu konu gündemimdedir ve hep gündemimde olacaktır. Zaten kampanyamıza en büyük destek kadınlarımızdan geliyor” ifadelerini kullandı.

 


Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.