Güzel başkanın, içindeki insan sevgisinin dışa vurumundan olsa gerek, elleriyle yaptığı bir insanın boyundan yüksek, gülümseyen kardan adamla karşıladı delegeleri TYB'nin önünde.Delegeler; yılbaşı tatilinde sımsıcacık evinde yatmak varken, TYB’yi dert edinmiş olacaklarki bu karda, kışta seçime geldiler.
1580 yılında Topkapı Sarayı Darüssade ağalarından Hacı Mehmet tarafından küçük bir külliyenin parçası olarak Mimar Sinan’a yaptırılan Kızlarağası Medresesi’nin dili olsa da konuşsa, nelere/kimlere tanıklık etti bu aziz mekân. Uzun zamandır bu medresede faaliyetlerini yürüten Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, 12.olağan yönetim kurulu seçimi için toplandı bu hafta sonu.
Dışarıda lapa lapa yağan kara ve içerideki taş duvarların soğukluğuna inat, mekânı dolduran insanlardaki samimiyetin sıcaklığı okunuyordu gülümseyen yüzlerde. Mazereti olanlar hariç, Üstün İnanç’tan Dursun Gürlek beye kadar bir çok mümtaz şahsiyet oradaydı. Onlarca şair, yazar, editör… kibir yapmayan ne kadar TYB üyesi müellif varsa oradaydı.
Tüm güzel insanlar toplanmış, sanki gül bahçesi…
TYB kuruluşundan günümüze STK’lar içerisinde hep öncü görevi üstlenmiştir. Özellikle kültür, sanat ve edebiyat alanında güçlü programlara imza atmıştır. Bu nedenle seçim dönemleri çetin geçer, yönetim kurulunda yer kapmak için! Seçim atmosferini bilenler bilir, gergin ve fısıltılıdır lakin bu defasında böyle olmadı. Çay, nescafe ve pasta ikramıyla ikili muhabbetle oturum açıldı. Bu sakinlik kürsüye de yansımıştı, mikrofonu eline alan huzurla konuştu...
Konuşma sırası görev başındaki yönetim kurulu başkanı Mahmut Bıyıklı beye gelmişti. Yağız bir Anadolu çocuğu tevazuuyla kürsüye yürüyüp içinde barındırdığı tüm edebiyat mevsimlerinin coşkusuyla hazirunu selamladı. Ülkenin genel gündemine binaen onun da içi volkan gibi kaynıyordu, Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da son zamanlarda vuku bulan gelişmelerden dem vurarak “ülkenin gündemine duyarlıyız, Diyarbakır’ın Sur ilçesinden bizi bir genç çağırdığında gerekirse o hendeklerin üzerinde konuşmak üzere gideceğiz. Gidiyoruz da. Siirt’te patlamaların arasında bunu yaptık nitekim. O hendekler neden açıldı? O hendekler, biz oraya kültürle, medeniyetle gidemediğimiz için açıldı. Biz kültür ve medeniyetle o hendekleri kapatacağız ” diyerek gündeme ilişkin yorumlarda bulundu.
Kaç seçimdir önce başkan seçilip sonra başkanlığı onun üzerine yıkılarak geri çekilen başkanların yükünü omuzlayıp, kavgalı-dövüşlü seçimlerden çıkarak gelmişti bugünlere. Yani ‘yenilgi yenilgi büyüyerek gelen’ bir başkandı O. Şimdi ilk defa “ben adayım” diyen bir cesur yürek ve “Biz buradayız iyi işler yapmaya devam edeceğiz” diyen bir ekipti. Çünkü son zamanlarda neredeyse her gün bir kültür-edebiyat program yaparak “yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” diyebilecek zenginlikte arşive sahip bir başkan adayı vardı hazirunun karşısında… Listeler açıklandığında görüldü ki rakip liste yok! Muhalefetin olmayışı aslında bir eksikliktir. Çünkü yaratıcı hoşnutsuzluktur muhalefet. İllaki muhalefet olmalı ama yakıcı, yıkıcı değil, yapıcı ve kucaklayıcı olmalıdır.
Sonra yine TYB adına program hazırlamaktan gecesi gündüzüne karışan cefakar yönetim kurulu üyesi Hüseyin Akın Bey çıktı kürsüye O da TYB’nin geleceğine dair hedeflerini açıkladı; “Çok çalışıyoruz. Kalfalık dönemi bitti. Şimdi ustalık dönemi başlıyor. Mazeretimiz artık kalmayacaktır. Zorlu bir süreç bizi bekliyor. Şimdi yeni şeyler yapmak zamanı. Biz beyin fırtınası estirmek için böyle bir oluşumun içerisindeyiz...”
Sonra seçime geçildi ve çok kısa bir süre içerisinde sükûnetle sonuçlandırıldı. Sandıktan, kıymetli başkan Mahmut Bıyıklı’nın yeni (güçlü) ekibiyle yola devam kararı çıktı. En nitelikli, samimi, sade ve şiarına uygun bir seçim oldu.
Teşekkür konuşmaların özetinde yapıcı eleştiriler vardı yine; TYB’nin kapısından her giren karşılık bulur, yeterki vatan millet adına ihanet edici eylemde bulunmasın. Bu kapı genç- yaşlı herkese açık illaki derdi kültür sanat ve edebiyat olsun… TYB ilim-irfanda koşacaklara hizmet görevini üstlenmiştir. Bu tarihi medresenin ruhuna uygun her bir odası dün nasıl gençlerle dolup taştıysa bundan sonra da çoğalarak devam edecek...
…
Şimdi çıta daha da yükseldi. “Biz buradayız iyi şeyler yapmaya devam edeceğiz.” diyen bu güzel insanlara bizden de bir dua olsun; Allah sizleri bizleri hepimizi gurur ve kibirden korusun, zira böyle görevler çabuk yapışır insanın nefsine. Yarabbi ümmetin çocuklarına ilim ve irfan yolunda böyle güzel hayırlı işler nasip eyle, hepimize hayırlı kıl, değilse onlardan daha iyilerine nasip et...
“Yaptığımız iyi şeyleri destekleyin, yanlışlarımızı da farkedip tenkit edin… eleştirin, sadece yetkili denetleme kurulu değil siz sayın üyeler, siz de denetleyin bizi.” diyecek kadar cüretkar konuşmaları, onların mahirliğinden geliyordu kaç seçimdir süzüle süzüle, tortularını geride bırakarak gelen bir ekip. Çıraklık, kalfalık derken şimdi ustalık dönemi ama zorlu bir dönemeç: yapacakları belli, onlar sıralamasa da ben buradan sıralayayım:
*Kültürel etkinlikler artarak devam etmeli
*Halk motiflerinde yelpaze genişletilmeli
*Anadolu kültürü dikkate alınmalı
*Kurumsallaşma ve iş süreçleri, dökümantasyon çıkartılmalı
*Beyin fırtınasına ağırlık verilmeli
*Konuşmacıların çeşitliliği sağlanmalı
*Gençlere ve yeni yüzlere fırsat tanınmalı
…
TYB demek vefa demektir, kömür tozlarını kapatan kar gibi, köhne kafalara kar gibi yağmak gerek… Biz Fethi Gemuhluoğlu, Cahit Zarifoğlu, Nurettin Topçu, Necip Fazıl, Mehmet Akif gibi gelecek nesilleri yoğuran bir (cefakar) değerler zincirini temsil ediyoruz. Evet, bu giden şanlı ecdadın ruhuyla besleniyoruz. Bilge Kağan, Hacıbektaş Veli, Yunus Emre, Mevlana, Ahmet Yesevi, Şeyh Galip, … bize ait olan ne varsa sahip çıkmalı ve yeni Akifler yetiştirilmesi için zemin hazırlanmalıdır…
“Dün dünde kaldı cancazım bugün yeni şeyler yapmak lazım” hadi bismillah yeni dönem hayırlı ve bereketli olsun… Hep birlikte şimdi güzel işlere… en büyük kudret kültür sanat ve edebiyattan gelir. Şimdi bir mumsunuz, belki siz yanacaksınız ama cehaletin yok olması için yanmaya da devam edeceksiniz…
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
