Ahmet OKUMUŞ
   
Neymiş efendim pazarlara çeki düzen veriliyormuş. Hal yasası çıkmış. Pazarlarda tuvalet yokmuş, kamera konuluyormuş ve pazarcılara belediyelerin belirleyeceği tipte özel giysi zorunlu hale geliyormuş. Bir tuvaletin yaptırılması o belediyenin asli görevi değil midir?

Bunu kanunla veya yönetmelikle hatırlatmak mı gerekiyor? Sayıları 200 binin üzerinde olan pazarcı esnafı bugüne kadar demek ki hiçe sayılmış. Bu insanlardan günde milyarlarca parayı vergi ve çeşitli adlarda topluyorsan bu hizmetleri yapmak senin boynunun borcudur.

Parayı toplayıp hizmet etmemek, ancak demokrasi dışı yönetimlerde olur. Neymiş efendim yerleri ölçüleri, kılık kıyafetleri, olacak, isteyen istediği gibi bağırmayacak. Bu tur kurallarla ilgili olarak da 4 yönetmelik çıkarmış Gümrük ve Ticaret Bakanlığı. Düşünsenize şöyle bir hafızanızı yoklayın neden hep küçükler denetime tutuluyor? Büyüklere neden ağzını açan yok? Çünkü onların parası ve sermayesi var. En önemlisi global sermaye ile birlikte güçlü basınları var arkalarında. Zavallı gariban küçük esnafın neyi var? Sürekli olarak tepesinde balyoz gibi duran zabıta ve maliye müfettişlerinden başka bir şeyleri yoktur.

    NEDEN AVM DÜZENLEMESİ YOK?

    1996 yılı Gümrük birliği anlaşmasının ardından ülkemizde mantar gibi çoğalmaya başlayan AVM'ler ve zincir mağazalara ağzını açan yoktur. Yıllardır gelip-giden hükümetler yapıyoruz, ediyoruz, hazırlıyoruz, Bakanlar Kuruluna sunuldu, imzaya açılıyor, TBMM'ye geliyor der dururlar. Ama tüm hazırlanan yasalar, kanunlar hepsi gündeme gelmeden kadük olur gider. Bu ülkede esnafın sayısı 4 milyon iken 2 milyonlara kadar düştü. Değişim dönüşüm denildi esnaf ve sanatkar ne kadar korundu?
Ne kadar değişim yaşadı. Veya değişimden nasibini nasıl kaldı? Bakın size çarpıcı bir rakam vereyim. Geçtiğimiz hafta yazdım ama kimsenin dikkatini çekmedi. İstanbul'da 450 bin civarında tüccar var.
450 bin tüccarın olduğu yerde de en az 1 milyon esnaf olması gerekmez mi? Hepiniz gerekir der gibisiniz. Ama maalesef yanıldınız 250 bin civarında bir esnaf var. Eğer gerçekten rakamlar doğru ise bu ülkede ekonomik krizde olmamalı, işsizlikte olmamalı. Şuan İstanbul'daki tüccarların işçi arıyor olması gerekirdi. Ama halen ülkemizdeki işsizlik oranları yüzde 9 ila 10 arasında gidip geliyor. Avrupa'nın en iyi ekonomilerindeniz diyoruz ama işsizlik oranı Avrupa ülkelerinin çoğunun üstünde.

    DÜNÜN PATRONLARI BUGÜN İŞÇİ

Bir memlekette tutup berberi kuaförü, bakkalı, taksiciyi, kamyoncuyu ve buna benzer on binlerce insanı ticaret Odasına kayıt yaparsanız tabi ki tüccar sayısı artar.  Anlayacağınız daha esnafın ve sanatkarın kim olduğunu düzenleyemiyoruz. Fakat pazarlarda küçük esnafa aba altından sobayı göstererek insanları adeta dünyaya geldiklerine pişman ediyoruz. Peki neden Perakende yasası bir türlü çıkarılmıyor. Evet Sayın Yazıca Avrupa'nın hangi ülkesinde AVM'ler bu kadar düzensiz?

Neden perakende yasasını düzenleyen kanun bir türlü TBMM Genel kuruluna getirilmiyor? Kimden çekiniyorsunuz? 2 milyon civarına kadar düşen esnaf sayısı yoksa 10 binlere kadar düşmeli mi bu kanunun çıkması için. Dün kendi memleketlerinde patron olanlar bugün büyükşehirlerde işçi konumuna düştü. Daha ne kadar beklenecek ve neden bekleniyor?

    SIRTLAR SADECE SIVAZLANIYOR

    Herkes esnaf ve sanatkarı seviyor. Hatta bunu hiç dillerinden düşürmüyorlar. Muhalefeti de seviyor, iktidarı da. Esnaf ve sanatkar için ne yaptınız denildiği zaman söylenecek sözleri yoktur. Yaptıkları tek şey esnaftan nasıl vergi alırız? Nasıl daha çok esnafı kayıt altına alıp istediğimiz gibi yönetiriz.
Mahallemizde ne bir bakkal, ne bir kasap, ne de bir manav kaldı. Bir pazarımız kalmıştı sıra onlara geldi. Yok, şöyle olacaksınız, yok böyle olacaksınız. Peki neden AVM'lere düzenleme gelmiyor?  Dünyanın neresinde bizimki kadar kendi başına buyruk ve kanunsuz çoğalan bir AVM yapısı var? İşin ilginç yanı bizdeki AVM'lerin çoğunluğu yabancı sermayeye ait. Yani ülkeye bir fabrika yapmıyorlar. Hizmet sektöründe çalışıp paraları toplayıp ülkelerine götürüyorlar. Bize ise AVM'lerin sadece çöp ve pislikleri kalıyor. Küçük esnafın ise sadece sırtı sıvazlanıyor. Esnaf bu ülkenin orta direğidir, temel taşıdır, mahallesinin karakolu ve güvenlik noktasıdır. Ama güvenlik noktaları artık bitti. Orta direk bel vermeye başladı. Ama ülkeyi yönetenler hep AVM açıyor.
Hiç iktidara mensup bir bakanın bakkal, kasap, manav veya Pazar yeri açtığını gördünüz mü? Hayır görmediniz. Çünkü, parası yoktur. En önemlisi lobisi yoktur. Büyük basın desteği yoktur. Kim gider bakkal, manav, kasap açılışına. Ancak şuana kadar yazdığımın tek kelime ile özeti başlıkta da belirttiğim gibi Vurun abalıya. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.