ELDA ELA
Günlerdir şehit ailelerinin feryatları yankılanıyor kulaklarımda. Ateş düştüğü yeri yakıyor ve yaşam devam ediyor diğerlerimiz için. Şehitlerimizin haberleri medyaya ulaştığı dakikalarda bazı kanallar alt yazı geçerek belirtmeyi uygun gördüler, bazı kanallarda da okunan şehit haberinin ardından “Allah rahmet eylesin, çok zor bir durum, fakat hayat devam ediyor, bu yüzden yayınımıza kaldığımız yerden devam etmek durumundayız” cümleleri sarf edildi reyting uğruna.
Gün boyunca her eve yayıldı acı haber ve herkesin yüreğine korlar düştü. Bir baktım ki ağzı olan konuşmaya, tepki göstermeye, birilerini suçlamaya, ben olsaydım -lı cümleler kurmaya başladı. Herkes kendi tarafından bakıp, diğerlerini suçlu görüyordu. Oysa tüm savaşlarda ve tüm barışlarda tek tarafın hatası ya da tek tarafın zekası mı etkilidir sizce?
Gerek hükümet kanadının, gerek PKK kanadının, gerekse askeri kanadın zamanında yürüttükleri yanlış politikalar ülkeyi bir kaosun içine sürüklemiştir. Diğer hükümetler döneminde söz hakkı tanınmayan PKK, Türkiye’ ye ve Türk liderlerine karşı daha da kinlenmiş, AK Parti hükümeti tarafından barış yolu açılmak istendiğinde de önceki tavırların ve ezilmişliğin intikamını almak adına bir türlü isteklerini azaltmamış, aksine her geçen gün arttırma yoluna gitmiştir. Hatta, hükümetin İmralı’daki liderleriyle görüşme çabaları ve Kürt açılımı adımları, barış istediklerini belirten, ama, Doğu Bölgesi’ nde baskı ve zulümle nemalandıkları çok şeyleri olan bazı kesimleri rahatsız etmiş ve silahlı saldırılarına kaldıkları yerden başlamaları için en ufak bir sözü fırsat saymışlardır.
Kürt vatandaşlarımızın hakkını savunmak üzere silahsız mücadele için meclise giren BDP li vekillerin büyük kısmı da hükümetin girişimlerini korkaklık olarak algılamış ve neredeyse her gün fütursuzca gözdağı vermek suretiyle kendilerini göstermeye çalışmışlardır. Kaç gündür haberleri takip ediyorum. Bazılarının “barış şart, hükümet daha sabırlı davranmalı” sözleri çileden çıkartıyor insanı.
Çünkü devlet fazlasıyla göstermiştir iyi niyetini. Ancak Kürt sorununu çözmek istediklerini belirtenlerin her fırsatta verdiği gözdağı, bölücü söylemler, Kürt halkını galeyana getirmek için yaptıkları hareketler ve en sonunda İmralı’ daki kişinin “artık ben yokum” demesiyle, PKK’ nın da beklediği savaş ortamını oluşturup, günahsız Mehmetçiklere saldırmaları artık bardağı taşırmıştır.
Ülkenin tek parti tarafından istikrarlı şekilde yönetiliyor olmasının bazılarını huzursuz ettiği aşikar. Hükümetle birlikte yeniden yapılandırılmaya çalışılan silahlı kuvvetlerinin başlattığı operasyon desteklenmeli. Artık muhalefet de her konuda muhalif olmayı bırakarak, ülkenin refahı ve barış dolu günleri için yapılacak olan tüm girişimlerde hükümetin yanında yer almalı.
Yıllardan beri PKK tarafından sömürülen Kürt halkı, son yıllarda Doğu illerine yapılan yatırımların farkında olduğu için kimin yanında olacağını bilecek düzeye gelmiştir. Silahlarla egemenlik kuracağını düşünen zihniyete “silahlar zamanında gücünüzken, sonunda hezimetiniz oldu” gerçeğini birlik olarak göstermenin tam zamanı. Daha sabırlı bir tutum sergileyip sinirimize hakim olmayı ve birilerini suçlamayı bırakmalıyız artık. Herkes belli oranlarda kendi açısından haklı ve herkes kendi açısından mağdur.
