RAFAEL SADİ
Sayın Sedat Laçiner 08.Temmuz 2014 Salı Günü yani bugün İSRAİL'E KİM DUR DİYECEK başlığı ile bir yazı kaleme almış ve İnternethaber.com sitesinde yayınlanmış.
Aslına bakacak olursanız İsrail'e dur deme meraklısı o kadar çok ki şaşırırsınız. Google'a bu sözcükleri yazın ve görün google da tam tamına bu başlıkla 97 bin sonuç bulacaksınız. Kimler İsrail' dur demeye çalışmışlar hayret edersiniz.
Sonucusu da Prof. Sedat Laçiner.
Bilmem kendisi dur diyebilecek mi ama dur denmesi gerektiğini ileri sürdüğü sebeplere bakacak olursanız oldukça tutarsız ve dengesiz. Adeta kabına sığmaz bir nefret içinde Yahudi düşmanlığını içinde tutamamış adeta dışa vurmuş bir yazı okuyacaksınız okumaya içiniz elverirse.
Gerek İsrail gerekse Yahudi tarihi boyunca bir kişinin bu denli vahşet ile öldürüldüğü vaki değildir , bunu İsrail polis yetkililer hatta radyo ve televizyonlarda kesintisiz yayınlara çıkan kriminoloji uzmanları alenen beyan ediyorlar ve bunun olağan dışı bir suç olduğunda herkes birleşirken şimdiye kadar da kimse bunu desteklemedi aksine her kes ama toplumun her kesimindeki kişi ve kuruluşlar en ağır ifadeler ile eleştirdiler , suçladılar kınadılar.
Buna rağmen Sayın Laçiner isminin önündeki Profesör ünvanına bile saygı duymadan göz göre göre okurlarına yalan söyleyebilmekte ve :
''Ancak bölge uzmanları biliyor ki İsrail işgali altında Filistinlilere bu tür işkenceler artık rutin bir hal almıştır.'' Diyebilmektedir.
Bu tarihteki ilk vahşi cinayettir, bununla Filistin bölgesindeki olayları bir tutmak ve tamamını İsrail'in devlet suçuymuşçasına takdim etmek oldukça yanlış.
Suç aradan geçen4 gün dolmadan bile İsrail polislerince aydınlatılmış ve suçluların kimliklerinin ve etnik ve dini kimliklerinin ne olduğuna bakılmaksızın ortaya konmuş suçlular adalete teslim edilmiştir. Bu bir hukuk devleti olan İsrail'in yapabileceği en basit eylemdir ve yapılmıştır. Bunun yanı sıra cinayetler İsrail devlet kademelerinin her biri tarafından alenen kınanmış İsrail başbakanı ve Cumhurbaşkanı Maktul'ün babasını arayarak taziyetlerini iletmişler ve bu ve benzeri suçlara nereden gelirse gelsin müsamaha gösterilmeyeceğini beyan etmişlerdir.
Buna mukabil acımasızca kaçırılan ikisi 16 yaşında biri 19 yaşındaki 3 çocuğun kaçırılıp öldürülmesi karşısında Kaçıran örgüte kimsenin DUR DEME ihtiyacını hissetmiyor sayın Laçin ve tipik benim teröristim iyidir mantığı ile hareket etmektedir.
Sayın Laçin sadece ama sadece İsrail güvenlik güçlerinin yaptıkları olumsuzlukları gözler önüne sermekle kendini görevli sayıyor ve 1991 yılının klasik enstantanesini Bir İsrailli askerin bir teröristin koluna taş ile vurmasını hatırlatıyor yazısında.
Ne Hamas'ın aldığı canlardan , teröristlerin kendilerini otel ve diskoteklerde patlatmasından öldürülen binlerce İsrailli Yahudi ve Müslümandan asla söz etmiyor.
Bu zat sözüm ona Profesör.
İsrail işkencelerinin en büyük kurbanı ise şüphesiz çocuklar. 2000 yılından bugüne kadar İsrail güvenlik güçlerinin öldürdüğü çocuk sayısı 1,500’ü geçiyor...
Diyerek tarihi ve rakamları çarpıtırken aynı tarihler arasında öldürülen Yahudi ve Müslüman İsrailli vatandaşların rakamlarını hatırlamayı ilginç bulamıyor.İsterseniz rakamları ben vereyim. Rakamları bu adresten görebililrisiniz.
İsrail Dış İşleri Bakanlığı resmi rakamları 200 yılından beri terör saldırıları ile öldürülenlerin sayısını 1245 olarak bildiriyor.
Resimleri de aşağıda: