Elda Ela
Geçen akşam eve döner dönmez, günün yorgunluğu çökmüş bedenimi koltuğa atıverdim. Gözlerim yarı kapalı, haberleri takip etmeye çalışırken öyle bir portre çıktı ki karşıma, yorgunluğumu unutup heyecanla odaklandım ekrana. 65 BJK 1903 "Van Üşüyor-Acının Coğrafyası Olmaz" yazan, ardından da konuşturulan bir fotoğraf...
Gelişen olumsuz olaylara karşı duyarlılığını daha önce de gösteren, Van depreminden sonra da takımlarının atkılarını deprem bölgesine gönderilmek üzere sahaya atan taraftar grubu, bugün de İnönü Stadı'nda yapılacak olan Galatasaray derbi maçıyla birlikte yeni bir kampanya başlatıyormuş. Kampanya kışlık kıyafet ve araç-gereçleri kapsayacakmış.
10 gün boyunca taraftarların maç öncesi buluşma yeri olan Kazan Birahanesi önünde yardım masaları oluşturulacak ve yardımlar daha sonra Süleyman Seba Spor Salonu'nda toplanıp, buradan da bizzat ''Çarşı'' tarafından, Beşiktaş Belediyesi'nin vereceği destekle Van'a götürülecekmiş. Kampanya tanıtımında çok da güzel bir yazı kaleme alınmış, insanın içini acıtan;
"Acı her coğrafyada aynı acıdır, acının rengi olmaz dedik.
Kara gözlü çocuk, Yunus, omzunda bir babanın eliyle bakıyordu hayata...
Biz, henüz ölmemişken uzatalım elimizi...
Bu pazar günü maça gelirken elin boş gelme!
Hayat getir biraz...
Yedi yaşındaki Denizler naylon çadırlarda donarak ölmesin...
Bu pazar günü maça gelirken umut getir!
Getir ki, öğretmen Yusufların cansız bedenleri değil, emekleri taşınsın eller üstünde...
Bu pazar günü maça gelirken cebindeki bozuk parayı tamir ettir de gel.
Kızılay'ın nezaretindeki kumbaralara sessizce düşsün kâğıttan armağanın...
Bu pazar günü maça gelirken, hava durumuna aldanma sakın!
Mevsim kış, ona göre gel...
Fazladan ceketinle, kazağınla, atkınla, berenle...
Üşüyen insanlarımız için kat kat kuşan da öyle gel...
Van'da Beşiktaş Çarşı Mahallesi...
Adresimiz budur.
Bu pazar günü maça gelirken yüreğin boş gelme Kartalım, aç kanatlarını...
Van üşümesin.''
Türk Kızılayı Bağış Yöntemleri
SMS yoluyla: Tüm operatörlerden 2868'e boş mesaj atıp 5 TL'lik bağış yapılabilir.
Banka: Tüm bankalardaki Türk Kızılayı hesabı
İnternet: www.kizilay.org.tr
Telefon: 168 ücretsiz bağış ve iletişim hattı
PTT: 2868 numaralı Türk Kızılayı posta çeki ve Tüm Kızılay Şubeleri
Ayni Bağış Numaraları: 0312 293 60 25 0312 293 60 26
Bağış ve bilgi için 168 çağrı merkezi.
Ancak, bu kadar anlamlı bir etkinlik yapılırken göz önünde bulundurulması gereken en önemli nokta; deprem bölgesine daha önce götürülen yardımların çoğunun talan edildiği ve ele geçirilen PKK tırlarında Türkiye'nin dört bir yanından gelen yardımların bazılarının bulunmuş olması. Bu güzel organizasyona gölge düşürmemek için yardımların bölgeye ulaştırılması işini, bizzat yardımları toplayan gruptan birilerinin götürmesi doğru olacaktır. Ayrıca güvenlik güçlerinin de desteği önemlidir. Yoksa ülkemizi ve Türkleri düşman sayan zihniyetin kötü oyunları sonucunda, bölgeye götürülecek olan yardımların sağlıklı bir şekilde ulaştırılması engellenebilir. Tıpkı depremin ilk zamanlarında yapılan yardımların tam anlamıyla amacına ulaşamadığı gibi.
Ayrıca bir ay önce meydana gelen depremden sonra 19 ulusal kanal birleşerek yardım programı yapmıştı ve program sonunda depremzedelere 62 milyonluk bir yardım toplandığı açıklanmıştı. Gece boyunca arayıp reklam yapan şirketlerin çoğu, hala beyan ettikleri yardım tutarlarını bankaya yatırmamış. Bunu önemli tv kanallarından birinin müdürüne "kampanyada adı geçip, belirttikleri yardımları yapmayan isimleri ekranda vererek onları deşifre edin" dediğimde "aman efendim bu insanlar Türkiye' nin önde gelenleri ve reklam verenlerde üst sıralarda yer alıyorlar. Bu riski nasıl göze alırız?" cevabını aldım. Yıllardır yardım programları organizasyonu gerçekleştiren kanalların deneyimli yöneticileri, beyan edilen yardımların tam olarak verilmediğini bildikleri halde, canlı yayına çıkıp konuşan yardımseverlere!! belirtmiş oldukları yardımları yerine getirmeleri için belli bir süre verileceğini niçin söylemezler ve bu işin sonunda yerine getirilmeyen taahhütler için bir yasal yükümlülük neden getirmezler bu işe?
Amaç; gerçekten yardım ulaştırmak ise işi olasılıklara bırakmadan, reklamsız bir şekilde hassasiyetle yapılmalı organizasyonlar. Korkulduğu için beyanlarını yerine getirmeyen ünlü şahsiyetlere bir yaptırımda bulunulmayacaksa eğer, mağdurların üzerinden gövde gösterisi yapılmasına da izin verilmemeli. Bugün Sezanur'un, Yunus' un, Dursun'un, Melike öğretmenin ve diğerlerinin başına gelenlerin yarın da bizlerin başımıza gelme olasılığı asla unutulmadan, onların acısını kendi acımız gibi görerek hareket edilmeli.
Amaç; reklam yapmak olmamalı, yüreğini katarak seferber olmak her güzelliğin başı.
