Sadun KÖPRÜLÜ

Türk Dünyasının birçok topraklarında yaşayan ve yiğitlik, kahramanlıkla tanınan büyük Türkmen oymak, aşiretlerinden Barak Aşireti

Adıyla, şanıyla Türklüğünü savunan Barak Türkmenleri, Baraklar, Oğuzhanın 24 boyunun sağ kolu olarak Bozuk Yıldızhan Oğullarına bağlılığıyla Beğdilli boyuyla bir araya gelerek iç içe yaşayan öz be öz Türkmen Aşiret oymaklarındandır.

Baraklarının İlk gelişleri Türkiye Anadolu'ya 1100'lü yıllardan Firuz Beğ'in Liderciliğinde Anadolu'nun birçok yerlerine yerleşerek Yozgat yöresini kendilerine ana yurtları olarak tuttuktan sonra, yiğitlik, atılganlıklarından dolayı bölgeyi ele geçirmek nedeniyle Yozgat yöresinden

Gaziantep güneyi Tilbaşar yaylasına yayılmışlardır.
Barak Aşireti her bir alamda genişleşerek, sayılarının artmasıyla bu coğrafi bölgeyi seçerek doğuda Fırat'a (culap suyuna), batıda, Nur Dağlarına, güney ve güney batıda, Halep ve Amık ovasına kadar uzun alana sahip olarak varlıklarını kurmuşlardır.

Barak Türkmenleri Bu bölgelerde Arap ve Kürtlerle yerleşmelerine karşı uzun süre uğraşarak, yiğitlik, kahramanlıklarını göstererek, yerlerine, topraklarıma sahip çıkmışlardır.

 
Barak Türkmenleri tüm güçlerini toplayarak, kahramanca savaşarak,  Barak Lideri Firuz Beğ oymağının sayısının nüfusunun fazla artması nedeniyle yarısını toplayarak, İran Türkmen bölgesi olan Horasan'a yerleşmişlerdir. Gaziantep'te yaşayan bir bölüm Baraklar Anadolu'nun değişik yerlerine, bölgelerine dağılarak, diğerleri koruyarak, günümüze kadar Gaziantep'te yaşamaktadırlar.

Uzun yıllardan beri Gaziantep'te yerleşen Baraklar padişah 2 Süleyman döneminde bölgedeki Türkmen olmayan halklarla sürekli savaş, kavga ederek,  haklarını almakla birçoğu 1690'lı yıllarında Rakka'ya zor koşullar altında uzaklaşmışlardır,
Barak Türkmenlerinin Irak, Türkiye, Suriye ve İran Türkmen Horasan şehrini ata yurtları sayılmaktadır. Horasan'a o dönemde 84.000 göç ederek yerleşmişlerdir.

 Günümüzde Barak Türkmenleri Gaziantep şehrinin İslahiye, Karkamış, Nizip, Oğuzeli, Çatalçam ile yüzlerce Türkmen köyleri bulunmaktadır.

Barak Türkmenleri, Kahraman, Yiğit olmalarına rağmen çok zengin, üstün varlı, kalıcı Kültürleri vardır, Halk oyunları Türkleri ile

Eski kalıntılarına özel olarak değer önem vermekle Milli kültürleri çağlar boyunca önlüğünü varlığını kazanmaktadır.

Barak Türkmen Kültürleri kendi adlarıyla anılarak, uzun ezgi, yerli havaları önemli yer almaktadır. Bu İçli yerli halk uzun havaları kendilerine bağlı olarak, içlerinden çıkmakla tüm bilgileri sözlü olarak kuşaklardan kuşaklara günümüze kadar ulaştırmışlardır.

Barak Türkmenlerinin tanınan ünlü ozanlarından Dedemoğlu, Kılınçoğlu, ve Garip oğulları ön sırada gelmektedir.

 Barak Türkmenlerinin büyük bir bölümü Gaziantep'in Nizip ve Oğuzeli ilçesi Karkamış yaşayarak, doğu da Fırat ırmağına, güneyde Suriye'ye kadar uzanan Türkmen bölgelerinin en önemli ve verimli el verişli topraklarına sahip olarak adlarıyla tanınan Türkmen Barak ovasında çağ boyunca yaşamaktadırlar.

Türkmen Baraklar Aşireti güçleri ile tüm haklarını elde ederek Anadolu'nun, Türkiye'nin, İran, Suriye'nin Halep gibi çeşitli yerleşim yerlerinde de adlarıyla eskiden devletler kurmuşlardır ve savaşlarda yiğitlikle tanınmışlardır.
Barak Türkmen Oymak, Aşireti birbirlerine, dillerine canla, kanla bağlı olarak, bir karış yerlerinden tavız vermeden Türklük şuurları ile coşarak milli yollarında yiğit, kahramanca Türk güçleriyle savaşmışlardır.
Türkmen Barak oymağın eski Türk Efsanelerde destanlarında sözü edilerek, sürekli savaşlara katılmakla yiğit olmaları ön sırada gelmektedir.

Barak Türkmenlerinde it diye söylenen Kara tüylü köpek çok yırtıcı olarak çadırları düşmanlardan savunarak, koruyarak savaşlarda ön sırada yer almaktaydı. Ve Barak İti diye tanınmaktaydı.

Barak Türkmenleri, Oğuz Türklerin boylarından biri sayılarak günümüzde İran topraklarındaki Türkmen Horasan şehri ata yurtlarıdır. Horasan'dan

Yaygın adıyla Barak Aşireti Ezo Gelin'in yaşadığı bölgedir. Barak Ovası, Gaziantep'in Nizip ilçesi, Fırat Nehri, Sacır Çayı, Carablus ilçesi Kilis, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale 

Ve Suriye sınırı arasında kalan verimli toprakları kapsayan yem yeşil ovadır. Barak Ovası'nda yüzlerce Türkmen köyleri varlıklarını yaşamaktadırlar.

Bu topraklar verimli olduğundan ilkçağ uygarlıklarının merkezi olmuştur. Barak bölgesindeki toprakların ve köylerin çoğu, Türkiye ile Suriye sınırı çizilirken Suriye topraklarında birçok Baraklar kalmıştır.

Barak aşireti Suriye'de olduğu gibi Irak'ın birçok yerlerinde özellikle Bağdat Azamiye, Baya, Tikrit, Bici, Faluca, Selahattin, Diyala, Mandalı, Hanakın, Telafer, Tuzhurmatu ve Irak'ın güneyinde bulunarak birçoğu Araplaşmışlardır.

Barak sözcüsü ise Bark, Barak Arapçada Yıldırım, Şimşeğin çaktığı parlaklık söylenmektedir,                                         

Ayrıca Barak sözü Kaşgarlı Mahmut, Türkçe sözlüğü olan Divani Lügat'it Türk'te 'Barak çok tüylü,

Öte yandan Anadolu'da uzun tüylü bir tür av köpeğine, Barak ya da Kılbarak adı, Tüylü, kıllı çuha, kebe söylenir. Ayrıca bir cins tüylü av köpeği. Ve Ağaçlara sarılan büyük asma. Ve Bayrak diye adlandırtmaktadır.

Bu gün Barak Ovası'nda yaşayan Türkmenler Oğuzların Kınık ve Begdili oymağından bir parça sayılmaktadır.

Türkmen Baraklar Adana Tarsus'ta yaşayan Tahtacı Türkmenleri ile bir oymaktan olarak aynı yerlerde Bayraktar diye tanınmaktadırlar ve Bayraktar Oymağı ise İran, Irak, Suriye, Dâhil tüm Türk dünyası Arap devletlerinde bu aşiret bulunmaktadır. Ve bir türlü çuha kebeden, giyimler kullanmışlardır.

Barak oymağının 12 obası bulunmaktadır.

Eseli, Karakozan, Adıklı, Kürdülü, Abdürrezaklı, Torun, Bayındırlı Torun, Abdürrezaklı, Kürdülüdür. obaları gibi.

Ayrıca Türkmen Barak Oymak Aşiretinin Karaşıhlı, Bekmişli, Araplı diye tanınan üç kolu vardır:
Barak Türkmen Aşireti Anadolu'ya 11. yüzyılın başlarında göç ederek yerleşmişler ve Abdal oymakları ile yakınlaşarak birlik kurmuşlardır.

Barak Türkmenleri birbirlerine bağlı olarak başka milletler ile ilişki kurmayarak Türkmen Barakların çoğalması birleşmeleri ile birbirleriyle evlenmeleri fazla çocuk yapmaları ön sırada gelmektedir.

Barak Türkmen olmayana hiç kız vermeyerek ve yabancı ile evlenmemişlerdir. Barak Türkmenleri devletten önemli yer alarak köylerini kurarak ziraat tarımla uğraşarak, topraklarına, yerlerine bağlı olarak, bir bölüm baraklar göçebe hayvancılıkla geçinmişler.
Türkmen Barakların yaşamış oldukları yerlerden, köylerinden                                                                                                                                         

Agcaköy, Akkuyu, Aşağıbayındır, Çakmaktepe, Çatalca, Danaoğlu, Elifoğlu, Eşme, Hüsün Efendi, Hülmen İkizce, İzan, Kürep, Gökçeli, Kesiktaş, Kurcahöyük, Kefrik, Yeşerti, Karacurun, Kılcan, Mızar, Uluyatar, Mıkbılı, Melike, Nohu, Ayyıldız, Şıngak, Tüsülmen, Urumevlek, Uruş, Yağmuralan, Yeniyapan, Zöhrecik, Zammır, Adakli, Alagoz, Arikdere Germis, Belkis, Cakmaktepe, Husunefensi Canakci, Ciftlik, Cultuk , Dazhuyuk, Dokuzyol, Urus, Duzbayir, izan, Ekinci, Hazanız, Erenyolu, Tilhabes, Eskikonak, Diveyli, Gevence, Gunalti, Tilmiyen, Kersentas, Kivircik, Kizilcakent, Kerzin, Onculer, Hilmen, Sekili kasabasi, Orul, Soylu, Sinsile, Subeği, Tüsulmen, Tilsevet, Türkyurdu, Ugurova, Urumevlek, Yağmur alan Mizrin, Yazir, Yeniyazi Cidet,
Yesiltepe, Mindikli, Yolağzi, Coksuruk, Telafer Musul şehrine bağlı birçok Türkmen köyleri Barakların yaşamış oldukları köylerin adlarını taşmaktadırlar.          

Barak Türkmenlerinin çok zengin halk kültürleri folklor Halk Oyunları, türküleri gönülleri yakmaktadır gönüllerde iz etki bırakmaktadır,
Barak Halk oyunları toplu olarak el ele tutuşarak, halay oynanır Halaylarda ilk başta erkekler geride de kadınlar yer alacaktır. Halay oyunlar davul zurna eşliğiyle başarılır
Çoğunluk Barak Türkmen folklor olarak tek oynama çok güzel karşılanır, Barak havası, Oyunları bizim eski Irak Türklerinin Bayat, Telafer Oyununa benzemektedir,

Ayrıca ikişerli veya gruplar halinde oynanır.
 
Türkmen Barak oyunların adları ise Ağır hava, Coma düzü, Düz hava, Velde, Berde, Üçayak, Cezehir, Meryem ve leylim, Çoban,  Kozu havalarıdır.

Barak Türkmenleri, tarihi belgelere göre M.Ö. 209-174 tarihinde yaşamış olan Oğuz Kağan'ın Destanı'nda yer almaktadırlar.

Oğuz Kağan Destanı'nda; Barakların, İtil Nehri kuzeyinde, Karanlıklar Ülkesi olarak bilinen bölgede yaşayan bir Türkmen topluluğu olduğu anlatılmaktadır ayrıca Baraklar Kıl Barak, Kara Barak olarak geçmektedir Destana göre, Oğuz Kağan'ın, Karanlıklar Ülkesinde yaşayan Baraklar sonradan Oğuz Kağan ile anlaşarak birleşmişlerdir.

 
Ayrıca Baraklar 18. yüzyılda Cengiz Han'ın ülkesi olan Moğolistan'ın güney bölgelerinde Baraklar yaşayarak

Cengiz han, Hindistan Seferinden sonra Baraklara karşılaşarak bir savaş çıkmıştır Cengiz Han, ordusu ile Baraklar arasında çıkan savaş güçlü Cengiz Han ordusu karşısında yenilgiye uğraşmasına rağmen Baraklıların güçlü oldukları görünmüştür sonrada Cengiz Hanın Ordusunun Türk olduğunu anlayan Baraklar birden kucaklaşarak birleşmişlerdir.

 Eskiden Barakların Dini Şaman olarak tanınmıştır ve Allah'a inanarak, İslam Dinini seçmişlerdir.

 Barak Türkmenleri, uzun yıllardan beri Türk kültürünün ilerlemesinde büyük katkıları olarak parlak geleceğe taşınmasında çok üstün önemli roller olmuştur, Türkmen kültürü yeni genç kuşaklar tarafından dünyaya tanıtmışlardır. Barklar eski bir Türkmen boyu Halep Türkmenleri arasında Süleyman Kanuni döneminde yaşamışlardır

Ve Baraklar Oğuzların Bayat boyundan olarak Azerbaycan, İran, Suriye, Irak, Urdun, Filistin, Lübnan, Türkiye'de,  aşamaktadır. Türkmen Barak ve Beydilli oymakları Horasanda yaşamış oldukları dönemlerde siyasi nedenlerden dolayı 16. Yüzyılın başlamasıyla Anadolu'ya gelerek, bu toprakları kendi yurtları olarak tutarak seçmişlerdir.
Çağlar boyunca yaşamış oldukları ana yurtlarından, topraklarından yerlerden, koparılan Barak Türkmenleri günümüze kadar unutulmayan yaşamış oldukları acı olaylar eski toprak, yurtları içinde, gönlünde duygusunda yaşayarak, bu tür yer değiştirmeler kuşaktan, kuşağa üzüntü, , çile, özlem getirerek,  düşünceden, kafalardan hiçbir zaman çıkmayacak böylece Barak Türkmenleri Oğuz han boyundan bu yana birkaç bölgelerde yaşamaktadır kendi toprakları olan İran Horasan yurtlarından başka toprakları, yerleri kendilerine yurt edinmişlerdir, ve tüm acıya, baskıya dayanmışlardır.
Artık Barak Türkmenleri bu göç yaşamlarını Hoyrat gibi uzun havalarında, Türkülerinde,  şiir, öykü destanlarında dile getirmektedirler Barak Türkmenler ilk göçleri, yurtlarından ayrılmaları Sivas, Gemrik, Zile üzerinden Yozgat bölgesine yerleşmişler olmuştur.
 

Barak ve Beydilli Türkmen bu bölgelere yerleşerek göçebe olarak hayvancılık üzerinde yaşamlarını
Sürdürmüşlerdir. 

Böylece Beydilli, Barak Türkmen Oymakları bir bölümü 17. çağın sonunda kuzey Suriye bölgesine yarlaştırılmıştır, Beydilli, Barak ve öteki Türk boylarının Araplarının baskısıyla güzel, mutlu günleri sona ererek, acı, çileli günler yaşamaya Mecbur kalmışlardır. Beydilli, Baraklar ve öteki Türk oymakları 19. Yüz yıla kadar Rakka' da yaşayarak. Tehlikeli düşmanları olan Arap boylarından ne kadar acı, baskı görmelerine karşı kendilerini savunarak her zaman savaşı yiğitlikle kazanmışlardır.

Beğdilli, Barak ve diğer oymaklar günümüze kadar Suriye'de Arap Baas partisin baskı, işkencesine rağmen toprak yerlerini bırakmayarak, zorlukla yerleşişlerdir.
Lozan sınır antlaşmasıyla bu oymağın birçoğu oba ve köyleri ile birlikte Suriye topraklarında kalmışlardır.
Türkiye'ye yerleşen Baraklar, geniş topraklarda yaşamlarını sürdürmekle töre, gelenek, göreneklerine örf ve adetlerine bağlı olarak zengin varlı kültürlerini günümüze kadar koruyarak dillerde Baraklar Türkmen oymağı, Aşireti diye yiğitlik, kahramanlıkla destan olmuşlardır.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Nevzat Üçyıldız 2023-02-24 21:58:44

Sadun Bey yazınızı büyük bir dikkatle okudum. Yazınızı hangi kimlikle yazdığınızı bilmiyorum. Tespitlerinizde hatta yazınızın tamamında çok büyük sıkıntılar bulunmaktadır. Yazınız imla-yazım açısından , cümle kuruluşları açısından bir facia. Yazınızda asıl beni ilgilendiren kısmıyla Tarsus Tahtacıları ve Barak Türkmenlerinin akraba olduğu, aynı aşiretten olduğuyla ilgili verdiğiniz bilgi tamamen hayal ürünü kelimenin tam anlamıyla uydurulmuş bir tespittir. Ben Mersin Tahtacılarındanım ve ömrümün neredeyse tamamı Tahtacıları araştırmakla geçti. Tarsus Tahtacıları ya da başka bir yerdeki tahtacılarla Barak Türkmenlerinin en küçük bir akrabalık ilişkisi yoktur. Bu notu konuyu araştırırken yazınıza rastlayacak bilim insanları için bu notu düştüm. Yazıyı referans almak isteyen insanların yazının tamamındaki bilgileri okurken bu notu göz önüne almalarını iterim.