Urfalıyam Ezelden Dizisi Ünerine (3)
ŞEHİRLERİ ANLAMAK VE ANLATMAK

Ezelden Urfalı” olmak, “Urfalıyam Ezelden” isimli dizideki kadar ucuz ve kolay olmasa gerek, olmamalı da...

Takdir edersiniz ki: şehirleri, özellikle de Urfa gibi 12 bin yıllık geçmişe sahip kadim yerleşim birimlerini tarihii mekanlardan ve  insan hayatını kolaylaştıran sivil, resmi, dini ve ticari yapılardan, meydanlardan, caddelerden, sokaklardan ve halihazırda yaşayan insanlardan ibaretmiş gibi görür ve gösterirseniz;  o merkezleri ne anlayabilir ve ne de tanıtabilirsiniz.

Urfa, Antep, Maraş, Mardin, Kayseri, Konya, Diyarbakır ve diğer kadim şehirler, her hal ve tavırlarıyla insana benzerler. Yerleşimin kentsel dokusunu oluşturan fiziki değerlerini canlı tutan; insanın, zamanın ve mekanın her hücresinde, her taşında, taşının, toprağının ve ahşabının her nakışında musikileri, folklorları, ve kültürleriyle sizin gibi bir ruhları olduğunu bilmek, görmek ve anlamak zorundasınız. 

Şehirleri ruhlarına nüfuz etmeden anlatmak, krlerin fil tarifi gibi olur ki tarifiniz sizden başkası için bir mana ifade etmez.

Büyük paralar ve emek sarfedilerek ekranlara getirilen “Urfalıyam Ezelden” dizisini gerçekleştiren ekibin en büyük açmaszı da budur. Urfa’nın ruhunu ya görmezden gelmiş ya da işin kolayına kaçmış, görsellik ve dramatik kurgu adına gördüklerini görmek istedikleri şekilde yansıtmışlardır.

Urfalıyam Ezelden” dizisi için olan olmuştur; bu saatten sonra hatadan dönmeleri  imkansız gibidir.
Dolayısıyla şimdi söyleyeceklerimiz; günlerden bir gün Urfa’da ve Urfalılara dair bir sinema filmi ya da televizyon dizisi yapmayı düşünenlere olacaktır. 
Şayet böyle bir düşünceniz olur ve yolunuz Urfa’ya düşer ve vaktiniz el verirse; misafirimiz olmalısınız mutlaka. Senaristiniz, yönetmeniniz, art direktörünüz ve ekibinizin beyin takımı ile birlikte fakirhanemizi onurlandırmalı, postmodern zamanların masal şehri Şanlıurfa’yı, köşe-bucak bizimle gezmeli ve tanımalısınız bütün yönleriyle.
Bize ulaşamamak gibi bir durum asla söz konusu değil.
Çünkü; biz, yaklaşık 2 milyonluk büyük  bir aileyiz.
Biz Urfalıyız, biz Urfayız; İbrahim Halilullah’ın mirasçılarıyız. Evlerimiz, sofralarımız ve gönüllerimiz “Tanrı Misafiri” diyerek kapımızı çalan herkese açıktır
Şehrimize ayak bastığınız her hangi bir gün, her hangi bir saatte ve her hangi birimizle karşılaştığınızda veya her hangi birimizin kapısını çaldığınızda; bilin ki her birimiz size ev sahipliği yapacak, canınızı canımız, sağlığınızı sağlığımız, namusunuzu namusumuz, iffetinizi iffetimiz, proöenizi projemiz ve sizleri de kendimiz bilerek sahipleneceğimizden emin olmalısınız.

Misafir gibi değil, bu büyük ailenin eşit haklara sahip fertlerinden biri olduğunuzu kabullenmeli ve buna göre davranmalısınız. Her arzunuzu, isteğinizi ve sebeb-i ziyaretinizi bize çekinmeden söyleyebilmelisiniz.
Urfa’yı tanımak mıdır muradınız? İbrahim’in şehrini şöyle bir gezip görmek  ya da vatani görevini şehrimizde yapan ogulcuğunuzu veya Harran Üniversitesi’nde okuyan hanım kızınızı görüp hasret gidermek midir dileğiniz? Ya da şehrimizde, şehrimizi ve hemşehrilerimizi konu alan görsel bir eser mi yapmak istiyorsunuz?..

Projenizde; Mıkım Tahir’in, Kel Hamza’nın, Bekçi Bakır’ın, Cemil Cankat’ın, Tenekeci Mahmut’un, Kazancı Bedih’in, yıllar önce aramızdan göçüp giden türkünün, gazelin ve hoyratın büyük ustalarının, pirlerinin eserlerini kullanmak;
Yusuf Nabi’nin, Hacı Abdi Efendi’nin, Mırıne Hoca’nın, Kani Baba’nın, Furuği’nin, Fehim’in, Külhani Ali Dede’nin, Ömer Nüzeht’in, Kuddusi’nin, Şeyh Saffet’in, Sakıb’ın, Şevket’in, Hikmet’in ve Urfalı olmasa da musiki meclislerinde gazelleri en çok söylenen iki şair ünvanını ellerinde tutan Yaşar Nezihe Bükülmez’in ve Fuzuli’nin şiirlerine yer vermek midir maksadınız?
Sebeb-i ziyaretiniz her ne olursa olsun; “Peygamber Kokan Şehri”mizi gecesiyle-gündüzüyle, kutsal mekanları ve insanlıkla yaşıt tarihi; 12 bin yıllık Göbekli Tepesi, Şuayb Şehri, Soğmatar’ı, Harran’ı, Hen El Bağrur’u; Nevale Çori, Viranşehir, Siverek, Halfeti, Birecik’i ve diğer kadim yerleri ile tanıtmadan “Motor” ya da “Kayıt” komutu vermekte acele etmemelisiniz!.
Bu kadar mı? Elbette değil!.. Biraz daha başınızı ağrıtacak ve yarın kaldiğimiz yerden devam edeceğiz.
 



Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.